Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararı doğrultusunda, büyükşehirlerde ilçe nüfusu 30 bini aşan yerlerde faaliyet gösteren esnaflar 1 Ocak 2026’dan itibaren basit usulden çıkarılarak gerçek usule geçirilecek. CHP Samsun Milletvekili Murat Çan, düzenlemenin Samsun’daki esnafa ve dolaylı olarak da vatandaşlara ekonomik yönden büyük bir yük getireceğini belirterek, düzenlemeye tepki gösterdi. Çan’ın paylaştığı verilere göre, 2025 Temmuz ayı itibarıyla, ülke genelinde 816 bin, 30 büyükşehirde 557 bin, Samsun ili özelinde ise 17 bin 989 basit usule tabi mükellef bulunuyor. Bunların yaklaşık üçte ikisi, nüfusu 30 binin üzerindeki ilçelerde ticaret yapıyor. Bu tespit ve değerlendirmeler ışığında yeni düzenlemeden yaklaşık 12 bin Samsunlu esnafın doğrudan etkileneceği öngörülüyor.
"Bu tablo işsizliği artıracak ve kayıt dışılığı patlatacaktır"
Taksici, minibüsçü, tamirci, lokantacı ve kuyumcu gibi çok sayıda meslek grubunun artık KDV, stopaj, geçici vergi ve defter tutma zorunluluğu ile karşı karşıya kalacağını ifade eden Çan açıklamasında ayrıca şunları kaydetti: “Bu kararın ağırlıklı olarak Bafra, Çarşamba, Terme, Havza ve Vezirköprü ilçelerinde basit usule tabi mükellefleri doğrudan etkileyeceğini görüyoruz. Taksiciye, minibüsçüye, lokantacıya, tamirciye, kuyumcuya “daha fazla vergi” dayatan bu düzenleme, küçük işletmelerimizin can damarını kesmek demektir. Zaten yüksek kira, elektrik, akaryakıt ve girdi maliyetleri altında ezilen esnaf, şimdi de KDV, stopaj, geçici vergi ve defter tutma yükümlülüğü ile karşı karşıya bırakılmaktadır. Üstelik getirilen dijital zorunluluklar e-fatura, e-defter gibi esnafın büyük çoğunluğu için erişilebilir değildir. Özellikle yaşı ilerlemiş, teknolojiye erişim imkânı olmayan esnafımız bu sistemlere uyum sağlayamayacak, faaliyetini sonlandırmak zorunda kalacaktır. Bu tablo, kepenk kapatmaları hızlandıracak, işsizliği artıracak, kayıt dışılığı patlatacaktır. Girdi maliyetleri altında ezilen küçük işletmeler bu yükü kaldıramaz. Daha da önemlisi esnaf bu ek maliyeti ürün ve hizmet fiyatlarına yansıtmak zorunda kalacak, bu da doğrudan vatandaşın alım gücünü eritecek. Yani iktidar, krizin faturasını yine dar gelirliye ve esnafa kesmiştir. Yandaş müteahhitlere milyarlar aktaran Saray, mahalle bakkalını, minibüsçüyü, tamirciyi ve en nihayetinden vatandaşımızı cezalandırıyor. Bu, açıkça haksızlıktır, adaletsizliktir. Esnafımızı cezalandıran bu düzenlemeyi kabul etmiyoruz. Küçük işletmelerimizin ayakta kalması için vergi yükü hafifletilmeli, destek ve teşvikler artırılmalıdır. Esnafımız dijital dönüşüme hazırlanmalı, altyapı ve eğitim ücretsiz olarak sağlanmalıdır. Mahalle bakkalı, terzi, tamirci, lokantacı, minibüsçü bu ülkenin yalnızca ekonomisi değil, sosyal hayatının da bel kemiğidir. Onları yok sayan, sırtına yük bindiren bir vergi politikası Türkiye’ye fayda değil, zarar getirir.”