Devlere Karşı..!

Nihat Kahvecioğlu

Dünya değişiyor, ister istemez bizim ülkemizde bu değişime ayak uyduruyor ve uydurmak zorunda. “Global” diye bir kelime lugatimıza girdi, çıkacağı da yok. Böyle olunca da artık konuşmalarımıza globalleşen dünyada diye başlar olduk. Bizde o zaman, globalleşen dünyaya ayak uydurmak zorundayız.

Açalım; Esnaf gözüyle bakarsak, gelişen dünyada, küçük esnaf ve sanatkâr diye bir kavram kalmamış, yok olup gitmiş. Bizim ülkemizde de bu sonuç, kaçınılmaz gibi gözüküyor. Gerçi, kalkınmış ülke ekonomilerine sahip olmadığımız için belki bir müddet daha sürer ama sonuçta küçük esnaf ve sanatkârın durumu iyi gözükmüyor. Büyük balığın küçüğü yutması gibi büyük marketler ve market zincirleri de küçük esnaf ve sanatkârları tüketiyor yani yutuyor.

Çare birleşmek, birleşmenin yollarını aramak gibi gözüküyor ama devlet de küçük esnaf ve sanatkâra sahip çıkmalı. Sahip çıkamadığına göre, birleşmenin bir araya gelmenin yollarını aramalıyız.

Bazı öneriler var, değinelim. Marketler şehir dışına çıkarılsın veya Marketler Pazar günü açmasın diyenler var. Sizce çözüm mü?

Büyük illerde bırakın marketleri, kurulan semt pazarlarına-sosyete pazarı, Yeşilköy halk pazarı vs- dahi mekik seferler konmuş. Yani döner şekilde, semtlere ücretsiz servis araçları var. Hiç beklemiyorsunuz, alışveriş yapıp yapmamanızda önemsenmiyor. Marketin önünden veya pazar yerinden kalkıyor semtleri dolaşıp tekrar marketin önüne veya pazar yerine dönüyor. Bu böyle akşama kadar devam ediyor. Öyle ki, insanlar özel araçlarını park yerinden dahi çıkarmıyor, servis araçlarını kullanıyor. Şimdi soruyorum siz okurlara, marketleri şehir merkezi dışına çıkarsanız ne olacak?

İkincisi, marketler Pazar günü açılmasın deniyor. İnsanlar alış verişinin bir kısmını yıllık, bir kısmını da aylık yapıyor. Haftalık yapanların sayısı çok az. Hele eşlerin ikisi de çalışıyorsa, kesinlikle alışverişler aylık periyotlarda devam ediyor. Ayın yirmi altı günü iş yapamayan semtin bakkalı, elektrikçisi, su tesisatçısı, kozmetikçisi vs. esnaftan dört Pazar gününde yapılacak alış verişin miktarı ne olur ki? Hangi esnafa yeter ki? Üstelik semt esnafının bir kısmı da Pazar günü açmıyor.

O zaman çözümü arayacak, çözüm üretecek başka alternatifler bulmalıyız. Market dünyasını, bırakın kaldırmayı, gittikçe büyüyüp devasa alış veriş merkezi olmaya başladılar. Korkarım ki, zamanla evlenecek gençler, gelin veya damadı market raflarından gidip alacak. Çünkü bu alış veriş devlerinde yok olmayacak.

Akıllıca düşünüp, ortaklaşa kararlar alabilecek bir yapıya, insan yapısına kavuşmamız lazım. Yoksa oturup, kara kara düşünerek, bir yere varamayız. Bu tedbirleri bizim almamız gerektiği gibi gözükürken, aslında devlet de küçük esnaf ve sanatkâra sahip çıkmalı, yükü tamamen bizim sırtımıza yıkmamalı.

Devletin işi; sanayicisini, üreticisini düşünmek olurken, küçük esnaf ve sanatkârını da bir tarafa atmak, itmek olmamalı.

Devlet, zincirin halkalarına değil, zincirin tümüne sahip çıkmalı. Bir baba nasıl ki evlatlarını birbirinden ayırmaz, Devlet baba ise ki baba; o da evlatları olan kurumları birbirinden ayırmamalı.Tabi ki devlet üvey baba değildir, üvey de olamaz…!

Ülkemizin; sanayicisiyle, tüccarıyla, küçük esnaf ve sanatkârıyla birleşmiş, bir dünya ülkesi olması temennisiyle.

Her şey gönlünüzce olsun.

Sevgilerimle.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.