DEVLET SÖZÜ VE NEREDEN NEREYE..!

Süleyman Soylu

Ülke yönetimine geldikleri günlerden beri attıkları her yanlış adımı, değişim ve dönüşüm adı altında mağdur halk kitlelerine doğru adımlarmış gibi göstermesini beceren Akp, öyle bir noktaya geldi ki;"Yalancının mumu yatsıya kadar yanar" misaline dönüverdi.
 5 yıldır Erdoğan, "açılım rüyalarıyla," gerçekleri birbirine karıştırıp masum halkımızı aldattığı, teröre ve emperyalist çıkarlara boyun eğdirdiği ortaya çıkmıştır. Öcalan'ı Kürt vatandaşlarının temsilcisi konumuna getiren Erdoğan'ın devlet adamlığı(!)yla, Ecevit'in büyük işler başardığı, yerli kalkınma üzerine büyük adımlar attığı 1999' da aynı zamanda ayrılıkçı terörün başının yakalanması için yoğun çaba görterdiği devlet adamlığı geliyor aklımıza.  Şubat 1999 da yaptığı açıklamayı aşağıda verdiğimiz; Eceviti'n yurt sevgisine dayanan devlet adamlığını gelin birlikte kıyaslayalım. Öcalan'ın yakalandığı haberini duyan vatandaşlar heyecanla Ecevit'in açıklamasını bekliyorlardı, müjdeli haberi o mütevazi üslübuyla şöyle duyurmuştu. O açıklamayı arşivden çıkarıp sizlere sunuyorum:
     - Aziz yurttaşlarımıza bir haberim var : Bu sabaha karşı Saat 03' den itibaren bölücü terör örgütü PKK'nın başı Abdullah Öcalan Türkiye'dedir.
     -Dünyanın neresinde olsa Devletimizin onu ele geçireceğini söylemiştik.
        Bu "Devlet sözü" yerine getirildi.
       "Şehit analarına" verilen "söz" yerine getirildi.
     -Bütün dünyadan dışlanan Abdullah Öcalan sonunda kendini Türkiye'nin kucağında buldu.                                                                                                                                             -Yaptıklarının ve yaptırdıklarının hesabını bağımsız Türk adaletine verecektir.
     - Bölücü terörle Türkiye'de bir yere varılamayacağını, Devletimizle baş edilemeyeceğini artık herkes anlamalıdır.    
     -Özellikle APO'nun ve onun adamlarının tuzağına düşmüş olan gençlere sesleniyorum.          -Dağlarda mağaralarda hem kendilerini ateşe atan hem de analara babalara ve tüm milletimize derin acılar çektiren gençlere çağrıda bulunuyorum;
     -Sizler yıllardan beri cinayetlere alet edilirken, dağlarda mağaralarda sürünürken lider sandığınız kimse lüks ve refah içinde yaşıyordu.
     -Onların tuzağına düşen gençlere sesleniyorum: Artık çıkmaz yolun sonuna geldiniz. Kendinizi Devletin adaletine teslim edin.
     -O zaman, kuşkusuz, milletimiz de sizin Meclis gündemindeki pişmanlık yasasından yararlandıracaktır.
     -Gelin artık, analarınıza babalarınıza kavuşun...Hasretleri dindirin. Gücümüzü masum insanların canlarına kıymak için değil, devletle elele halkımızı kalkındırmak için kullanın.
     -Sizleri harcayanlara, ateşe atanlara, intihar eylemlerine kışkırtanlara "Artık yeter" deyin.  Bu duyuru mahiyetindeki mesajından sonra Ecevit,"Öcalan nasıl yakalandı?" sorusuna: "Ayrıntılara girmeden söyleyebilirim ki, 12 gündür değişik kıtalarda sürdürdüğümüz yoğun bir izleme sonucu Öcalan dahil hiç kimsenin canı incitilmeden yakalandı."
"Türkiyede bu operasyonu bilen 10 yetkili vardı. Hiçbir haber sızmadı...sızma olsa operasyon sonuç vermezdi" diyen, "bu operasyon Genelkurmayımızla, Mit'in tam bir uyum içinde çalışmaları sonucunda başarıldı, kendilerine tebrik ve şükranlarımı sunarım diye devam eden Ecevit: "Allah Milletimizi ve insanlığı terörden ve savaştan korusun." diye sözlerini noktalamıştı.
İşte böyle bir Devlet adamlığıyla,böyle bir Devlet sözüyle terör sıfır noktasına gelmişti. Fakat  o günden bugüne gelinen nokta, tersine dönmüş ve nereden nereye.. "Dürüst devlet, Dürüst lider, Dürüst siyaset adamı Ecevit'e Allah'tan rahmet diliyoruz. 
                                                                                                                        Saygılarımla

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.