Son iki yüzyıl içinde insanlık, bilimde, teknolojide ve zenginlikte olağanüstü bir ilerleme yaşarken; farklı dillerin giderek hızlanan yok oluşu ile kültürel bir gerilemeye tanıklık etmekte olduklarını işaret eden Samsun Çerkes Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Rahşan Erdoğan Yılmaz, ”Bu çelişkili durumun pek çok farklı nedeni bulunmaktadır. Birkaç istisna ülke dışında günümüzde, çoğunlukta olanlar, diğer halkların kültür ve dillerini yok saymakta, hatta birçok durumda tehdit olarak görmekte veya adil bir kamusal desteği sağlamamaktadır ”dedi.
MÜCADELE ETMEK ZORUNDA KALMAKTADIR
Birçok dil, yaygın öğrenim sisteminden dışlanma, kitle iletişim araçlarında şans bulamama ve küresel yaşam tarzının giderek herkes için aynılaşması gibi nedenlerle hızla yok olmaktadır vurgusu yapan Başkan Yılmaz,” Türkçe gibi ulusal resmi diller dahi küreselleşme ile yaygınlaşan bir kültürel erozyonla mücadele etmek zorunda kalmaktadır. Türkçe’nin resmi dil statüsünde olmadığı, azınlık dili olduğu ülkeler ile gurbetçilerimizin yaşadığı ülkelerde ise daha büyük sorunlar yaşanmaktadır. Buna karşı güçlü bir yerel yaklaşımın ülkemizdeki tüm dilleri şemsiyesi altına alabilecek şekilde oluşturulmasını önemli bulduğumuzu belirtmek isteriz” diye konuştu
BİRÇOK ÖNEMLİ REFORMLARA İMZA ATILDI
Dünya Anadili Günü, olumsuz önyargıları yıkmak, dillerin insanlığın ortak bir hazinesi olduğunu hatırlatmak ve korunmasına vurgu yapmak için özel bir öneme sahip olduğunu hatırlatan Başkan Yılmaz,”Ülkemizde de özellikle Avrupa Birliği uyum süreci çerçevesinde, bu alanda birçok önemli reformlara imza atıldı Federasyonumuzun gayretleri ile kurulan Düzce Üniversitesi Çerkes Dili ve Edebiyatı Bölümü ilk lisans mezunlarını verdi ve doktora düzeyinde eğitimlere başladı. Erciyes Üniversitesi de bu yıl lisans düzeyinde öğrenciler aldı. Yine Federasyonumuzun girişimi ve desteği ile Boğaziçi Üniversitesinde yıllardır Adıgece ve Abazaca dersler verilmektedir ”dedi.
KOORDİNESİNDE ÇALIŞMALAR DEVAM ETMEKTEDİR
Milli Eğitim Bakanlığı nezdinde yürüttüğümüz çalışmalar sonucu, 2012 yılından itibaren orta öğrenimde Seçmeli dersler arasına giren Adıgece ve Abazaca dil dersleri için komisyonlarımız tarafından öğretim kitapları ve CD’ler hazırlanmış, Düzce, Turhal, Hendek ve Kayseri’de açılan sınıfların ardından bu yıl Çorum’da da sınıfın açıldığını ifade eden Başkan Yılmaz,”Ortaöğretim bünyesindeki seçmeli derslerin yaygınlaştırılması için de Anadili Komisyonumuz koordinesinde çalışmalar devam etmektedir. Hayatboyu Öğrenim Genel Müdürlüğü ile yaptığımız çalışmalar sonrasında, Halk Eğitim Merkezleri programlarına Adigece ve Abazaca modülleri eklenmiştir. Derneklerimiz bünyesindeki kurslar bu destekten yararlanmaya başlamışlardır” şeklinde konuştu.
KARŞISINDA BÜYÜK ÖLÇÜDE KORUNAKSIZ KALMIŞTIR
“Rusya Bilim Merkezi ile işbirliği içerisinde her yıl anavatan üniversitelerine öğrenci gönderme çalışmalarımız artarak devam etmektedir “diyen Başkan Yılmaz,”Ancak tüm bunların yeterli olmadığı açıktır. Geçmişte köylerde bir ölçüde korunabilen dil, kentleşme ve küreselleşme karşısında büyük ölçüde korunaksız kalmıştır. 2018 yılı bu yetersizlikler hakkında önce bir farkındalık yaratmak, ardından da hep birlikte çözümler üretebilmek adına KAFFED tarafından “Anadil Yılı” ilan edilmişti. Anadilimizin yaşatılması yönündeki gayretlerin daha da yoğunlaştırılması, bu çerçevede gerek geçmiş çalışmaların sonuçlandırılması, gerek yeni stratejilerin ve çalışmaların ortaya konması yönünde çalışmalar yapmak üzere Federasyonumuz bünyesinde oluşturulan Anadil Komisyonu çalışmalarını sürdürmektedir ”ifadelerini kullandı
DİĞER TALEPLERİMİZ OLMAYA DEVAM EDECEKTİR
Bütün bileşenleriyle Federasyonumuz yasalar ve ekonomik olanaklar çerçevesinde, mevcut araçları geliştirmeye devam edeceklerini söyleyen Başkan Yılmaz,” Yasalarımızın Adige, Abhaz, Oset, Çeçen, Dağıstan vb. dillerin korunması yönünde daha ileri götürülmesi, kurumsal ve yasal güvencelerin geliştirilmesi, MEB deki seçmeli derslerin etkinliğinin artırılması, TRT’de bir kanal açılması diğer taleplerimiz olmaya devam edecektir. Eğer Çerkes toplumunda anadilimizi korumanın asıl yolunun; anadilini bir hak olarak çekinmeden talep etmek ve her durumda savunmaktan geçtiği fikri uyandırılabilirse; bu da en büyük kazanımımız olacaktır.Tüm dünya dillerini hep birlikte koruyalım” dedi.
Köksal ÖNER