HİZMET VE GÖNÜLLERİN MİMARI MUHTEŞEM BİR KADINIMIZ

Kenan KOÇ

HİZMET VE GÖNÜLLERİN MİMARI MUHTEŞEM BİR KADINIMIZ
SN. ÖZLEM MARAŞ

Bal renginde “ balsı gözleri” … Ondan olsa gerek, balla bezenmiş gibi sözleri... Gülen yanaklarının her karesinde beslenen onca serçe sürüleri... İçine alıp götürür sizi dost sözleri... Sıcacık, içten ve samimi ; her davranışın da adeta fışkırır deryanın sevgi fıskiyeleri…

Yaşama sevinci, mücadele azmi ve adamışlığı topluma kendini... Kraliçesi gönüllerin, taht kurmuşluğu ve nice temayül yoklamalarının da banko birincisi!.. Yaşam ve hizmetlerin mimarı... Adeta toplum efsanesi.. Muhteşem bir kadınımız : Özlenen, sevilen, bambaşka, saklansa da köşeler de unutulmayan, harikulade mimarımız o! Adı: Özlem MARAŞ !..

22.Haziran.1973'te Samsun'da; ağlaya zırlaya gelmiş dünyaya hepimiz gibi o da. “ Neden geldim ki dünyaya?” sorusuna ağlayışları, iyi ki doğdun diyenler çığ gibi büyüyüp hizmetleri abideleştikçe tebessümlere, sevinçlere, mutluluklara ve haklı gururlara dönüşmüştür. İlk, orta ve lise öğrenimini şehrimizde ikmaline müteakip; kendini İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi sıralarında bulmuş, sanki bir an önce hizmetlerine başlamak adına firesiz 4 yıllık öğrenimi ile elde ettiği Mimar ünvanı ile çok sevdiği Samsun'umuza dönerek, bürosunu açmıştır.

O günden bu yana aralıksız olarak; Eksen Mimarlık Tic.Ltd.Şti. sahibesi ve mimarı olarak , mimarinin son gelişmelerine hayal ve alın terini katarak nice yuvaları planlamış, nice siteler ve büyük mimari projelere imza atmış, mesleğine aşık olarak doruklara tırmanmış aranılan olmuştur.

Bir çocuk annesi, harika bir evliliği, sevdiği ve muaffak olduğu mesleği, madden hali vakti yerinde mutluluk dolu yaşam sahibesi olan bahse konu muhteşem kadınımız “ otursana oturduğun yerde, diğer çoğu kadınlarımız gibi! “ telkinlerine kulak asmamış, içindeki bu güzel şehrine ve yurduna hizmet ateşi nedeniyle önemli kulvarlarına; bir atlet gibi kendini atıvermiştir. Hani; şu koltukta karpuz taşıma meseli vardır ya, yetmemiş iki karpuz. Aşağıda okudukça göreceğiniz gibi o kadar hizmetlere tutku ile atlamış ki kamyon dolusu karpuz siparişi vermek zorunda kalmıştır. İyi güzel de ; o kadar taşıdığı hiçbir karpuzu da yere düşürmemek hasleti, becerisi ne ya? İşte örnek alınacak mücadele azmi, efor ve enerjisi ile her gün daha doruklara sevda ile devam edilen hizmet maratonu hikayesi. Ondan ya zaten gönüllere taht kuruşu, aranılan, unutulmaz oluşu!

“ Fikri,vicdanı hür ; egemenliğin kayıtsız ve şartsız millete ait olduğu, üretilen her değerin adil ve hakkaniyetle paylaşıldığı, unutulan değerlerin çocuklarımız da hayat bulacağı, aile fertlerinin esenliğinden endişe edilmeyeceği, kadınlarımızın ikinci sınıf insan muamelesi görmeyeceği, çağdaş, gerçekçi, hayata geçirilecek plan ve projelerle hak ettiğimiz yere gelinmesini “ hedef olarak kendine şiar edinen Sn. Özlem Maraş; bu düsturla hizmete daha ileri yönde devam kararı ile 2002 yılında aktif siyasi hayatına başlamıştır.

Eviniz de oturup ev hanımı, bürosunuz da çalışıp iş kadını olarak kalsaydınız ya! Yok, neymiş hizmet sevdalısı imiş. Olan bana oldu yani. Şimdi gel de yazma! İşin kötüsü sıra ile yazsam köşem yetmez ki. En iyisi kestirmeden gitmek. Şaka bir yana iyi ki varsınız . Sizi yazmak, anlatmak, unutanlara hatırlatmak boynumuzun borcu ve onurumuzdur.

Mensup olduğu siyasi partinin İl Delegesi, Milletvekili Aday Adayı, Genel Merkez de Siyaset Akademisi ve Yerel Yönetim Eğitim Programı Koordinasyon Kurulu Üyeliği, Samsun İl Genel Meclisi Üyesi, İl Genel Meclisi İmar ve Bayındırlık ; Kadın Erkek Eşitliği, Eğitim Kültür ve Sosyal Hizmetler Kurulu Komisyon Başkanlıkları yanı sıra İl Genel Meclisi Tanıtım Medya Halkla İlişkiler Komisyon Başkan Vekili, İl Kadın Hakları Koordinasyon Kurulu üyeliğinde bulunmuştur. Bu hizmet kronolojisi 2002- 2012 yılları arasındadır.

