Güç Birliği…

Bu aralar Tıp Fakültesinden eve, evden Tıp fakültesine gelip gittiğimiz için mecburen etrafımız Tıp Fakültesindeki katlar ve çalışanlarla oluyor. İstisnasız 20 gündür Tıp fakültesine gidip geliyorum. Eksi birinci kattan 4. Kata kadar her gün merdivenlerden 6 bilemediniz 7 kez inip çıkıyorum. Bazen hastamızı tetkike getirmek için bazen de başka işlerimiz halletmek için. Bu süreçte insan ister istemez yapılan uygulamaları gözlemliyor. Hele de bu kurum hastane olursa daha da dikkatli izliyor. Eğer bir yanınız gazeteci ise daha dikkatle izliyorsunuz. İzliyorsunuz belki ileride kamuoyuyla paylaşırım diyerek. İşte tam da dediğim gibi oldu. OMÜ Tıp Fakültesinin OMKAN'a bağlı 3. Nolu kapıdan girişteki kantinine uğramayanımız yoktur. Ben de günde en az 3-4 kez uğrarım. Genellikle çay ya da kahve içmek için bazen de bir şeyler atıştırmak için sıraya girerim. Geçtiğimiz günlerde tam da bu nedenle kantinin önündeydim. Baktım hastane yönetimi tam kadro tezgahın öbür tarafında ellerinde kalemleriyle denetleme yapıyorlar. Kantinden ne alırsam hemen son kullanma tarihine bakarım. Bana istediğim ürünü veren arkadaşın hijyenik olup olmadığına özellikle dikkat ederim. Bu sırf Tıp fakültesine özgü değildir. Nerede bir hastaneye gitsem bu böyledir. OMKAN kantinine gide gele iyice tanıdığım Aşkın BİNİCİ, kendinden ve yanında çalışan personellerinden o kadar eminler ki başları dik vaziyette denetlemeciler çatır çatır ne sorarlarsa yanıtlarını veriyorlardı. Aslında Aşkın Binici ve arkadaşlarının tam bir koordine içinde çalıştıklarını herkes çok iyi biliyor. OMKAN yönetim kurulu başkanından diğer yöneticilerine kadar. Yoksa kesinlikle Aşkın BİNİCİ, orada barındırılmazdı. Denetlemeden Aşkın BİNİCİ ve arkadaşları tam not olarak geçtiler. Yukarıda da izah ettiğim gibi, kantine gidip geldikçe en çok da hijyene ve çalışanların insanlara nasıl davrandıklarına odaklandım. Yurttaşlarımız kantinde sıraya girdiklerinde benimde dikkat ettiğim gibi, öncelikle çalışanların ellerinde eldivenleri var mı yok mu ona bakıyorlar. Kantin içinde çalışan tüm personel ellerinde eldivenleriyle oradan hizmet almak isteyen yurttaşlara yardımcı olmaya çalışıyorlar. Aşkın BİNİCİ'nin, verdiği talimatların bir an olsun dışına çıkmayan personel özellikle de kantin içindeki yemek yenilen kirli tabakları hemen anında toplayıp çöpe getiriyorlar. Her onbeş dakikada bir kantindeki tüm yerler paspaslanarak temizlenmekte olması kantinde yemek yemek isteyenlerin iştahlarını bir kat daha kabartmakta.

Denetleme öncesinde ve sonrasında dikkatimi çekenlerin en başında gelen olay ise şöyle: Kantin sorumlusu Aşkın BİNİCİ ve yanında çalışan personeller de normal yurttaş gibi yemek yiyecekleri zaman normal yurttaş gibi kasiyerin önünde sıraya girerek parasını ödüyor ve yemek fişiyle yemek dağıtan aşçıdan yemeğini alıyor ve işi bittiğinde ise hiç zaman kaybetmeden işinin başına geri dönüyor. Hastane içinde konuşlanan böylesine önemli gıda tüketim yerlerinin Hastane yöneticileri tarafından sıklıkla denetlenmesi de ayrıca memnuniyet verici bir olay. Kantinlerin OMÜ Rektörlüğünün talimatları doğrultusunda her hafta denetlenmesinden, kantin içinde bulunan hasta ve hasta yakınları çok memnun kaldıklarını ifade ettiler. "Bu tür denetlemeler olduğu müddetçe kantinde çalışanlar işlerini daha da ciddiye alarak çalışırlar" diyor kantinden alışveriş yapan insanlarımız. Denetleme süreci bittikten sonra çayımı yudumlarken etrafımda bulunan yurttaşlara sordum bu kantinden ve çalışanlardan memnun musunuz diye. "Valla ne yalan söyleyelim geceler boyu günler boyu burada besleniyoruz. Şimdiye kadar bir yanlışlarını görmedik. Her şey taze. Her gün yeni yemekler geliyor. Çorbalarımız sıcak geliyor. Çalışanlar bize beyefendi, hanımefendi demeden hitap etmiyorlar. Gerçekten de işlerini çok iyi yapıyorlar. Yöneticileri olan beyfendiyi de tanıdık. Bir sorun olsa hemen bağırarak Aşkın bey, şöyle bir durum var ne yapmamızı önerirsin diye soruyor. Biz ister istemez duyuyoruz çayımızı ya da kahvemizi yudumlarken. Çok ahenkli bir çalışma ortamı burası, kimse kimseye hort yada zort etmiyor. Bu çalışma sistemini oturtan bize göre çok verimli olur."

Ben 30 gündür buradayım diyen Ali İhsan Toyran, bu sistemi bana göre Aşkın Bey oturttu gibi geliyor diyerek gözlemini kısacık sohbetimizde bana aktardı. "İşyeri barışını sağlayan insanların her zaman verimli olduklarını, çok iyi işler ürettiklerini herkes çok iyi bilir" diyerek sohbetini sonlandırdı Ali İhsan Toyran. Ali İhsan Toyran çok mantıklı bir söz ifade etti. Bir iş yerinde çalışma barışı bir şekilde sağlanmış ise o iş yerinde mutlaka üretim ve verimlilik iki katı artar. Başarılar dilerim Aşkın BİNİCİ ve birlikte emeklerini sarf eden personel arkadaşlarına…Saygılarımla