EVDEN ÇIKIN!

Şevki Yıldırım

SAMSUN Ticaret ve Sanayi Odası İl Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Yeşim Kıyıcı, geçmişte kalın halat yapmak için kullanılan bir dokuma türü olan çarpanayı, günümüze uyarladı. Rengarenk iplerle yaptıkları çarpanaları giysi, şapka ve çantalara ekledi. Çarpana adıyla açtığı mağazada tamamen el emeğiyle hazırladığı ürünleri satışa sunup 3 kadını da istihdam etti.
Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Kıyıcı, "Girişimci olmak istiyorum" adlı seminerde kadınlara şöyle seslenerek "Evden çıkın ve kendi kendinize yetebileceğinizi gösterin. Bunu yapmanın zamanı geldi" diyor

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) tarafından başlatılan, Mikro ve KOBİ Finansman Programı kapsamında Frankfurt School of Finance Management'in kadın girişimci adaylarına yönelik yürüttüğü 'Girişimci Olmak İstiyorum' semineri Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Kadın Girişimciler Kurulu koordinasyonunda gerçekleştirilmiş. İşte bu seminerde Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Yeşim Kıyıcı, kadınların kendilerine olan öz güvenlerini kazanma ve evlerinden çıkarak iş hayatına atılma zamanın geldiğini söylemiş veee "Yaptığımız çalışmalar, paneller, farkındalık toplantıları, açtığımız kurslar, toplantılar, kadınların girişimcilik konusunda hareketlendirmekti. Girişimci olma, ticari hayata atılma, kendi ve ülkemizin ekonomik hayatına katkı sağlamanın çok kolay olmadığını görüyoruz. Fakat yapabileceğimiz en güzel şey, evin içinden çıkmak, kendimize olan öz güvenimizi artırmak, kendi kendimize yetebileceğimizi göstermek, bizlerin de kendi çapında bir şeyler yapabileceğimizi ispatlanın zamanının geldiğini düşünüyorum. Kadınlar bir araya gelip bir şeyler yapmalı. Hiçbir başarı tesadüf değildir. Herkesin bir başarı hikâyesi vardır. En küçük eğitim bize farklı ufuklar açabilir." diye devam etmiş.

Yeşim Kıyıcı, 4 yıl önce TSO tarafından hazırlanan proje kapsamında Samsun'a özgü hediyelik eşya bulmak için yapılan çalışmaya katılmış. Yapılan araştırmaların ardından kırsal kesimde kadınların bir dokuma türü olan çarpanayla yaptıkları kalın halatları görmüş. Kıyıcı, köylerde yük taşımakta kullanılan çarpanayı, daha ince iplerle dokuyarak modernize etmiş. Daha sonra da kuşak halinde dokunan çarpanayı giysi, şapka, çanta ve hediye kutularına monte ederek 3 yıl önce yine 'Çarpana' isimli mağaza açan Kıyıcı, ürettiği bu ürünlerin satışına başlamış. Atölyesinde 3 de kadın işçi çalıştıran Kıyıcı, şimdi çarpanayı dünyaya duyurmaya çalışıyor. Çarpananın tamamen Türkler'e özgü bir dokuma şekli olduğunu belirten Kıyıcı, "Türkiye'nin her bölgesinde çarpanayı görebilirsiniz. Karadeniz'de kadınlar yaylalarda biçtikleri otları taşırken ip amaçlı bunu kullanıyor. Mısırları kurutmak için asarken çarpana ile hazırlanan kuşakları kullanıyorlar. Biz çarpanının kullanım şeklini tamamen değiştirdik ve bu dokumayı modaya uyarladık" demiş.

Samsun'da çarpananın kullanıldığı giysilerin büyük ilgi gördüğünü dile getiren Kıyıcı, "İlk amacımız; bu dokuma türünü dünyaya tanıtmak. Bu bize özgü bir değer. Özellikle Türk moda tasarımcılarının çarpanayı koleksiyonlarında da kullanmalarını istiyoruz" diyormuş. Kıyıcı, çarpananın kullanıldığı giysilerin fiyatlarının 40-100 TL arasında değiştiğini de belirtiyormuş. Haydi kadınlar evden çıkmaya ne dersiniz? Yeşim Kıyıcı hanımefendi size güzel bir yol açtı.

ETKİLİ GAZETE

Gazetecilik zor zenaattir. Hele yerel gazetecilik deseniz daha da zordur. Zor üstü zor yani.. Denge gazetesi dört yıldır bu zorlukları aşa aşa bu günlere gelmiş bir gazete. Emeğe, emekçiye olan saygısıyla farklı bir gazete. Emekçisine alnının teri kurumadan hakkını veren Denge Gazetesi'ni diğerlerinden ayıran en önemli fark ise; yazdığı haberlerin, yaptığı araştırmaların, yeralan köşe yazılarının kamu oyunda yankı bulması, ses getirmesidir.

 

 

 

Azıcık dikkatliyseniz bunu siz de farkedeceksiniz. Sakın unutmayın Denge 2011'de de en çok konuşulan, en çok aranan gazete olmuştur. 2*12'de de siz okumak için ısrarla arıyorsunuz, gittiğiniz gazete bayiinden "Denge'mi isterim" diyorsunuz. Abone olmak için bizi arıyorsunuz. Evinizde eşinizle çocuklarınızla paylaşıyorsunuz.. Biz size gazete vermeye devam edeceğiz, reklam katalogları değil!.. Denge sizin kendinizi bulduğunuz gazete olmaya devam edecektir.

