Güvenlik Görevlisine Gücünüz Yetti mi?

Biz toplum olarak neden görevini yapan insanlara akıl vermeye kalkışırız bilemiyorum? Biz yapmamız gereken hareketleri yaparak kamu görevi yapanları zor durumda bırakırız bilemiyorum? Biz neden kendimizi tartamayacak kadar alkol içerek görevini yapan kamu görevlisine hakaret ederiz ve hatta yetmedi bir de dövmeye kalkarız bunu da anlayabilmiş değilim? Bu nedenler uzayıp gidiyor. Geçenlerde yanılmıyorsam Atakum Belediyesi İstasyonundaydı bir yurttaşımız(!) bisikletiyle Hafif Raylı Sisteme binilmesi yasak olduğunu bile bile görevli güvenlikçiye saldırıyor. Bir ana avrat sövmediği kalmadı diyor olayı izleyen yurttaşlarımız. Ertesi günü arkadaşlarım: “o da bir şey mi bizde güvenlikçi arkadaşlara sarhoşlar sanki düşmanlarına saldırıyorlarmış gibi saldırıyorlardı” dediler. Oysa bu insanlar kamu görevi yaparak bizlere hizmet vermekteler. Aylardır bu muhitte oturanlar ve Hafif Raylı Sistem yolcusu olan bizler, güvenlikçilerin ve de diğer çalışanların en ufak bir yanlışlarını görmedik.

Sohbetimiz uzadıkça arkadaşlarım:“Sıla'mıydı neydi onun konserinden sonra birkaç kendini bilmez sarhoş, zil zurna -kendilerini tutamayacak vaziyetteler- olmalarına rağmen güvenlikçi arkadaşlara öyle bir kafa tutuyorlar ki, sanırsınız alçak dağları onlar yarattılar. Ulan buradan bizim paralarımızla geçiniyorsunuz, biz ne dersek onu yapacaksınız falan diye bağırıyorlar. Hem de güvenlikçileri itip kakıyorlar.”

İşin aslına bakarsanız diyor arkadaşım: “Güvenlikçi şöyle bir fiske vursa yerleyeksan olacak tiplerdi.”

Daha önceki yazılarımda güvenlikçi arkadaşlar hakkında izlenimlerimi de yazmıştım. Güzergahta sabahtan akşam geç saatlere kadar hiçbir can güvenliği olmadan dişlerini tırnaklarına takarak kah kazaları önlediler, kah dayak yediler, kah sarhoşların hakaretlerine maruz kalarak soğukta sıcakta görevlerini sabahın ilk ışıklarından gecenin kör karanlığına kadar nöbet tuttular. Nöbetlerini tutarlarken bence en çok saygı duyulan yanı bu güne kadar belki de defalarca yüzlerce kez oluşacak kazaları önlemeleri. Buna rağmen konulan kurallara uymarak, güvenlikçiye tokat atmak, konserden çıkıp sürünerek yolda yürüyemez durumda olan insanların güvenlikçilerin iyi niyetlerini suistimal ederek onlara ağıza alınmayacak hakaretlerde bulunmaları gerçekten de çok üzücü. Ellerindeki işin değerini o kadar iyi biliyorlar ki, güvenlik görevlisi hanımefendiler ve beyefendiler kimseyi kırmamak için sabırlarının tamamını kullanıyorlar. Artık bir yerden sonra güvenlikçilerin sabırları taştı da kendini bilmez bir kişi ya da kişileri dövdü derlerse ben şaşırmam. Gerçi şimdiye kadar bayan güvenlikçilere karşı bir hakaret yapıldığını duymadım; ama yapıldıysa yazıklar olsun derim başka da bir şey demem. Artık insanlar şu ya da bu şekilde kendilerine hizmet verenlere nasıl davranacaklarını hele hele de can güvenliklerini koruyan insanlara gereken ihtimamı göstererek onlara son derece saygılı olmalılar. Nihayetinde onlarda hem kamu görevi yapıyorlar hem de alın terleriyle ekmek parası kazanıp evlerine ekmek getiriyorlar. Buna sadece şapka çıkarılması gerekli. Raylı sisteme bisiklet sokulması yasak ise buna saygı duymak gerekir. Tutup da görevini yapan güvenlikçiye “sana ne lan” diyerek kavga etmeye ne gerek var? Madem konsere gittin ve kafana göre çakır keyif oldun ufak ufak sesini çıkarmadan efendi gibi git evine. Ne demeye kalkıp Raylı Sistemde görevli güvenlikçilere hakaret ediyorsun veya vurmaya kalkıyorsun? Aslında sarhoş olup kavga çıkaranlar şuurları yerinde olmadığından öyle hareket etmişlerdir belki de. Belki de bilinçli yaparak emeğe ve insanlığa saygısızlığın en büyüğünü yapmışlardır. Şöyle uzaktan ya da yakından bir bakın hiç bir şekilde can güvenlikleri olmayan bu insanlara daha güvenli bir ortam yaratılarak çalışmaları sağlanmalı yoksa çalışanların başlarına her türlü tehlike gelebilir. Bunun önlemi mutlaka alınmalı. Saygılarımla...