İnsan hayatı boyunca sürekli yatırım yapar. Kimisi parasını toprağa bağlar, kimisi altına, kimisi de borsayla ilgilenir. Bazısı çocuklarını bir yatırım gibi görür, bazısı makam ve kariyerine öncelik verir. Ama bütün bu yatırımların ortak bir özelliği vardır; hepsi fânidir, hepsi geçicidir. Gün gelir değer kaybeder, gün gelir insanı terk eder. Kur’ân-ı Kerîm’de bu hakikat şöyle ifade edilir; “Mal ve evlatlar dünya hayatının süsüdür. Kalıcı olan ise salih amellerdir.” (Kehf, 46) İşte bu nedenle, insan için en kârlı yatırım iyiliktir. Çünkü iyilik; hem bu dünyada huzur, güven, dost ve bereket getirir, hem de ahirette sınırsız kazanç sağlamaktadır.
Dünya piyasaları oynaktır. Döviz dalgalanır, altın düşer, hisse senedi bir gecede çökebilir. Ama iyilik yatırımı, asla değer kaybetmeyen tek yatırımdır. İnsan unutur, ama Allah unutmaz. Resûlullah (s.a.v.), bir hadisinde şöyle buyurmaktadır; “Kıyamet günü insanın amel defteri kapanır, ancak üç şey hariç; Sadaka-i câriye, faydalı ilim ve kendisine dua eden hayırlı evlat.” (Müslim) Bir iyilik yapıldığında bu yatırımın getirisi sadece bugüne değil, yarına ve ahirete de uzanır.
Hz. Osman (r.a.), Tebük Seferi’nde orduyu teçhiz etmek için binlerce deve ve altın bağışladığında Peygamber Efendimiz onun hakkında, “Artık Osman’a, bundan sonra yaptığı hiçbir şey zarar vermez” buymuştur. Bugün Hz. Osman’ın ticaretini değil, yaptığı iyilikler konuşulmaktadır. Mallar tüketilmiş ama iyilikleri ebedî olarak tescil edilmiştir. Hz. Ebû Bekir (r.a.) kölelerin özgürlüğü için servetini harcamıştır. Bilâl-i Habeşî’nin hürriyete kavuşması, onun iyilik yatırımının meyvesidir.
Selçuklu ve Osmanlı medeniyetinlerine bakıldığında "İyilik" sermayesinin kurumsal yapısı görülmektedir. İnsanlar mallarını vakfederek, hiçbir dünyevi karşılık beklemeden hayır müesseseleri kurmuşlar, kervansaraylar, aşevleri, medreseler, köprüler yapmışlardır. Bu eserler hâlâ ayaktadır. Yapanların isimleri kimi zaman unutulmuş ama yaptıkları iyilik unutulmamıştır. İşte "İyilik" böylesi kârlı bir yatırımdır. İyiliğin adı unutulsa bile iyiliğin kendisi yaşamaktadır.
Bugünün insanı borsa endeksini takip eder, döviz kuru için endişelenir, yatırım fonlarının getirisine bakar. Oysa bir tebessümün bile sadaka olduğunu unutur. Oysa Peygamberimiz (s.a.v.) buyurur ki; “Kardeşine tebessüm etmen de sadakadır.” (Tirmizî) Bir bardak su ikram etmek, yaşlı bir komşunun elinden tutmak, yolda taş kaldırmak bile kâr hanesine yazılan yatırımlardır. Modern dünyanın krizleri; güven, merhamet ve huzur eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Eğer insanlar yatırımlarını iyilik merkezli yapsalar; toplum daha güvenli, daha huzurlu bir yer olacaktır.
İyilik, dünyada ve ahirette kazandıran en güvenli ve en kârlı yatırımdır. Diğer yatırımlar risklidir, geçicidir ama iyilik sermayesi yüzde yüz garantili ve sınırsız kazançlıdır. Çünkü iyiliğin karşılığını, kullar unutsa bile, Allah katında muhafaza eden bir defter vardır. Mal kaybolur, makam düşer, evlat da bir gün uzaklaşır ama iyilik kalıcıdır. Bu nedenle; en kârlı yatırım iyiliktir.