Çocuklarımızın mutluluğu

 Merhaba
 Bugün sizlere  çocuklarımız hakkında konuşmak istiyorum. Çünkü onlar, evimizin neşesi, mutluluğu ve geleceğimiz. Ama bu konuda bize düşen görevler nelerdir?  Onlar için neler yapmalıyız? Eğitimleri sırasında neler ile uğraşmalıyız? Sevgimizin dozunu nasıl ayarlamalıyız?
  Bu konuda aklımdan çıkmayan Sayın Doğan Cüceloğlu'nun bir cümlesini söylemeden geçmeyeceğim. Sayın profösörümüz bir elinde sürahi, diğer eline boş bir bardak alıp, seyircilerinin karşısında, bardağa su dökmeye başladı. Bir taraftanda, sevginin kutsallığı hakkında konuşuyordu. Bardak dolup taşmaya başlayınca , seyirciler taşıyor diye söylenmeye başladı. Sayın Doğan Cüceloğlu "Bırakın taşsın.Sevginin fazlasının hiçbir zararı yoktur" dedi. Bu söz son derece değerli bir sözdür
Anne , baba , dedeler, nineler;Torunlrınıza önce sevmeyi sevilmeyi öğretin. Sevgi ve saygı ortamı içerisinde büyüyen bir çocuk, yarının başarılı ve sayguı gören bir fedi olur. Tabikisadece sevgi yetmez. Doğruluk ve dürüstlükte en önemli vasıflardır insanların hayatlarında.
Bir çocuk doğduğu andan, rüştünü ispat edene kadar pek çok sınavdan geçer. Eğer önünde ki büyükleri ona güzel örnek olmuşsa, istesede yanlış yapamaz. Çünkü; o, eğitimini almıştır. Fakat bu eğitim biter mi? Asla ! İnsanlar ölene kadar öğrenirler. Öğrenme beşikten mezara kadar der büyüklerimiz.
Benim de, şu güzel dünyamızda, en sevdiğim tek bir torunum var. Onun uyurken mahsunluğu, bir şey isterken yaptığı ısrarcılığı, uykusu gelince ağlaması bile bize mutlululuk veriyor. Torunumun ileride insanları seven, hak yemeyen, yanlışları, hataları görünce onun düzelmesi için uğraşan, çevresine yararlı bir insan olmasını çok çok isterim. Ona olan sevgimiz sonsuz. Ama bir taraftanda onu eğitmeye çalışıyoruz. Çünkü. çamur yaş iken şekil alır.
Her toplumun kendine göre kuralları, düzeni vardır.İnancı olmayan, insanları sevmeyen, her hataya bir kılıf uyduran, iki kelimenin birinin yalan olduğu toplum içinde uyumsuz olur. Ne sevilir, ne de sayılır.
Ben sevgi dolu bir aile ortamında yetiştim. Annem ve babam (Nur içinde yatsınlar) yüksek sesle konuşmadan, başarırsın, yaparsın, kendine güven, biz arkandayız, hadi bakalım, yolun açık olsun sözleriyle büyüttüler bizleri.
Yalan ve ikiyüzlülük nedir? Bilmedik. Çevremizde de böyle insanlar yoktu, ya da onlarla birlikte değildik. Benim de çocuklarım bilmez böyle şeyleri. Onlarla gurur duyuyoruz. Biz onların hep yanında olduk, onlara örnek olmaya çalıştık.
Tüm çocukların, hayat yolunda mutlu, başarılı ve saygı duyulan bir fert olmaları dileğiyle...