DAM ÜSTÜNDE SAKSAĞAN VUR BELİNE KAZMAYI
Geçtiğimiz hafta İl Özel İdaresine yazdığım dilekçelere dün cevap geldi. Gelen cevapları da yazdığım dilekçeleri de siz değerli okurlarımın dikkatine sunacağım, hatta bu haftaki webtv. de yayınlanacak olan programımda bu konuya çok geniş yer vermek istiyorum. Ancak daha önce yazdığım köşe yazısında beyan ettiğim hususların aynısı yazılarak kaçamak cevaplar verildiği açıkça ortada. Öncelikle şunu belirtmek istiyorum. 4982 sayılı kanunun 21. Maddesinde belirtilen mesleki ve ekonomik değerlerine haksız müdahale oluşturacak bilgi ve belgeler kapsam haricidir konusunu biraz irdelemekte yarar var.
Ticari müesseselerin mesleki ve ekonomik değerlerine nasıl haksız müdahale olur? Bir ihale olur, o ihaleye verilen teklifleri açıklarsınız veya 4982 sayılı yasa gereği bilgi isteyen herkese verirsiniz. İşte o zaman o ticari müessesenin hem ekonomik değerlerine haksız yere müdahale edersiniz, hem de ticari sırlarını ifşa etmiş olursunuz böylece sizlerden bilgi alan art niyetli kişiler tarafından öğrenilip zarar verilebilir ama kamu adına yapılan harcamaların kimlere ne kadar yapıldığını açıklamak kadar doğal bir şey olamaz.
4982 sayılı bilgi edinme kanunun 1. Maddesi der ki bu kanunun çıkarılma amacı demokratif ve şeffaf olan yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına ilişkindir. Yani kanunun ilk maddesinde Devletin vatandaşına karşı eşitlik ilkesi gereği her istediği bilgiyi sunma gereği olduğu açıkça ifade edilmektedir. Bu ifadeden de anlaşılacağı üzere kamu yönetiminde bulunan herkes sadece TC vatandaşlarına değil, Türkiye Cumhuriyeti hudutlarında ikamet eden yabancı uyruklu kişilere dahil olmak üzere istedikleri bilgileri vermek zorundadır.
Kanunun 10. Maddesi istenilen bilgilerin fotokopisinin tasdikli sureti Vatandaşa verilir hükmünü getiriyor, biz 30.05.2012 tarihli dilekçemizde ne demişiz. 2009-2012 yılları arsasında İl Genel Sekreterliği ve Valilik bütçesinden Basın yayın organlarının tamamına (Biz dahil) yaptırılan dergi, ek, ilan, haber ilan bedeli ve diğer tüm ödemelerin yer aldığı belgelerin tarafımıza verilmesini istemişiz. Bu durumda biz dahil bu şehirde kim ne kadar para almış açıkça ortaya çıkacak. Peki verilen cevap ne? 4982 sayılı yasanın 21. Maddesinde belirtilen mesleki ve ekonomik değerlerine haksız müdahale oluşturacak bilgi ve belgeler kapsam dışıdır maddesinin altına sığınarak kanunu kafanıza göre yorumlayıp, istenilen bilgileri vermiyorsunuz.
Bir başka cevap ise çok daha komik yine aynı tarihte sorduğumuz başka bir soruda Samsun Şehrinin Marka yolculuğu projesi ile ilgili; İçeriği, Koordinatörünün kim olduğu, alınan hibe miktarı, alınan hibenin kimlere ödendiği ve proje hazırlanırken kimlerin davet edildiğini sormuşuz. Verdikleri cevap ise, projeye hangi kuruluşların destek verdiği, bana ne kardeşim kimin destek verdiğinden ta 2005 yılında Büyükşehir Belediyesinde Başkan Vekili iken konusu Samsun olan her türlü projeye destek veririz şeklinde yazı yazmışım tutmuşlar bana onu göndermişler, ne alakası var sa onbeş kurumun kurum görüşünü bana gönderiyorlar. İyi güzel de kardeşim benim sorduğum sorulara cevap verseniz ya, gereksiz yazılara değil net bilgilere ihtiyaç var iken 'Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı 'demenin ne anlamı var anlamış değilim.
Olay sadece bununla da sınırlı kalmıyor, işlerine gelen bazı ödemelerin sadece 2012 yılındaki tutarlarının bir kısmı yazılmak sureti ile yuvarlak bir cevap veriliyor. Devlet yönetmek çocuk oyuncağı değildir, Devletin parası onu yönetenlerin değil, tüm halkındır, kimse kafasına göre onu çarçur edemez, eder ise bedelini öder. Ben iktidarım veya ben koltuktayım imza yetkisi bende istediğim gibi harcarım diyemez. Dün bir köşe yazarı arkadaşın dediği gibi İl Özel idaresi tarafından kime hangi tarihte, ne kadar ödeme yapıldıysa belgeleri ile açıklanmalıdır, aksi takdirde kimse zan altından kalkamaz. Sadece zan altında kalmaz biz bu işin asla ve kata yakasını bırakmayız. Bu milletin parası nereye gitmiş ise herkes bilecek onu, öyle çizdim ama oynamıyorum deme hakkı kimsede yok. Devlet hepimizin ise ki öyledir harcanan tek kuruşunun dahi hesabı verilmek zorundadır, bu paraları kimler almış ise toplum bilecek. Asıl mesleki ve ekonomik değerlere haksız müdahale bu paraların belli kişiler tarafından iç edilmesidir. Bu şehirde tam 9 tane gazete resmi ilan alıyor, dört gazetenin web ofset kuruluşu var, beheri en az 12 kişi çalıştırmak zorunda bizim gibi büyükleri 25-30 kişi çalıştırıyor, bu insanlar bedel öderken ayakta durma mücadelesi verirken hiç ilgisi olmayan, gideri olmayan bazı uyanıkların malı götürmesine asla razı olmayacağım. Kalın sağlıcakla