EVLİLİKTE USÛL VE AMAÇ...

Sami Kesmen

Evlilik bir güç savaşı değil, birlikte yol yürümektir. Bazen kadın bazen erkek, sorunları sürekli hatırlatır, eşini küçümser ya da çocuğuymuş gibi davranır, hatta bazen tartışmaların dozunu artırarak tehditlerle kadar vardırır, bunlar evlilik bağını zedeleyen hususlardır. Oysa evlilikte esas olan; karşılıklı saygı ve anlayıştır. Sorunları büyütmeden, birbirini incitmeden konuşabilmek; evliliği ayakta tutan temel belirleyenlerdir.

Evlilik; neslin devamı, nefsin ıslahı ve toplumun felahı için kurulan mukaddes bir kurumdur. Yalnızca iki kişinin bir araya gelişi değil, aynı zamanda ilahi bir emaneti omuzlama sorumluluğudur. Kur’an-ı Kerim’de “Onlarla huzur bulasınız diye size kendi cinsinizden eşler yaratması ve aranıza sevgi (meveddet) ve merhamet (rahmet) koyması O’nun ayetlerindendir” (Rum, 21) buyrularak evliliğin amacı ve usûlü en açık şekilde ifade edilmiştir.

Modern hayatın hızlı temposu; aile içi iletişimi de zedelemektedir. İş stresi, sosyal medya bağımlılığı ve tüketim baskısı; eşlerin birbirine ayırdığı zamanı azaltmaktadır. Bu yüzden; küçük meseleler büyümekte, basit tartışmalar boşanma sebebi hâline gelebilmektedir.

Oysa evlilik; karşılıklı saygı, sabır, sadakat, sevgi, samimiyet ve sağlıklı iletişime dayanır. Hz. Peygamber (s.a.s.), aile hayatında en güzel örnektir. Hz. Âişe (r.a.) onunla yaşadığı günleri anlatırken, “Resûlullah aile efradına karşı insanların en yumuşağı idi” buyurmaktadır. Bu, bize yol gösterici olmalıdır. Kırmadan konuşmak, küçümsemeden uyarıda bulunmak esastır.

Evlilik yalnızca bireysel mutluluk için değil; neslin devamı, nefsin ıslahı ve toplumun huzuru için vardır. Bugün boşanma oranlarının hızla artması, evlilik kurumunun değerini yeniden düşünmemizi gerektiriyor. Araştırmalar, boşanma sebeplerinin çoğunun aslında küçük anlaşmazlıkların büyütülmesinden kaynaklandığını göstermektedir. Eşlerin birbirini dinlememesi, sürekli geçmişi gündeme getirmesi, sabırsız ve tahammülsüz davranması evlilikleri zayıflatmakta hatta sona erdirmektedir. Hâlbuki

Peygamber Efendimiz; “Müminlerin iman bakımından en mükemmeli, ahlak bakımından en güzel olanıdır. Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır” (Tirmizî) buyurarak aile içi sorumluluğun imanla doğrudan ilişkili olduğunu hatırlatmıştır.

Sağlam aile, sağlam toplum demektir. Çocuklar huzurlu bir yuvada büyürse, toplumun geleceği de güvence altına alınır. Sürekli kavganın yaşandığı evlerde yetişen nesiller, sevgiyi değil öfkeyi öğrenir. Oysa evlilik, çocuklara güven ve merhamet iklimi sunmalıdır. Hz. Peygamber’in şu hadisi aileye bakışımızı şekillendirmelidir; “Hepiniz çobansınız ve hepiniz sürünüzden sorumlusunuz” (Buhârî). Anne-baba, evlatlarına karşı sadece bakmakla değil; onlara güvenli, sevgi dolu bir hayat ortamı sunmakla da yükümlüdürler.

Evlilikte usûl yanlış olursa, amaç ne kadar güzel olursa olsun sonuç hüsran olur. Ama usûl; saygı, iletişim ve merhamet üzerine kurulursa; amaç olan neslin devamı, nefsin ıslahı ve toplumun felahı kendiliğinden gerçekleşir. Eşler birbirini rakip değil, yol arkadaşı gördüğünde evlilik bir ömürlük yolculuğa dönüşür. Güç savaşına dönüşen evlilikler; tüketir, birlikte yol yürümek niyetiyle kurulan evlilikler ise; hem dünyada huzur, hem ahirette mükâfat kazandırır.

Kur'an eşler arası duygu derinliğini "Meveddet" kavramıyla ifade etmektedir. Sevgi, muhabbet ve meveddet; evlilikte duygunun sürecini anlatır. Flört evliliklerinin, çoğu kere evlilik sonrasında tartışma ortamlarına dönüştüğü bir vakıadır. Birbirini hiç görmeden yapılan evliliklerde istikrar olurken, çocukluk aşkı denen evlilikler boşanmalara ve kavgalara sahne olmaktadır.

Sevgi; evliliğin ön şartı değil, evlilikten sonraki harcıdır. Sevmeden evlenilir, evlilikten sonra da sevilir. Elbette söz ve nişanlılık döneminde oluşan sevgi, evliliğin daha sıcak başlamasına neden olmaktadır. Ama bu sevgi eğer ruhsal uyumdan çok fiziki cazibelerle oluşmuşsa; sonuç büyük ihtimalle hüsrandır. Evlilikler severek başlamalı ama bu sevgide maneviyat belirleyici olmalıdır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.