2011 yılında partisinin İl Kadın Kolları Yönetim Kurulu Üyeliği ve Dış İlişkiler başkanı görevlerini deruhte etmiş olup Ar-Ge Birim Başkanıdır. Kadın Erkek Eşitliği Komisyon Başkanı iken, İlimiz Yerel Eşitlik Eylem planının mimar ve onaylatıcısı olmuş; Kadın Hakları Koordinasyon Kurulu, İl Kadın Hakları Üst Koordinasyon kurullarının kurulmasına ve Samsun Eşitlik Masası Biriminin açılmasına imza atmıştır. Bu arada bir çok kadına dair organizasyonların ve panellerin icrasına önderlik yapmıştır.

Öte yandan; İlimiz Kadın Hakları ,Sadef , Samgüdef Fedarasyonu , Pekder, Samsun Kelkit ve Özen Köyü ile Atakum Gümder,İş Kadınları Dernekleri Yönetim Kurulu üyesi; Ticaret Odası Girişimci Kadınlar Kurulu, Samsiad, Mimarlar Odası Eğitim ve Sosyal etkinlik Komite üyelikleri bulunmaktadır. Ayrıca; çok güzel yazıları ile bir yerel gazetemizde köşe yazarlığı yapmaktadır.

Vallahi yoruldum şahsen , o kadar yazdım iki misli daha var yazılacak ama; merak edenler araştırır bulur nasılsa.. Ha tanımak için ofisine giderseniz; o konuşmaya başlayınca kendinizi alamaz saatlerce mahzur kalırsınız o sohbet ve gülen gözlerin karşısında. İkaz etmedi demeyin sonra. Ama ayrılırken; böyle birini tanımanın mutluluğunu, hazzını yaşar ve pozitif enerjisini alır, yaşama sevinci ile dolarsınız inanın bana .

Katıldığı Ulusal ve Uluslararası konferans ve sempozyumlardan bahsetmeyeceğim. Onlarca görev, sorumluluk üstlenmiş, gece gündüz bıkmadan, usanmadan şehri ve ülkemizin refahı, adil ve eşit bir toplum için bu genç yaşta bu kadar projeye imza atıp hayata geçirmiş bu yüreği içten, beklentisiz kutluyor ve hakkı olan sevgi ve saygımı ifade etmek istiyorum.

İnceledim, araştırdım, çok insanla görüştüm bu harikulade kadınımızı kaleme almadan. Enteresan bir tespite ulaştım . 2009 – 2011 yıllarında oluşan İl Genel Meclisinin 60 kişilik mevcudiyetinde tek bir bayanımız var. O da Özlem Maraş! Nazarlık gibi, çiçekler gibi.. Sonra bakıyorum 2011 yılında partisin temayül yoklamasında 76 aday arasında kadınlar arasında birinci; genelinde ise ilk üçtedir. Bu kadar takdire mazhar olmuş, gönüller de taht kurmuş bir kadınımız sistemin aczi içinde diskalifiyedir. Bunun hangi hakkaniyet ve görüşle yapılıyor olması sanki muamma.

İnanın siyaset denilen şeyle bu yaşıma kadar hiç haşır neşir olmadım. Amacım burada taraf ve borazancı başı olmak değil bir gerçeği kendimce dile getirmektir. Dikkati çekebilmektir. Kadınlarımıza toplum içinde verilen roller bellidir. Onun içinde pasifize edilmişlerdir. Onun için ya; bu gerçekler ortada iken hala kadın hakları diye bangır bangır bağırmaktayız. Hepimiz de maske vardır. Hak edene hele de kadınsa tezelden hakkının teslimi vebalimizdir.

Ben son zamanlar da; Samsunumuz da kendi alanlarında artık sembol olmuş, önde giden kadınlarımızın hayat hikayelerini makaleştiriyorum. Anamız, eşimiz, kızımız ve belki torunlarımız olan; ayaklarının altında cennet vardır buyurulan, işaret edilen kadınlarımız, dobra kızlarımız Allah'ın emaneti ve armağanı, başımıza taç yapmamız gerekenlerdir.

Yukarıda derç ettiğim bu müstesna, topluma mal olmuş, hizmet adına hangi taşı, kayayı kaldırsanız altından çıkan, sevilen, sayılan, itibarlı kadınımızın girdiği bir çok test ve temayüllerde hep önde çıkışının düşündürdükleri izahtan varestedir. Bireylerimiz ahde vefa, kıymet bilir ve hizmetleri asla unutmayanlardır. Yaşadıklarının kahramanımızı küskün ve kırgın olmaya, bundan dolayı da bu kulvarı artık terk edeceği endişeleri ; büyük bir kesim de ön plandadır.

