Büyük küresel zorluklar var ama bunları fırsata çevirmeyi biliyoruz

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, küresel ekonomiye ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Büyük küresel zorluklar var ama bunları fırsata çevirmeyi biliyoruz. Bölgesel ticarette, hizmet ihracatında ve yeşil dönüşümde ciddi potansiyelimiz var." dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından düzenlenen ve bu yıl "Küresel Zorluklar: Yeni Gerçeklere Uyum" temasıyla İstanbul'da gerçekleştirilen 16. Boğaziçi Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, küresel ekonomide yaşanan belirsizlere değinerek, geçmiş dönemlere nazaran biraz gerilese de belirsizliğin hala yüksek seyrettiğini söyledi. Küresel ekonomi ve ticarette belirsizliğe neden olan "yüksek küresel borçluluk, nüfusun yaşlanması, teknolojik gelişmelerin dünyanın farklı bölgelerinde eşit olmaması, iklim değişikliği ve bölgesel çatışmalar" gibi etkenlerden bahseden Şimşek, küresel büyüme beklentilerinin zayıf olduğunu anlattı. Şimşek, son birkaç yıldır küresel büyüme oranının yüzde 3 civarına sıkıştığını, küresel finans krizinden ve ticaretteki korumacılıktan önce bu oranın yüzde 4,5-5 civarında olduğunu kaydederek, düşük büyümenin artık "yeni normal" haline geldiğini bildirdi. Türkiye'nin son 22-23 yılda ortalama büyüme oranının yüzde 5,5'e yakın olduğunu ifade eden Şimşek, "Çin ve Hindistan hariç gelişmekte olan ülkelerle kıyasladığınızda, Türkiye açık ara daha iyi bir konumda. Hatta Çin ve Hindistan'ı dahil ettiğinizde bile, Türkiye son 20 yılda ciddi bir mesafe katetti. 2002'yi 100 kabul ederseniz, reel GSYH grafiği oldukça etkileyici bir yükseliş sergiliyor." diye konuştu.

"Büyük küresel zorluklar var ama biz bunları fırsata çevirmeyi biliyoruz"
Bakan Şimşek, büyük küresel zorluklar bulunduğunu ancak bunların bölgesel ve küresel ölçekte iş yapma fırsatları sunduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: "Büyük küresel zorluklar var ama biz bunları fırsata çevirmeyi biliyoruz. Bölgesel ticarette, hizmet ihracatında ve yeşil dönüşümde ciddi potansiyelimiz var. Bence Türk iş dünyasının da meselelere bu bakış açısıyla yaklaşması gerekiyor, yani küresel sistemi bu mercekten değerlendirerek konum alması çok önemli. Çünkü kural temelli sistemin devam edip etmeyeceğine biz karar vermiyoruz. İkinci Dünya Savaşı sonrasında kural temelli bir sistem kuruldu ancak bu sistemi kuran ülkeler artık bundan eskisi kadar fayda sağlamıyor ve şimdi Çin'i sınırlamaya çalışıyorlar. Dolayısıyla bu jeostratejik rekabet, bizim kontrolümüzün ötesinde bir gerçeklik. Bu nedenle uyum sağlamak dışında bir seçeneğimiz yok. İşte bu yüzden, hangi alanlarda rekabetçiyiz ve hangi alanlarda gerçekten fark yaratabiliriz, buna odaklanmamız gerekiyor."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

EKONOMİ Haberleri