GEREKSİZ TARTIŞMALAR ÜLKESİ

Yusuf Demircioğlu

1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı,dünya çapında kutlanan,birlik,dayanışma ve haksızlıklarla mücadele günüdür. Ak Parti'nin daha az yasakçı daha çok özgürlükçü olduğu dönemde,Türkiye'de Emek ve Dayanışma Günü olarak kutlanması kabul edilmiştir.

İşçi ve emekçilerin sorunlarının masaya yatırılması ve çözüm üretilmesi gereken bir gündür. Ülkemizde kutlamaların hangi meydanda yapılacağı tartışmasından sıra çözümlere gelmemiştir.

1 Mayıs kutlamaları,Taksim'de mi yapılmalı?Yoksa hükümetin gösterdiği meydanlarda mı? Sığ bir tartışma.Hükümetin ve sendikaların görevi meydan tartışması yapmak değil,emekçilerin daha iyi yaşam koşullarına sahip olmasını sağlamaktır.

Her iki kesimde asli görevini yapmamaktadır.Emekçinin hakkını vermeyen hükümet.Emekçinin hakkını alamayan ,bazılarının çiftlik gibi kullandığı sendikalar.

İş Kazaları: Türkiye iş kazaları sıralamasında dünyada üçüncü,Avrupa'da birinci sıradadır.Günde ortalama dört işçi,iş kazaları sonucunda hayatını kaybetmektedir.Meydana gelen kazaların bir çoğu, önlenebilir kazalardır.Yapılacak küçük harcamalar ve alınacak önlemlerle kazaların bir çoğu engellenebilir.

Harcama yapmak ve önlem almak için insan hayatına önem vermeniz gerekir.Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer'in kafa yapısını taşımamalısınız.Sayın Bakan Zonguldak'ta meydana gelen maden ocağı faciasında ölen emekçilerimiz için ''Acı çekmeden,güzel öldüler'' ifadesini kullanmıştı.

Çocuk İşçiler : Sosyal Güvenlik Kurumu on sekiz yaşından önceki günleri emeklilik hesabında başlangıç olarak saymamaktadır.Basit mantıkla on sekiz yaşından önce çalışılmasını kabul etmiyor.Buna rağmen ülkemizde,on sekiz yaş altı nüfusun yaklaşık iki milyon dört yüz bini direkt olarak istihdamın içindedir. Büyük bir kısmı eğitimini yarıda bırakmıştır.

Çocuk işçi aynı zamanda ucuz işçi demektir.

Asgari Ücret : Bir türlü çözüme kavuşamayan sorun.Ekonomik krizlerle boğuştuğumuz yıllarda açlık sınırının altında idi.Ekonominin son on iki yılda nasıl büyüdüğünü dinlediğimiz şu günlerde de açlık sınırının altında.Asgari ücret ile çalışanlar için hiçbir şey değişmedi.

Rakamlarla oynamasını çok iyi bilen Maliye Bakanı Mehmet Şimşek,toplanan vergiler ile ilgili açıklama yaptığında örneklerini Avrupa ülkelerinden seçmekte.Konu asgari ücrete geldiğinde ise örnekler Letonya,Litvanya,Estonya gibi bir çoğumuzun haritada yerini bulmakta zorlanacağı ülkelerden seçilmektedir.

Sayın Bakana hatırlatalım.Güçlü ülkeler kıyaslamalarını güçlü ülkeler ile yapar.Çoğumuzun nerede olduğunu bilmediği ülkeler bizim için örnek teşkil etmez.İsviçre, asgari ücretin on bin TL olması için referanduma gidiyor.

Çalışma Bakanı Faruk Çelik'in ''asgari ücrete mahkumsanız,800 TL büyük paradır.Netice itibari ile ekmeğin fiyatı belli,peynirin fiyatı belli.''tavsiyelerini bu millet unutmayacaktır. Asgari ücreti insanca yaşanabilecek bir seviyeye yükseltemeyenler,emekçiler ile dalga geçercesine tavsiyede bulunmakta.

 İş kazalarında liste başıyız.Çocuk işçiler sıralamasında bayrağı elimizden düşürmüyoruz.Asgari ücret, açlık sınırının altında.

Kavgamız,kutlamalar nerede yapılsın?Meselelere çözüm bulamıyorsanız,kutlamaları Taksim Meydanı'nda değil Ay'da yapsanız ne fayda…

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.