Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın 'idam sehpası' uyarısına restle karşılık vererek, "Biz şuna inanıyoruz biz bu yola çıkarken daha önce de demokrasiye inanmış olan insanların söylediğini biz de söylüyoruz. Biz o beyaz çarşaflarla yola çıktık. Biz bu konuda bedele hazırız. Bu konuda rahatız" dedi. Erdoğan'ın bu sözleri milletvekilleri tarafından uzun süre ayakta alkışlandı.
AK Parti TBMM Grubu, Genel Başkan ve Başbakan Erdoğan başkanlığında toplandı. Toplantıda konuşan Başbakan Erdoğan, başörtüsü düzenlemesine yönelik eleştirilere sert tepki gösterdi. CHP'yi ve medyayı sert bir dille eleştiren Başbakan Erdoğan'ın konuşması milletvekillerinin alkışlarıyla sık sık kesildi. Erdoğan'ın anamuhalefete yönelik sözlerine milletvekilleri yuhalayarak destek verdi.
"İncir çekirdeğini doldurmuyor'
Türkiye'de demokrasinin, hukuk devletinin, özgürlüklerinin çıtasını yükseltmek için gayret sarfettiklerini belirten Erdoğan, her vatandaşın yüzünü güldürmekten, toplumun tüm kesimlerinin sorunlarını aynı anlayışla yaklaşmaktan başka dertlerinin olmadığını ifade ederek, Türkiye'nin geçmişte ne çektiyse kamplaşma ve gerilimden çektiğini söyledi. Artık demode tartışma konularının tedavülden kaldırılması, tüm enerjinin büyümeye harcanması gerektiğini dile getiren Erdoğan, "Dağ gibi aşılmaz zannettiğimiz sorun incir çekirdeğini doldurmayacak kaygılarla, yıllarca ertelendi. Yıllarca bu ülkenin evlatları eğitim ve üretim süreçlerinin dışında kaldı. Bütün siyasi mülahazaların üzerinde bir hassasiyetle söylüyorum ki yüreklerimizi birleştirirsek aşamayacağımız hiçbir sorun yok. Birbirimize inanırsak, güvenirsek aşamayacağımız hiçbir engel yoktur. Yeterki empati yapalım, birbirimizi doğru anlamaya çalışalım. TBMM'de hak ve özgürlükler konusunda bir adım atıldı, diye samimi kaygılarını ortaya koyan vatandaşlarımızı hariç tutarak söylüyorum. CHP'yi ve onlarla beraber hareket eden medya grubunun nasıl bir yaygara kopardığını görüyoruz. Sadece bazı siyasetçiler değil bazı medya grupları da eski alışkanlıklarından kurtulamıyor" dedi.
'Bunların derdi laiklik değil'
Başbakan Erdoğan, "Rejim için endişeye kapılan sizi nereye koyuyor görün? Türkiye'de bir kaos ve tutarsızlık varsa bu, bu başlıkları atanın kafasındadır. Bunu da böyle bilin. Daha düne kadar seçim atmosferinin heyecanı içinde yandaşınız sayın Baykal'ın başörtüsü çözme vaatlerini manşetlere taşıyordunuz. Bunu kendi manşetlerinizde boy boy yazdınız. 'Üniversitelerde bu yasak olmamalı' diye yazdığınız yazıların daha mürekkebi kurumadı. Ne oldu du şimdi yaygara koparıyorsunuz? O zaman istismar mı yapıyordunuz? İstismara alet mi oluyordunuz? CHP zihniyeti seçimlerden önce gerilim zihniyeti izledi. Ama 22 Temmuz'da millet gereken dersi verdi. Şimdi siz de gerilim politikası izliyorsunuz. Hiç mi CHP'nin yaşadıklarından ders almıyorsunuz. Sizin başörtüsü ile bir derdiniz yok. Fırsattan istifade başka bir hesabı görmek istiyorsunuz. Aslında çıkarlarınızı tehlikede görüyorsunuz. Yoksa laikliği değil. Bu manşetler sadece çıkar kavganızı örtmek için bir maske. Tıpkı bazı protesto gösterilerinde cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'ün, Bolşevik Lenin'e meşruiyet kazandırmak için istismar edilmesi gibi siz de laiklik üzerinden kendi çıkar kavganıza meşruiyet kazandırma peşindesiniz. Her fırsatta Türkiye'yi ikiye bölünmüş gibi göstereraber hareket eden medya grubunun nasıl bir yaygara koparmaya çok heveslisiniz. Azınlığın çoğunluğa tahhakkümüne 'evet' diyeceksiniz. 411'i kaos olarak göstermek suretiyle demokrasiyi yok farzedeceksiniz. Sen bunu hangi siyasi etikle biraraya getiriyorsun? Bunun demokratik ilkelerle uyumlu bir yanı olabilir mi? Ellerinde tek silahları var. 5 yıl içinde AK Parti iktidarı içinde ne oldu? İstanbul'a belediye başkanı olduğumda 4.5 yıl hangi yaşam şekliniz değişti? Ayıptır ayıp. İzan, insaf gerekir. Bu ülkenin evlatlarını birbirine düşürmeye kimsenin hakkı yok. Sayın Başbakan niye kızıyorsunuz, diyorlar. Ben ciğerlerimden konuşuyorum ama bunlar sipariş üzerine konuşuyorlar. Bunların derdi başka."