Hayallere Mahkum Olmak…!

Nihat Kahvecioğlu

            Nerden çıktı bu konu diye soracaksınız, anlatayım.Geçen hafta, kardeş düzeyinde yakın bir arkadaşımın,dostumun duruşmasında şahitlik yapmak için beklerken, hayallerinin zafiyeti nedeniyle düştüğü zor durumun tahlilini, adliye koridorunda beklerken iç dünyamda yaptım.HAYALLERİMİZ, DOSTLARIMIZ ve yediğimiz KAZIKLAR.

İnsanların zayıf noktası,zaafa düştüğü andır. İşte hayallerde, insanı daima zaafta tutar. Böyle olunca da aldatılmak, yanlışa düşmek kaçınılmazdır. Hayallerdeki hedef gözümüzü kör ediyor ve bilinçsizce hareket ediyoruz.

Bir örnek de spordan verelim.Dünya"nın en büyük sporcularından biriside,ünlü boksör Muhammet Ali"dir. Başarısının sırrı sorulduğunda verdiği cevapla, dünya boks otoritelerinin yaptığı yorum aynıdır. Rakibin en zayıf anı, saldırdığı andaki savunma zaafıdır. İşte o durumda saldıran rakiplere çıkardığı kontra yumruklarla rakiplerini ya nakavt etmiş ya da aldığı puanlarla yenerek,Dünya şampiyonu olmuştur. Bilinçsizce saldıranla, hayallerine varmak için birçok şeyi göremeyenlerin ortak bileşkesi;ZAAFTIR.

Zaaflardan yararlanmak isteyen bir çok kurnaz (!) da zaten yanıbaşınız da bekliyordur ve fırsatı da asla kaza yapmazlar. Aşk da bir hayal değil midir? Aşıkken kurduğunuz hayaller  gözünüzü kör eder, yanlışa düşmenizi kolaylaştırmaz mı? Bal gibide kolaylaştırır. Bana göre aşk da,hayallerdeki hedef güzergahıdır. O güzergaha girdiniz mi, hedefe yürürken gözlerinizi kapatıyorsunuz ,böyle olunca da karşınıza çıkan kütlelere çarpmak ,önünüzdeki çukura düşmek, kaçınılmaz oluyor.Bu yüzden anne-babasını dinlemeyen sevgi hayalzadeleri, yok olup gitmekte, geri dönüşü olmayan yollarda yolculuk ederken de, kaybolup gitmektedirler.

Lütfen, hayallerinizi gerçekleştirmek isterken bilincinizi kaybedip, zaafa düşmeyin. Bazen geri dönüşü olmayan, büyük zararlar gördüğümüz hayallerimizden kurtulalım. Atın artık hayallerinizi çöpe, gerçekler size yeter. Hayallerin insanı nasıl etkilediğini, yaşanmış bir örnekle anlatayım. Amacım sizi hem güldürmek, hem de düşündürmek.

 

Hiçbir şey ele geçince, hayalde olduğu kadar güzel kalmaz.

                                                                       N.RİCHARD NASH                                                                                 

 

Yıllar önceydi.Biraderim,elektrik teknisyeni olarak fuar müdürlüğünde çalışıyordu. Elektrik atölyesiyle,kapıdaki gişelere bilet dağıtan Hasan ağabeyin odası bitişik nizamdaydı. Biletlerin bulunduğu kasanın arkası elektrik atölyesinde, kapağı da Hasan ağabeyin odasındaydı.Günlerden bir gün, Hasan ağabey bilet almaya gelirken, bunu gören birader atölyede saklanır. Amacı bilet alırken Hasan ağabeyi korkutmak.İnsanlara bu tip şakaları yapma diye biradere daima kızarım.Asla da bu huyundan vazgeçmez ve bugünde bu tip şakalara  devam etmektedir.Hasan ağabey odaya girip bilet çıktılarını yapıp, kasadan biletleri almak için kalkıyor, tam dolabın kapağını tuttuğunda,birader kasanın arkasına bir çekiç indiriyor. Hasan ağabey ,avazı çıktığı kadar bağırıp odadan çıkıyor ve yaklaşık otuz metre, hem bağırıyor hem de kaçıyor. Yakında olanlar bağırma sesini duyup koşuyorlar ama kimse ne olduğunu anlamıyor.Hasan ağabey sakinleşince ilk isteği, önce bir bardak su oluyor.O günlerde terör olayları bir hayli fazla.Her gün televizyon ve radyo yayınlarında, paketlerde ve işyerlerinde patlatılan bombaların haberleri. Hasan ağabey suyu içince başlıyor anlatmaya.     –Bilet almaya gelirken,önceki gün haberlerde izlediğim olayı düşünüyordum. Adam bürosuna girmek üzere kapıyı açınca,bomba patlıyor.Bende gelirken düşündüm, ulan şimdi bilet almak için dolabın kapısını açsam, bomba patlasa ölsem,çocuklarıma kim? Nasıl bakar.Kafamdaki bu hayallerle kasanın kapağını tuttuğumda çıkan ses,bana bomba gibi geldi. Sonrada şakayla karışık –İyi ki çocuklarım var.Yoksa bu korkudan sonra ,çocuğumda olmazdı.Bu sözden sonrada,toplanan mesai arkadaşları kahkaha tufanını koparıyordu.

İşte,hayallerin tuzağına düşmek bu.Hayal kurarken, hayale yakın şeyler bizi zaafa düşürüyor ve hata yapmamıza neden oluyor.Geri dönüşü olmayan hatalara düşmemek dileğiyle…! Hoşçakalın

Herşey gönlünüzce olsun.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.