HAKİKATİN GÜNEŞİ

Sami Kesmen

Hakikat, sisin ardından doğan güneş gibidir, er ya da geç görünür. İnsan, gerçeği perdelemek için türlü yollar dener. Yalanlarla, gösterişle, iftiralarla hakikati gölgelemeye kalkışır. Ama nasıl ki güneşin ışığı bulutları dağıtır, hakikat de bütün sisleri yararak ortaya çıkar.

Kibrin şımarttığı insanlar, kendi konumlarını kalıcı sanırlar. Makamın, malın, mevkînin büyüsüne kapılanlar; başkalarını küçümseyerek aslında kendi akıbetlerini hazırlarlar. Kur’an, şeytanın kıssasında bu gerçeği öğretir. Âdem’e secde etmeyi reddeden şeytan, kibri yüzünden ebediyen mahcup oldu.

Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurmaktadır; “Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kimse cennete giremez.” (Müslim) Bugün de iş dünyasında, siyasette, hatta günlük ilişkilerde kibirle büyüyen nice insan görmekteyiz. Bir süre alkış toplarlar ama hakikatin güneşi doğduğunda, o yapay ışıklar sönüp gider.

Kinin şaşırttığı insan, doğrular karşısında körleşir. Öfke; adalet terazisini bozar. Uhud’da Hamza’yı şehit eden mızrak, intikam duygusunun körleştirdiği bir kalbin sonucudur. Kin; sahibini yönlendirir, aklını esir alır. Bugün de aynı manzara toplumda farklı şekillerde yaşanmaktadır. Aile içindeki kin, kardeşler arasındaki düşmanlık, iş yerinde çekememezlik, siyasette intikam duygusu başta gelen intikam alanlarıdır. Kinle hareket eden, sonunda kendi kalbini de yakmaktadır. Çünkü kin; sahibini tüketen bir zehirdir.

Kinin kuşattığı insanlar, hakikati örtebilmek için; yalana, iftiraya, hileye başvururlar. Fakat kin; yalnızca dışı değil, içi de karartır. Kur’anda bu hakikat; “Hayır! Onların işledikleri günahlar kalplerini paslandırmıştır.” (Mutaffifîn, 14) ayetiyle bildirilmektedir. Bugün medya manipülasyonlarından ticaretteki haksızlıklara kadar pek çok olay, hakikati gizlemek için kirli oyunlarla çevrilidir. Kin; kalbin kiridir. Nice “temiz” görünen insanların gerçek yüzü; hakikat güneşi doğduğunda ortaya çıkar. Hakikatler er yada geç ortaya çıkmaktadır.

Firavun’un kıssası, bunun en çarpıcı örneğidir. Güce ve kibre kapıldı, Hz. Musa’ya düşmanlık etti, zulümle hükmetti. Ama denizin ortasında boğulurken, hakikati itiraf etmek zorunda kaldı. Fakat çok geçti. Bugün de kibrin, kinin ve kirin gölgesinde yaşayan insanlar vardır. Bir süre güçlü görünürler, çevresini etkilerler, ama hakikat güneşi doğduğunda herkesin yüzü apaçık görünür.

Hakikati gizleyenler, bir süre dosyaları örtbas edebilir. Fakat adaletin tecellisi gecikir ama asla kaybolmaz. Hile ile zenginleşenler, bir süre önde görünür. Ancak güven kayboldu mu, ticaretin temeli çöker. Eşler arasında yalan, gizlilik ve samimiyetsizlik, bir süre sürse de hakikat er ya da geç ortaya çıkar ve ilişkiyi yıpratır.

Hakikat, Allah’ın bir ismidir. "El-Hakk" hakikatın ilahî adıdır. O’nun adıyla anılan hakikat, er ya da geç parlayacak bir güneştir. Sis, bulut, perde; ne kadar yoğun olursa olsun, güneşin doğmasına, hakikatın ortaya çıkmasına engel olamaz. Kibrin şımarttığı, kinin şaşırttığı, kirin kuşattığı insanlar; bir süre güçlü görünseler de sonunda mahcup olurlar. Çünkü hakikatin güneşi doğduğunda; bütün sisler dağılır. Geriye sadece çıplak hakikat kalır.

Yalan; büyük günahtır. Çünkü içinde; kin nefret, kir, intikam, hile vardır. Bir yalanı ancak başka bir yalanla savunulur. Savunuldukça da savrulunur. Sonunda mutlaka gerçek ortaya çıkar, yalancı da mahcup olur. Sorumluluk sahibi olanlara karşı çokça eleştiri yapılır. Bu eleştirilerin büyük bir bölümü kin,nefret ve intikam amaçlıdır. Yetkililer, yetkisizlerin rahatlığına sahip değillerdir. Yetki, sorumluluk demektir.

Hakikatin ortaya çıkması zaman alabilir. Kin ve nefret duygusuyla, intikam amaçlı yapılan her hareket güneşin üstünü sıvamak gibidir. Güneş balçıkla sıvanmaz atasözü bu hakikati açıklamaktadır. Dünya dengelerini sarsan ve belirleyen tasarruflara karşı geliştirilen her tür söylem ve eylem; kin, nefret, intikam amaçlı kirli senaryo uzantılarıdır. Hakikatin güneşi mutlaka görülüp, sahayı aydınlatmaktadır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.