BOZGUNCULUK YAPANLAR

Sami Kesmen

Yüce Allah, kimleri sevip sevmediğini, Kur’an-ı Kerimde özelliklerini belirterek bildirmiştir. Allah(c.c.), sevmediği insanların başında, yeryüzünde fesat çıkaranlar ve  bozgunculuk yapanlar gelir.

Bakara suresi 205.ayette; “…O, iş başına geçti mi (ya da sırtını çevirip gitti mi) yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya, ekini ve nesli helak etmeye çaba harcar. Allah ise, bozgunculuğu-fesatçılığı sevmez”, Maide suresi 64.ayette de; “…Yahudiler: "Allah'ın eli sıkıdır" dediler. Onların elleri bağlandı ve söylediklerinden dolayı lanetlendiler. Hayır; O'nun iki eli açıktır, nasıl dilerse infak eder. Andolsun, Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun taşkınlıklarını ve inkârlarını arttıracaktır. Biz de onların arasına kıyamet gününe kadar sürecek düşmanlık ve kin salıverdik. Onlar ne zaman savaş amacıyla bir ateş alevlendirdilerse Allah onu söndürmüştür. Yeryüzünde bozgunculuğa çalışırlar. Allah ise bozguncuları sevmez”, Kassas suresi 77.ayette ; “..Allah'ın sana verdiğiyle ahiret yurdunu ara, dünyadan da kendi payını (nasibini) unutma. Allah'ın sana ihsan ettiği gibi, sen de ihsanda bulun ve yeryüzünde bozgunculuk arama. Çünkü Allah, bozgunculuk yapanları sevmez" buyurmuştur.

İnsanların arasını açmak için, fitne ve fesat oluşturmak Allah (c.c.)’ın sevmediği fiillerdir, bu fiilleri  yapan kimseler de Allah (c.c.) tarafından sevilmeyen kimselerdir. Müslümanlar arasında da fesatçılar vardır. Diğer Müslüman kardeşinin malını, mülkünü, yaşamını, sağlığını, imkanını, makamını ve mekanını kıskanıp, hasetlik duygularının esiri olarak toplum içinde onun aleyhinde konuşmalar yapmak, onu itibarsızlaştırmak için gayret içinde olmak, insanlar arasındaki kabulünü etkileyecek şekilde yalan yanlış şeyler söylemek fesatçılık ve bozgunculuktur. Huzurlu ve mutlu ailelerin huzurunu ve mutluluğunu bozmaya yönelik dedikodular, fitneler, gıybetler de, fesattır ve bozgunculuktur. Toplumun huzurunu bozan insan davranışlarının başında fitne ve fesat duygularının sonucu yapılan eylemler ve fiiller gelir.

Bozgunculuk yapanlar, Yüce Allah tarafından lanetlenmiş kimselerdir. Onların dünya ve ahiretleri kararmıştır. Onlarda hak ihlali vardır. Hem kul hem de Allah hakkı söz konusudur. Allahın koyduğu düzeni bozmaya yönelik gayretleri nedeniyle hukukullah, kişilerin huzurunu bozmaya yönelik söz fiilleri ile de kul hakkı ihlalleri söz konusudur. Onların yüzleri gülmez. Kendi dünyalarında devamlı huzursuzluk yaşarlar. Ahiretleri de aynı huzursuzlukla devam edecektir. Ama ahirette bozgunculuk yapamayacaklar, yaptıkları bozgunculukların cezasını çekecekler, bu nedenle de huzursuz ve mutsuz olacaklardır.

Onlar, Allah’ın rahman sıfatının gereği olarak dünyada rızıklandırılıp yaşatılmaktadırlar. Belki bolluk içerisinde, geçim zorluğu çekmeden, sıkıntılarla karşılaşmadan bir hayat sürmektedirler ama bu durumları onların huzurlu ve mutlu oldukları anlamına gelmemektedir. Çok varlıklı olduğu halde intihar eden, eşi ve çocuklarıyla sorun yaşayan, onlarca ailenin geçimini karşılayacak miktarlarda harcama yaparak çocuğunun terbiye edilmesini isteyen ama bunu başaramadığı için kahrolan insanları görürüz. İnsanların başına gelenler kendi elleriyle yaptıklarından ötürüdür. Hiç kimse yaptığı yanlış davranışın bedelini ödemeden ölmez ve bu ödeme ahiret ödemesini de ortadan kaldırmaz. Toplum ve kişi huzurunu bozmak da bedeli en ağır olan lanetlenmiş davranışlardandır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.