GELİNEN NOKTADA ARKA PLANDA OLUP BİTENLER

Adnan Bahadır

        GELİNEN NOKTADA ARKA PLANDA OLUP BİTENLER               

Siyasetin okulu yoktur. Her ne kadar Siyasal Bilgiler Fakülteleri bu konuda ilim irfan yuvası olarak kurulmuş iseler de bu Fakültelerden memnun olanlar ağırlıklı olarak yasa ve yönetmenliklere bağlı kurumların yönetilmesinde eğitim verdiklerinden mezun olanların Devlet Daireleri'nde çalışmanın ötesinde siyaset yapma imkânları olmaz. Şayet olanlar var ise de onlar kendi birikimlerini, zekâlarını ve sosyal çevrelerini kullanarak siyasetin içerisine girerler. Şu anda siyasal hayatın içerisinde aktif görev yapan insanlara baktığımızda yüzde doksanı Siyasal Bilgiler Fakültelerinin kıyısından köşesinden geçmemiş insanlardır. Siyaset: Hayatın ta kendisidir. İnsanların yaşam biçimidir. Toplumun ihtiyaçlarına cevap verebilmek için kullanılması gereken bir ekoldür. Sosyal yönleri zayıf olan insanların siyaset yapması imkânsızdır. Teknik adamlar genellikle teknik konularda başarılı olduklarından siyasette başarılı olamazlar ancak teknik adamlık yanında sosyal yönü olan insanların siyasete girmesi halinde başarı oranları diğerlerinden daha fazladır.

                Ak Parti bugüne kadar 47 Belediye Başkan Adayı'nı açıkladı. Açıklanan illerin 28 tanesi Ak Partili Başkanlar tarafından yönetiliyor. Kalanlar ise diğer siyasi partilere mensup insanlar tarafından yönetilmekte. Açıklanan 28 ilden 14 tanesi Ak Partili mevcut Başkan iken kalan 14 tanesi ise teşkilatlardan veya bürokrasiden gelmekte. Başbakan'ın baba dostum dediği kendi doğduğu ilin Belediye Başkanı olan Halil Bakırcı dahi değiştirilirken Ak Parti ile kan uyuşmazlığı olan Samsun Belediye Başkanı'nın dördüncü kez aday gösterilmesinin nedeni nedir derseniz bir yıl önceki il kongresinden işe başlamamız gerekmekte. O günkü köşe yazılarımı okuyan değerli okurlarımız kongre sonrası yazdığım köşe yazısında Cemal Yılmaz Demir'in Büyükşehir Belediye Başkanlığını unutması gerektiğini:” Cemalim Cemalim yandım Cemalim” adlı köşe yazımda yazmıştım. Ancak yine de gönlüm onun aday olmasından yana idi. Neden öyle idi deseniz: Cemal Bey insan olarak hayatta anlaşamadığım bir karaktere sahip bir insandır. Ama inanç bağlamında hakkını yememek gerekir, şayet o Başkan olsaydı Büyükşehir Belediyesinde Rotaryan, Lions, Soroptimis gibi derneklere mensup veya sempatizan tek bir Allah kulunu bırakmazdı. Bu da benim onu desteklemem için yeterli olacak bir argümandı.

                Ak Parti İl Kongresinden önce iki kez bizzat Cemal Vekil'in yanına giderek siyasi sürecin gittiği nokta ile ilgili uzun boylu görüşmelerim olmuştu hatta şayet birliktelik olmaz ise Yusuf Ziya Yılmaz'ın yeniden aday olacağını da söylemiştim. Ancak Cemal Bey çok farklı kişiliğe mensup bir insan olduğundan bana hak vermesine rağmen icraatta çok farklı davrandı. Kendisine Osman Çetinkaya'nın yapacağı bir İl Yönetim Kurulu listesinin sıkıntılı olacağını, mutlaka listeye müdahil olmamız gerektiğini söylemiş olmama rağmen seçime bir hafta on gün kala beni aramaması, sormaması hatta benden kaçar tavırlara girmesi beni çileden çıkarınca Osman Çetinkaya ile ona haber gönderdim. Gönderdiğim haber ne idi derseniz yapılacak il listesine bizzat müdahil olacağımı, şayet bu konuda benimle istişare etmez iseler kongreyi onlara kaybettireceğimi söyledim. Ancak bu arkadaşlarımız ölmeyle bayılma arasındaki farkı anlayamamış olmalılar ki beni ciddiye almadılar ve sonuçta yüzde bin almaları gereken seçimi kaybettiler. Bugünkü İl Başkanı şayet o koltukta oturuyor ise üç kişinin sayesinde oturduğunu unutmamalı… Bunlardan ilki: Osman Genç, ikincisi ben ve üçüncüsü de Bafra İlçe Başkanıdır.

                Seçimden sonra Cemal Vekil hırçınlaşmayıp Ekrem Erdem'e rest çekmeseydi yine sonuç böyle olmayacaktı. Yaklaşık altı aydır hatta bir yıldan beri Bakan Kılıç Büyükşehir Belediye Başkanlığı için perde arkasından öyle bir mücadele verdi ki, aklınız şaşar. Ancak bu mücadeleyi kimse bilmediğinden piyasada çok konuşulmadı. Temayül yoklaması öncesi Aslan Karanfil'i oylamaya girmek üzere Samsun'a gönderdi. Arkasından kendi Daire Başkanı tüm teşkilatları arayarak Bakan'a oy vermelerini istedi. Diğer yandan Ahmet Yeni'ye Vekillerin büyük bir kısmı sen aday ol arkandayız demiş olmalarına rağmen hatta eski Bakan Demir Yeni'ye” Ağabey sen çık ben senin için Başbakan'a çıkacağıma söz veriyorum.” demiş olmasına rağmen tamamı daha sonra kendileri için çalışmaya başladılar. Temayülden bölük pörçük oylar çıkmakla birlikte en çok oyu Osman Genç aldı. İl Başkanı Bakan için ciddi bir kulis çalışması yapmış olmasına rağmen olmayacağını görünce bu kez Cemal Vekil'in olmaması için Yusuf Ziya Yılmaz'a destek verdi. Öte yandan Vekillere yazılı sorulan görüşlerinde hiç birisi kendi vekil arkadaşının veya Osman Genç'in isimlerini yazmayınca Başbakan baktı ki bu ilde çözüm yine Yusuf Ziya Yılmaz'ın Başkanlığında, onu ilan etti. İşte size bir yıllık hatta iki yıllık mücadele sonunda ilan edilen Büyükşehir Adayının arka planı… Değerlendirmesi sizlere ait… Bu il o kadar talihsiz bir il ki Vekilinden Başkanına herkes ya kendisine, ya eşine dostuna veya doğduğu ile yardım ederse sonucun böyle olması kaçınılmazdır. Lakin herkesin(Benim de)  kalbine göre hak ettiğini versin. Bu şehri bu hale getirip inançsızların yönetmesine neden olanların müstehâkını versin diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla… 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (12)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.