Hayat sürprizlerle doludur. Bazen sevinmek, bazen üzülmek insan için hayırdır ve her ikisi de nimettir.
Geleceği ve olacağı bilemedeği için insan; ya sevinerek veya üzülerek yaşar. Her şeyi güllük gülistanlık düşünen kişi; olacak veya olamayacak bir çok hâyâl kurar ve her zaman sevinçli olmaya çalışır.
Yarının sürprizlerini ve bu sürprizlerin acılı olabileceğini düşünen de; sürekli üzüntü ve keder içinde olup, gelecekle ilgili kaygı taşır.
Her iki durumda da insanı rahatlatacak olan imanıdır. Dünya yaşamının imtihan için olduğuna inanan Mü'min için; yarının sürprizleri hiçbir şekilde şok etkisi yapamaz.
Bugün sahip olunanların bir vesile yarın elden çıkması, ya da hiç hesapta yokken çokça hâyâl edilenlerin birden bire ortaya çıkması muhtemel sürprizlerdir. Bunlar da, inanan insanın fıtrat ayarını bozamaz. Bu sürprizlerin dengesini; Yaratana tecelli anlamına gelen "Dua" belirler.
Bugün elde olanlar yarın yok, bugün olmayanlar da yarın bolca var olabilir. Bizim süpriz dediğimiz bu süreç, ilahi projenin hayata yansımasıdır. Bu nedenle, ne sahip olunan için çok sevinmek, ne de yok olan için çok üzülmek doğru değildir.
Hayatın sürprizleri, aslında ilahi projenin, zamanı ve yeri geldiğinde vukuubulmasıından ibarettir.
Her şey bir imtihandır. Her nimet imtihan vesilesidir. Sevinç ve keder de imtihanın hayata yansıyan sonuçlarıdır.
Esasen, müslümana için hiçbir şey süpriz değildir. Müslüman karşılaştığı her olayın Allah c.c.ın bilgisi dahilinde gerçekleştiğine inanır. Bunun için de hiçbir olayı sürpriz görmez.
Müslümanın, olayları sürpriz olarak isimlendirmesi itiraz ettiği için değil, bir anda önüne çıktığı içindir.
Sürpriz olarak isimlendirilen her olay, rutin olaylar gibi ilahi programın gereği meydana gelmiştir. Mü'minler buna böyle inanır.
Allah c.c. cinleri ve insanları imtihan etmek için yarattığını bildirmiştir. İnsanı da, olayları da yaratan kainatın sahibi yüce Allah'tır. Hangi insanı, nasıl imtihan edeceğinin programı da Yaratana aittir.
Her insanın muhatap olduğu genel imtihan kuralları olduğu gibi herkes için ayrı ayrı programlanmış imtihan yöntemleri vardır.
Hiçbir kul, imtihana itiraz etme gücüne de yetkisine de sahip değildir. Kul; imtihanı kabullendiği ölçüde rahat eder ve imtihan sonucunda kazançlı çıkar.
Her olayın imtihan olduğunu bilen ve buna inanan insan; kamil mümindir. Bu sıfata sahip olan Mü'min, her zaman huzurlu yaşar ve mutlu olur.
İşte imtihan da budur. Hayat sürprizlerle doludur ama aslında hiç bir şey sürpriz değildir. İmanın gücüne göre süreç ve sonuç hakkında değerlendirme yapılır.
Kâmil Mü'min için hiçbir şey sürpriz değil, ilahi programın uygulanmasıdır. İmanı zayıf müslüman için ise, beklenmedik her olay sürprizdir. İmtihanı kazanmak; sürprizler karşısında metanetli olup, Allah'ın takdiridir diyebilmekle olur ancak.