Biz Çekersek.

Bayram Ocak

 Tarihimiz ile gurur duyarken, son zamanlarda  oluşturulan  kampanyalar ile  bu gururu sorgulamaya  başladık. Osmanlı tarihi  televizyon dizilerinde sadece   haremlerinden ibaret olarak gösterilmektedir. Kanuniyi hareminde gelişen olaylarla tanırken,  neden bu kişiye muhteşem Süleyman denirdi diye sorgulamadık. Çünkü dizinin amacı bize tarihimizi anlatmak, millet arasındaki birlik ve beraberliği sağlamak değildi. Eğer masraftan kaçınmayıp  çekebilseydiler savaş sahnelerini, sanırım başka boyutta izlerdik ülke gerçeklerini.

Bizim kadar zengin bir tarihe sahip olmayanların, yakın tarihte Vietnam'da uğradıkları yenilgiye çektikleri yüzlerce film ile halkının ve dünyanın  beynine büyük güç olduğunu yazdıran Amerika önümüzde bir örnekken, biz  Çanakkale'de gerçeğine çok yakın sahnelerle  bir filmi çekememiş, bölgede olup biten olayları bir senaryo ile toplumumuza  anlatamamışken Çanakkale'yi de yirmi yıl sonra, Osmanlı'dan farksız anmayacağız.

Çanakkale savaşında son darbeyi vurmak için İngiliz'ler, seçkin bir birliğini Türklerin zayıf olduğu taraftan cepheye sürerler, kesin zafer için yapılan bu hamleye  şahit olan Yeni Zellandalı sıhhıye askerlerin anlatımında ''12 Ağustos 1915  Savaşın en şiddetli ve son anlarında , gün ışığında , Anzak Suvla Koyu 60. tepede gerçekleşti. Gün ağarırken gök berraktı. Görünürde 6 ya da 8 tane , hepsi birbirinin eşi olan ,ekmek somunu biçimindeki bulut , 60.tepenin üstünde yayılmış duruyordu.O sırada saat de 6' ya da 8' kilometrelik bir hızla güneyden meltem esmesine karşın , bu bulutların biçimleri de yerleri de değişmiyordu.
 Bulunduğumuz yere göre 60 derecelik bir yükseklikte asılı duruyorlardı; yani tepenin 150 metre üstündeydiler. Bulut kümesinin tam altına gelen yerde , toprağın üstünde duran aynı boyut ve biçimde duran bir bulut daha vardı. Yaklaşık 250 metre uzunluğun da 65 metre yüksekliğinde ve 300 metre genişliğindeydi. Bu bulut oldukça yoğundu, yapısı katı maddeymiş gibiydi ve İngilizlerin bulunduğu savaş yerine 900 - 1100 metre uzaklıktaydı Bütün bunları Yeni Zellanda Kıtasının 1.Sahra birliğine bağlı 3. Bölük deki 52 asker gördü.
Bulut daha sonra Kayacık Dere denilen kuru bir derenin yatağına doğru ilerledi .Bu bulutta , öbürleri gibi açık gri renkteydi. Norfolk Alayından askerlerin bu kuru dere yatağından harekete geçerek 60 . tepeye doğru  yürüyüşe geçtiğini fark ettik. Buluta vardıklarında , hiç çekinmeden dost doğru içine girdiler. Ama yeniden içinden çıkıp , 60. tepede savaşa katılan hiç kimse olmadı..Bir saat sonra , askerlerinin sonuncusu da görünmez olunca , bulut sanki yükünü almışçasına yerden yükseldi. Herhangi bir bulut gibi , yukarıda duran öbür bulutlara ulaşıncaya kadar yavaş yavaş havalandı.
yerdeki bulut yükselip aynı hizaya gelir gelmez , ansızın kuzeye doğru uzaklaşmaya başladılar. Trakya yönüne doğru gittiler. Üç çeyrek saat içinde de gözden kayboldular.Savaş sonunda bu askerler kayıp yada yok edilmiş sayıldı. 1918 yılında Türkiye işgal edildiğinde , İngiltere'nin Türkiye'den ilk isteği de , askerlerinin geri verilmesi oldu. Türkiye'de, bu askerlerin ne tutsak alındığını , ne de bunlarla karşılaşılmış olduğunu söyledi. Varlığını bile bilmiyorlardı.. Anzak çıkarmasının 50. yılında , geçte olsa ,aşağıda imzası olan bizler , anlattığımız bu olayın kelimesi kelimesine doğru olduğunu beyan ederiz."

Bir Amerikalının elinde böylesi bir malzeme olsaydı, onunla tüm dünyaya kutsal bir devlet olduklarını öğretir, dünyanın her yerine adalet dağıtma hakkını bu olaya dayandırırdılar.

 Bizde bu olay film yapılsaydı askerlerin yavuklularını anlatan sıradan bir senaryodan ileriye gidemez, filmin çekimleri başladığında irtica yazıları ayyuka çıkar, savaştığımız İngilizler düşman olarak gösterilmez, gariban Yunan askerleri şamar oğlanı olurdu.

Tarihimizi yeni yetişen nesillere gereği gibi anlatamazsak Cumhuriyetin yüzüncü yılında neden Çanakkale'de ülkemize medeniyet getirecek olan İngiliz'leri engelledik tartışmalarını izleyip dururuz.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.