Böyle değerlere gerekli telkin, destek olacak güç gönüllerdedir. Seçici görevine yani vicdanlara hiç kimsenin set çekme ve muaffak olma şansı yoktur. O halde toplumun sesi duyulmazlıktan gelemez. Yakışansa piyasa çıkıp varım demektir.

O güzel balsı gözleriniz de ışıklar gördüm. Cıvıl cıvıl, konusuna hakim, üstün , vurgulu anlatış tarzınız, sesinizin tınısı dinlerken içine çekti beni… Sanki bir başka alemsiniz. Yücesiniz, saygıları ve sevgileri hak edensiniz… O kadar içten, o kadar sade ve o kadar sıcak ve samimisiniz ki! Yalan yok, riya yok, dobra yer yer mizah ustası. Güldüren, olumlu pozitif sinyalleri ile her yanı kuşatan. İyi ki varsınız. Bu toplum vefalıdır, bu toplum kadirşinastır, unutmaz. İyiyi kötüyü en iyi algılayan ve ortaya koyandır. Sevdi mi ,inandı mı o kişinin neferi ve elini bırakmayandır.

Onlarca el uzatılmış size; hadi tutun ellerden..Hazır gönüller de iken.. Ne yapayım yani; gençsiniz, aşıksınız hizmetlere, sevdalısınız şehrinize. Giyin yine topuklu ayakkabınızı, aşın parkeleri, çamurları.. Merak etmeyin tanıdığım tamirci var, tamir ettiririz koptukça topuklarınızı.

Yolunuz açık olsun hanımefendi !!
ÇOK SEVDİK BİZ KADINLARIMIZI

hepimiz sevdik değil mi
birini veya üçünü beşini
peki sevdiğimiz neydi
hiç düşündünüz mü ?
olabilir mi cazibesi
sesi,teni, cilvesi
belki de kalmış olması geceleri
o kadar işte hepsi
peki nerede kaldı gerçek sevgi..


çok sevdik biz çok kadınlarımızı
saçının telinden ayak tırnaklarına
şehvetli yuvarlakları avuçlarımızda
soluk soluğa ,ten tene
bazen parasıyla bazen öylesine
yersiz,mekansız,kuralsız
deliler gibi sevdik ölürcesine
bir başka çok sevdik işte


ne zaman çekse canımız
attık yatağa veya rast gele
baktık,dokunduk,ezdik
hastamı dır, neyi eksik
hiç akıl edip sormadık
ama biz onları çok sevdik..


tarlalarımız,sürüp ekip biçtiğimiz
üremenin aracı vazgeçilmezimiz
biz ne kadar reziliz ama erkeğiz
malımız,metamız,sözde anamız bacımız
kadınlarımız
ama biz onları işte böyle çok sevdik..


Hep baktık ,süzdük endamlarını
gözümüzü ayırmadık
ama bir kez nasıldı gözleri bakmadık
sarhoş,ayyaş naralar da
koynumuza atıp onurlarını talanladık
zevkten taklalar attık
gözlerde ki yaşları, acıları takmadık
öyle ya biz erkektik adamdık
bu rezillikleri hak bildik
öyle eğittik,öyle öğrettik
ama biz kadınlarımızı hep sevdik..


azdık,sapıklaştık öyle ya erkektik
genç kızlarımızın ırzlarına geçtik
kuytularda kız çocuklarını taciz ettik
eşimizi,kadınlarımızı dövdük,sövdük
iteledik kakaladık sindirdik
ah ulan biz ne dangalak adiyiz
her an baskı uyguladık
hayatlarından bezdirdik
insanız diye böbürlenerek gezdik
ama biz kadınlarımızı hep sevdik


onları her yerde daima kullandık
kul ettik köle ettik zevklerimize
işte güçte orada burada
manken yaptık vitrinler de
arkamıza aldık poz verdik el ele
çürüttük etlerini,boğduk ruhlarını
unutturduk insanlıklarını
intihar ettirdik,boğduk,kovduk
attık ,sattık,geçim kaynağı yaptık
ulan biz insanız be insan
onları taç yaptık çok sevdik ...


kullandık dinimizi, uydurduk sözde şeyleri
korkuttuk,ürküttük,bezdirdik
eşimizi,anamızı,kızımızı,bacımızı
ya biz çok iyi şeyler yaptık
koruduk aldık ya kanatlarımızın altına
kaldılar gölgemizde
oysa sövdürdük ilahlara bile
yine olan onlara oldu aldılar küfürleri
biz doldurduk erkeklik küfemizi
ama biz çok sevdik be sevgilimizi..


cennet hala onların ayağının altında
ama bastıkları yerleri doldurduk *okla
yuh olsun beter olalım biz insanız ya


hepimiz sevdik değil mi
birini veya üçünü beşini
peki sevdiğimiz neydi
nerede kaldı gerçek sevgi..


ama biz onları çok sevdik değil mi !!!!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.