KADIN ŞİDDET İÇİNDE

Şiddet en basit haliyle, aynı görüşte, tutumda olmayana, zor kullanarak, kaba güç göstererek müdahalede bulunma olarak tanımlanıyor sözlüklerde. Karşı görüşte olanı ikna etmek, tutum değiştirmek, iktidarı elde bulundurmak, anlaşmazlığı çözmek... Amaç veya neden ne olursa olsun, şiddet eylemi en az iki kişi arasında gerçekleşiyor. Bir diğeri üzerinde tahakküm kurmak için başvurulan bu eylem bir iktidar ve güç ilişkisinden kaynaklanıyor öncelikle...

Güç uygulanırken kullanılan çeşitli araçlar içinde ateşli silahlar, bu şiddetin elbette en kaba ve en uç göstergesidir. Çünkü kullanılan araç, şiddet kullanımındaki zarar verme potansiyelindeki orana işaret eder. Ateşli silah kullanılırsa sonuç çok büyük ihtimalle “ölüm”dür.

Dünyanın bir çok ülkesinde olduğu gibi Türkiye'de de şiddet ve özellikle ateşli silah “erkek egemen”liğin göstergesi olarak tarif edilir. Toplum “erkek egemen” ise en az iki kişi arasındaki güç ilişkisinde zayıf durumda olanlar “güçsüz”lerdir. Yani kadınlar ve çocuklar... Nitekim ateşli silahlarla, dayakla, bıçakla, sopayla, tekme, tokatla gösterilen şiddete en fazla maruz kalanlar da çocuklar ve kadınlardır.

GÜZEL SÖZ

Aslında unutmak; artık acıyı hissetmemektir.. Çünkü yapılanları zihinsel olarak unutmak fizik kurallarına göre mümkün değildir...
(Sigmund Freud)

KAHVE DEPOSU'NUN KATKILARIYLA

Arka Oda olarak bundan böyle sizi sık sık Kahve Deposu'nda ağırlamayı sürdürüyoruz. Bildiğiniz gibi, bunun için bir sorumuz, bir şartımız oluyor tabii ki. Eğer bizim sorduğumuz küçücük bir fotoğraflı soruya "tanıyoruz tabi" diyebiliyorsanız bizi arayın lütfen. İki kişilik davetiyenizi verelim size de, başbaşa bir kahve için sevgiliniz, arkadaşınız her kimse onunla oturun o güzelim mekanda.

Günü en güzel biçimde değerlendirin! Hem ne demişler, bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır. Sorumuz fotoğraftaki yeri tanıdınız mı? olacak. Samsun'un en eski saz ustalarındandır kendisi. Tanıdınızsa adresimiz: sevki_haber@hotmail.com, habercisevki@gmail.com. Tel: 420 04 28 buradan Şevki Yıldırım'ı isteyin. Arayın, yazın, söyleyin. Dünkü sorumuzun cevabı Sazcı Mesut Usta (Ünalan) olacaktı. Sırrı Çopur adlı okurumuz doğru cevabı verdi. Kendisi kartını bizden alabilir. Kahve ikramımız afiyet olsun.

YANLIŞ ADAM!

Temel, barda dertleniyordu.. "Sekiz çocuğum var ve karım gene hamile.. Onu bir daha hamile bırakırsam kendimi asacağım.."
Bir yıl sonra, Temel, barda "Karım gene hamile" deyince, arkadaşları hatırlattı..
"Hani bu iş bir daha başına gelirse, kendini asacaktın?."
"Asacaktım" dedi, Temel.. "İpi satın aldım. Ormana gittim, ilmik yapıp ağaca bağladım. Tam ilmeği boynuma geçirirken aklıma geldi. Ya yanlış adamı asıyorsam?.."

SAHİDEN BÖYLE MİYİZ?

Bulmacalarda adam kadın fark etmeden herkese sakal bıyık çizer miyiz?
Misafirliğe gelen çocuğa "Sen burda kal da bizim oğlumuz ol" demez miyiz?
Şampuan bittiği zaman çoğaltmak için içine su dökmez miyiz?
Dürümün son lokmasıyla ayranın son yudumunu denk getirmeye çalışır mıyız?
6 aydır fırçalanmayan dişleri, dişçiye giderken ayıp olmasın diye mi fıçalarız?
Ne diyorsunuz?

BİZİM TEMEL

Temel okulu bitirip karakolda işe başlamış. Bir gün alışveriş merkezinde soygun olmuş. Markete girerken şef tembihlemiş.. "Orada ben ne dersem aynen yapılacak tamam mı?.." Ve olay yerine geldiklerinde ilk emrini vermiş..
"Temel, hemen tüm çıkış kapılarını kapat da soyguncu kaçamasın." Temel koşmuş hemen kapıları kapatmış. İçeriyi aramışlar taramışlar hiçbir yerde soyguncuyu bulamamışlar. Sonra şef bir bakmış ki ana kapılar açık.
Temel'e sormuş; "Ben sana tüm çıkışları kapat demedim mi?" diye.
Temel de cevaplamış, "Tamam işte.. Siz bana çıkış kapılarını kapat dediniz, giriş kapılarını kapat demediniz ki."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.