BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş sivil ve demokratik bir anayasa konusunda, sağdan sola, liberalinden demokratına, muhafazakarına kadar herkesin hemfikir olduğunu söyledi. İktidarın, anayasa değişikliği ile ilgili atmosferin oluşması konusunda önemli bir ''negatif rol'' oynadığını öne süren Demirtaş, ''İktidar, toplumun değişik kesimlerine güven veren bir duruş sergileyemediği için, herkesin anayasa değişikliği istemine rağmen bir türlü mutabakat sağlanamıyor'' görüşünü ifade etti. Demirtaş, Mecliste, BDP dışındaki muhalefet partilerinin anayasa değişikliğini istiyormuş gibi göründüğünü, aslında değişikliğin olmaması, statükonun devam etmesi için çaba harcadığını savundu. Selahattin Demirtaş, özellikle CHP ve MHP'nin, elit bir tabakanın üzerinden toplumu yönetmeyi gelenek haline getirdiğini ileri sürdü. Demirtaş, mevcut anayasanın varlığı ya da yokluğunun, CHP ve MHP'nin varlığı ya da yokluğu haline geldiğini savundu. Her iki partinin de ''darbe anayasasına sıkı sıkı sarılmış durumda'' olduğunu öne süren Demirtaş, ''Ama öte taraftan, halkla ters düşmemek, halkın anayasa değişim talebini de göz ardı etmemek için, anayasa değişikliğini istiyormuş gibi yapmak durumunda kalıyorlar'' dedi. Demirtaş, yeni döneme ilişkin, ''Kapatılan DTP döneminde Mecliste yaptığımız çalışmaların yüzde 10-15'i Kürt sorunuyla ilgiliydi. Geri kalanın hepsi, Türkiye'nin genel meseleleridir. Bu dönem, bunları daha fazla görünür kılmakta kararlıyız'' dedi. Demirtaş, partileri ile ilgili ''belli bölge içinde, lokal siyaset yaptıkları'' iddialarını da değerlendirdi. Siyaset alanında görünür partiler içinde en samimi ve kendini en çok eleştiren parti olduklarını ileri süren Demirtaş, BDP'ye yönelik eleştirilerin bazen vicdan ölçülerini aştığını söyledi. CHP'nin Türkiye'nin en eski partisi olduğunu ancak bugün örgütlülük düzeyi ve Türkiye'de yaygınlık açısından kendi partilerinden daha geride olduğunu iddia etti. DTP'nin kapatılması ile ilgili süreci de değerlendiren Demirtaş, DTP'nin kapatılmasında iktidar partisinin etkili olduğunu öne sürdü. Demirtaş, ''İktidar, 'biz bir partinin kapatılmasını doğru bulmuyoruz' demeliydi. Cesur durabilseydi belki mahkeme kararı farklı olabilirdi'' dedi. CHP ve MHP'nin, DTP'nin kapatılması kararından ''zevk duyduklarını'' iddia eden Demirtaş, bu durumun, her iki partinin demokrasi anlayışını gösterdiğini söyledi. Demirtaş, Türkiye'de anayasa, laiklik karşıtı olan partinin CHP; Türkiye'yi toplumsal olarak bölen partinin de MHP olduğunu ileri sürdü.