Gezgin Melekler...!

Nihat Kahvecioğlu

Daha önce siz okurlarımla paylaşmış olduğum bu hikâyeyi, bir kez daha paylaşayım.

İki Gezgin Melek, geceyi geçirmek için oldukça varlıklı bir ailenin evinin kapısını çalmışlar. Aile, pek kaba bir üslupla, meleklere yatacak yer olarak koca malikânenin konuk odalarından birini vermek yerine, soğuk bodrumdaki küçük bir köşeyi göstermiş. Melekler buz gibi odanın soğuk ve sert zemininde kendilerine yatacak bir yer hazırlamaya çalışırken, Yaşlı Melek duvarda bir delik görmüş ve kalkıp deliği onarmaya girişmiş. Genç Melek yaşlı meleğe bu hareketinin nedenini sorunca, Yaşlı melek hafifçe gülümsemiş;

Her şey, her zaman göründüğü gibi değildir…

Sabah malikâneden ayrılan melekler, gece bastırınca bir kez daha kalacak yer bulmak umuduyla, bu defa çok fakir bir çiftçi ailesinin kapısını çalmışlar. Son derece misafirperver olan fakir karı koca, sofralarında ne var ne yoksa meleklerle paylaştıktan sonra, onlara rahatça uyumaları için kendi yataklarını vererek yanlarından ayrılmışlar. Sabah güneş doğduğunda, melekler zavallı karı kocayı gözyaşları içinde bulmuşlar. Yegâne geçim kaynakları olan tek inek de tarlalarının ortasında cansız yatmaktaymış.

Genç melek bu sefer iyice öfkelenerek yaşlı meleğe isyan etmiş:

Bunun olmasına nasıl izin verebildin? O varlıklı kaba adamın her şeyi vardı ama sen kalktın ona yine de yardım ettin. Bu iyi yürekli fakir ailenin ise o tek inekten başka hiçbir şeyleri yoktu; Buna rağmen onu bile paylaşmaya gönüllü oldular ama sen o ineği de yitirmelerine izin verdin!

Bunun üzerine yaşlı melek, genç meleğe dönerek şu cevabı vermiş:

Her şey, her zaman, göründüğü gibi değildir. O zengin malikânenin bodrumunda kaldığımız gece, duvardaki deliğin dibinde külçe külçe altın saklı olduğunu fark ettim. Malikânenin sahibi bu kadar aç gözlü olduğu için ve kendisine verilmiş şans sayesinde edindiği zenginliğin bir parçasını bile paylaşmaya yanaşmadığı için, bende o deliği öyle bir kapatıp mühürledim ki artık arayıp bulsa da açamaz.

Ve devam etmiş:

Sonra, dün gece biz çiftçi ailesinin yatağında uyurken, ölüm meleğinin o çiftçinin karısını almaya geldiğini gördüm. Ben de onun yerine ölüm meleğine ineği verdim. Yaşlı melek, gülümseyerek bir kez daha eklemiş:

Her şey, her zaman, göründüğü gibi değildir. Bazen, işler istediğimiz gibi sonuçlanmadığında, aslında bizimde başımıza gelen tam da budur işte.

Eğer inanıyorsanız, yapmanız gereken şey sadece, her sonucun her zaman sizin lehinize olduğuna güvenmektir. Bunun böyle olduğunu, ancak belirli bir zaman sonra öğrenebilecek olsanız bile…

Her şey gönlünüzce olsun.

SEVGİLERİMLE                                                     07.07.2009

Nihat KAHVECİOĞLU

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.