Sürekli şikayet etmek yerine bir şeyler üretmenin zamanının geldiğini belirten Necat Avcı, Türkiye'nin halen AB'yi 30-40 yıl geriden takip ettiğini ifade etti. Tarım sektörünün insan yaşamı için önemine değinen Avcı, Türkiye'nin AB'ye girmesi durumunda sadece pazar olacağını savundu. Kırsal kalkınmayı tamamlamış ve verimliliği yakalamış AB ile Türkiye'nin son haliyle rekabet etme şansının olmadığını belirten Avcı, "AB kırsal kalkınmayı tamamlamış, verimliliği yakalamıştır.
AB üyelerinden Fransa'yı örnek aldığımızda buğdayda birim alanda verim 850-900 kg üretirken Türkiye'de bu oran 500-600 kilogramdır. Girdi maliyetlerimiz aynı olduğu ortamda rekabet etme şansımız yok. Dolayısıyla tarıma çok daha fazla kaynak aktarmalıyız. AB ve IMF'nin tarımdan desteğinizi çekin uyarına bakmadan kaynak aktararak, birim alanda verimliliği nasıl artırabiliriz bunun hesapları yapmalıyız. Nasıl AB standartlarına gelebiliriz bunun için strateji geliştirmeliyiz. Bu çerçevede Türkiye'nin üretim havzalarına bölünmesi lazım. Ürün desenlerinin ve çeşitliliğin belirlenmesi gerekiyor. Halen babadan kalma eski usullerle tarım yaparsak, birliğe girdiğimiz anda Avrupa'nın direkt pazarı oluruz. Bu da Türk tarımının sonu olur. Dolayısıyla bunun önlemlerini şimdiden almak lazım" diye konuştu.
İç piyasada 25 bin ton gibi büyük rakamları fındık tüketen Ülker'in Godiva'yı almasını son derece önemli bir gelişme olduğunu ifade eden Avcı, "Umuyoruz ki Godiva'yla bu rakam 50 bin tonlara kadar çıkacak. Bölge ve ülke ekonomisine olumlu yönde katkısı olacağını düşünüyoruz. Keşke bu örnek gibi birkaç tane daha olsa da hep dert yandığımız üretim fazlası problemimiz ortadan kalsa. Artık bizim markalaşmamız lazım. Burada sanayicilerimize ve iş adamlarımıza büyük işler düşüyor" şeklinde konuştu.