CHP ve istifa

Coşkun Özbek

CHP Önemli bir ilçenin İlçe Başkanını kaybetti.

Erkan Akyüz'ün istifası her ne kadar kendi gerekçeleri ile yorgunluktan olsa da pek inandırıcı gelmedi.

CHP İl Başkanı Mehmet Atalay'ın "Akyüz'ü kaybetmek istemiyoruz" mesajı da siyaseten bana göre. Madem kaybetmek istemiyorsunuz, madem spekülasyon yok ve sıradan, yorgunluktan bir istifa, en genç ilçe başkanınızı neden kaybediyorsunuz? Koyun ağırlığınızı, engelleyin istifayı ve yorgunluğunu giderecek bir yapı kurun bir zahmet.

CHP Baykal'ın ardından ve Kılıçdaroğlu'ndan sonra arayış içinde. Parti ve kurumsal yapılanmayı yaşama geçirirken o dinamizmi sağlayacak akıllı, stratejik  politika üretecek kadrolarla devam etmeli bir şeyler yapacaksa. "Ben bilmem genel başkanım bilir, ben bilmem büyüklerim bilir" politikaları sıradanlaştırır, lider partisi haline getirir ki Kılıçdaroğlu'nun çabalarına rağmen bu böyle devam ediyor.

CHP misyon partisi ise, parti içinde tartışabilmeli, fikirleri açıkça konuşanlara yer vermeli.Ve en önemlisi yöneticileri, başkanları eleştiren yapı kurulmalı ki, bu var mı diye sorarsalar kendilerine CHP'liler cevabını da alırlar.

Siz siyaset üretmeyeceksiniz, sıradan ne şiş yansın ne kebap mantığıyla mevcut tabanın oyları ile yetinerek makam ve mevki bekleyenlerle yıllardır sürdürülen yapıya devam edeceksiniz, Samsun'da ve ülke gündeminde olanlarla ilgili söz söylemeyeceksiniz ve muhalefet yapacaksınız.

Halk güvenmek istiyor, hareket , farklılık bekliyor. Siz iktidara hazırlanıyorsunuz ama iktidarla ilgili hiçbir ciddi somut hazırlığınız yok. Milli Eğitim2de, Gençlik ve Spor'da DSİ'de iktidar belediyelerinde , kurumlarında, ihalelerinde neler oluyor halka anlatmayacaksınız Genel Başkanın söylemleri ile yerel siyaset  yapacaksınız.

Sonra kimse bulunduğu yerden şikayet etmeyecek. Bakın iktidar partisine her belediye başkanlığı ve meclis üyelikleri için gerekenin 10 katı aday ve isim var.

CHP ve MHP'de hala konuşulan isim ya da isimler yok. Genel Başkan, İl Başkanı üzerinden siyasete devam.

Sandık geliyor.  Bu seçim Türkiye'nin kader seçimi. Getirilen  sistem her ne kadar AK Parti'nin yararına görülse de eğer muhalefet kazanırsa aynı güç kendi eline geçmeyecek mi?  Yapacak bir şeyiniz olmadığını TBMM aritmetiğinin AK Parti'ye hizmet ettiğini belirterek sadece eleştirmek yenilgiyi kabul etmek, mevcuta ve kaderine razı olmaktır.

Dünyada örneği olmayan bir başarı gösterdi AK Parti. Yıpranmadan Başbakan'a göre yüzde 54 oy ile gücünü koruyor. Aksini iddia eden olmadığı için de gerçek demek ki.

 

Bu başarı , alternatif olmadığından kaynaklanıyor olabilir mi?

Bir de merak ettiğim CHP ve MHP neyi bekliyor. MHP'nin performansı Şaban Kılıç ile birlikte müthiş yükseldi. Samsun'da Şaban Kılıç farkı var. İlkadım'ı ve mevcut belediyeleri kaybetmemek, oy oranını artırmak için müthiş bir enerji ve sinerji ile çalışıyorlar. MHP teşkilatının her kademesi ve birimi bu tempoya ayak uydurmuş ve katılıyor görüntüsünü veriyor ki, bu gerçek bana göre.

 

AK Parti'nin çok fazla aday kapasitesine sahip olmasının avantajını dezavantaj haline gelebileceği gerçeği de göz ardı edilmemeli bana göre. Süleyman Kaldırım, Erdoğan Tok çekişmesinin sonucuna baktığınızda çok büyük bir avantaj dezavantaj olarak ve MHP'ye Belediye Başkanlığı olarak geri döndü.

 

Seçimler yaklaştıkça daha çok konuşacağız bunları.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.