ESKİMEYEN DOSTLUKLAR

Semiha Sandıkçı

"Gerçek dostlar çıkarları bitene kadar değil, yüreği yettiği kadar sizi sevenlerdir"diye okumuştum bir yerde.
Hani hayatınızda bazı kişiler vardır,ne zaman bir araya gelseniz kaldığınız yerden devam edersiniz.Ne yaşınız değişmiştir,ne gülüşünüz,ne bakışınız,ne de muhabbetteki doyumunuz.

Geçen gece öyle iki dostumla bir aradaydık.Ortaokula başladığımız ilk yıl kesişti yollarımız ve bir daha da ayrılmadı.Eskiden olduğu gibi bir gece hediye ettik kendimize,yine birlikte kaldık.Bol muhabbet,bol kahkaha,bol dertleşmenin olduğu bir gece.

İçten ve saatlerce gülebildiğiniz, içinizden geldiği gibi olabildiğiniz, yargılanmadan, eleştirilmeden muhabbet edebildiğiniz, samimiyetin ön planda olduğu ilişkilerin verdiği mutluluk paha biçilemez.

Amasız,fakatsız,sorgusuz, sualsiz seni dinleyen birilerinin olması çok kıymetli.İnsan hayatı olduğu gibi kabul edemezken,hayatın içindeki herşeyi sorgularken, ölçüp biçerken, olduğu gibi kabul edileceği arkadaşlarının olması çok kıymetli.

İnsana giden yollar insanın içinden geçermiş.Karşındaki insanın içini görebilmek,masumiyet ve samimiyet gözlüğüyle bakabilmek önemli.Bu da en kolay çocuklukta olabiliyor.Çocuk gözüyle, çocuk kalbiyle.

Bizim de çocuklukta başlayan arkadaşlığımız ilmek ilmek yol aldı yıllar içinde.Bazen uzak yollardan,gurbetten seslerimiz kavuştu,bazen aynı şehirde ellerimiz.Ama yüreklerimiz hep aynı yerde çarptı.Bazen hayatın içine karışmışken uzun süre göremedik birbirimizi,bazen günlerce duyamadık sesimizi.Ama her bir araya geldiğimizde yine kaldığımız yerden devam ettik.Geçen gece yine lise yıllarındaki gibi birlikte kaldık.Çocuklar yok, eşler yok.Sabaha kadar muhabbet ettik.Sanki orta yaşı geçmiş kadınlar değil yine ergen çocuklar gibiydik.

Birbirimizin ailelerini tanıyorduk.Evlilik yoluna giderken birlikteydik, çocuklarımızın her gelişim dönemine sahit olmuştuk.Hatta arkadaşımın birinin kızının düğününde beş gün öncesinde birlikteydik ve bu gecede ona moral gecesiydi.Kızını mutluluğu için evinden uğurlayan bir anneye moral gecesi.

Durup ara ara "ne çabuk geçti yıllar !"diye şaşırdığımız,"gerçekten bu kadar büyüdük mü?",diye inanamadığımız,sonra yine bütün bunlara gülüp geçtiğimiz bir gece.

İnsan en çok zamanın ne kadar çabuk geçtiğini, geçmişten gelenlerle anlıyor.Ama ne kadar büyürseniz büyüyün o çocuk kalbi canlı tutmak çok güzel,bazen çocuklaşabilmek ve o çocuk yüzünü gösterebilmek bizim yaştakilere göre lüks olduğu düşünülünce.

Dostlukta en can alıcı ve kıymetli bir nokta da sadakat.Kendine ve bu güzel anları yaşatabilenlere sadakat.Yarı yolda bırakmayalara, kıymet bilenlere,seni sen olduğun için sevenlere,bunca birikmiş anıya sadakat.

Ben seçici biriyimdir aslında.Kolay arkadaşlık kurarım ama hayatımda kalması, kıymetli yere sahip olması çok da kolay değildir insanların.Öyle de olmalı zaten,size katkısı olmayan,sizi mutlu etmeyen,kıymetinizi bilmeyen,yüzeysel ilişkiler sadece zaman dolduruyor ve sonraları keyif vermiyor,kaybolup gidiyor.

Hani derler ya;"Hayatta en önemli seylerden biri insan biriktirmektir".Ben de yaşamımda çok güzel arkadaşlar,dostlar biriktirdiğimi düşünüyorum.Kimisi cocukluğumdan,kimisi okul yıllarından, kimisi mahalleden,kimisi yaşadığım yerden komşularımdan çok kıymetli insanlar var hayatımda.İçlerinde bazıları arkadaştan öte oldu zaman içinde.Bir kardeş gibi,bir abla gibi,bir aile gibi.Ve bu insanlar hep uzun yıllardır hayatımda olan insanlar. Çünkü o yeri hak edenler,kolay kolay çıkmıyor hayatınızdan.Bu zamanın samimiyetsiz, çabuk tükenen ilişkilerine bakınca daha da anlaşılıyor kıymetleri.

Sevdiğimiz ve yanında kendimizi rahat hissettiğimiz ,bizi anlayan, arayıp soran,kıymet veren,huzur veren insanlar hayatlarımızdan eksik olmasın.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.