Bir ana ve üç kızı!

Geçtiğimiz  günlerde  bir arkdaşımla uzun uzadıya bir sohbet ettik. Sohbet uzadıkça uzadı. Sohbetin en sonunda makaleme konu oldu. Arkadaşıma  konuştuklarımızı makalemde konu olarak yazabilirim dediğimde sessiz kaldı. Bazen derler ya susmak onaylamaktır diye bende bundan yola çıkarak  “Bir Ana ve Üç Kızı” yazıma başladım. Bu sözünü ettiğim annenin ve  kızlarının isimlerini vermek istemiyorum. Kızlarının en büyüğü Denizli"de Sınıf Öğretmenliği okuyor. Diğer ikiside yanında eğitimlerini görmekteler. Çocuklarına hem annelik hemde babalık yapan arkadaşım yıllarını dişine tırnağına takarak  üç kızını başı dik alnı açık bir şekilde yetiştirdi. Şu bir gerçek ki  bu durumda olan çok aile vardır. Bence hepsini dinleyip hepsinin yaşamlarını yazmak gerekli hepsinin de anlatacağı  durumları vardır. Bğtğn bunları yazdıkça insanlarımız yaşananları görerek olumlu yada olumsuz tepkilerini koyacaklardır. İnanın bana koyacakları tepki kesinlikle insanlığın gerektirdiği yönde olacaktır. Bir anne gerek 3 kızına gerek beş kızına yada bir baba 2 oğluna 5 kızına hem analık hemde babalık yapıyorsa sorgulanması gereken çok konu var demektir. Her zaman olduğu gibi sistem başından sonuna kadar sorgulanmalıdır. Aksi takdirde aileler neden yanlız kalarak anneler 3 kızına yada babalar 3 oğluna bakmak zorunda kalsınlar. Arkadaşımın bana anlatııklaşrının tamamını yazmaya kalksam inanın bana sevgili okurlarım dizi yazı olur.  Çocuklarına bakmak için didinip duruken kendine fırsat yaratıp çok sevdiği iş olan şiirlerin dörtlüklerini bir biri ardına sıralayor. Bu annenin yazdığı dörtlüklerinden nasıl  bir yapıda olduğunuj nasıl özverili bir şekilde onuruyla annelik yaptığını göreceksiniz. Yazımın bundan sonrasında bu muhteşem anneyi size şiirleri anlatacak.
Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin
Hep böyle içinde uzak bir ışık mı yanar
Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var
Kıyısındaymış gibi en sakin denizlerin.
****            ****           ****
Kimi kaçan gole üzülür, kimi gösterilmeyen kırmızı karta, kimiyse verilmeyen taça üzülür. Ama sonuç hiç değişmez. İnsan olduğndan mıdır bilinmez 1-0 yenik başlarsın hayat karşısında aslında. Yetmez çünkü bazı şeyler için, insan olmak. Çok iyi olmak, en iyi olmaya çalışmak... Sonunda fark yersin. Öyle bir FARK yersin ki...; kendine attığın golün, inandığın şey uğruna yaptığın müthiş hatanın FARKINA bile varamazsın…
****                 ****               ****
KADIN
 HAYAT SAHNESİNDE PERDE PERDE / NE ROLLER ALDIN.
MUTLU NEŞELİ GÜZEL KADIN / GÜLDÜN SEVDALANDIN AĞLADIN
SENARİSTİN YAZDIĞI / TÜM ROLLERDE YAŞADIN / HEY ZAVALLI, HEY..
FARKINDA OLMADAN SEN / HEP MUTSUZ U OYNADIN..
NE ZAMAN PERDE DİYECEK BİRİLERİ, / NE ZAMAN BİTECEK
DRAMLA TRAJEDİ ARASINDA KALMIŞ BU/  DAYATMACI ZORUNLU OYUN...
***              ****             ****
Yıllar önceydi okuldan gelirdim merdivenlerden duyardım misss gibi yemek kokusunu ve seni varlıgını hissederdim.gençtin dışa dönük degildin çokk benim Gülşah"ı sevdiğim gibi sevmezdin Deniz"e kızdığım gibi kızmazdın.Tutku"ya verdiğim sorumluluğu vermezdin.Ablama sarıldığım gibi sarılmazdın bize ama çok severdin bilirim.. gezmeye gittiğinizdeevde kalmam gerekirdi bana para verirdin dilin söylemesede yüreğin hareketlerine yansıtırdı sevgini düşünceni..çoraplarımın eskiyen kısımlarını tamir ederdin hiç unutmam tavuk pişirdiğinde eğer abim yoksa sevdiğim  kısımları bana verirdin..ne güzeldi 3 odalı kendimize  ait bir yatak odamızın olmadığı o eski evimiz...yazları tatile giderdiniz kaplıca olan yerlere  yengeme emanet olurduk abim okulda ablalarım evli Aysin ve ben.. ne güzel günlerdi yüzü hatrımda hiç kızmazdı oda bize ..yıllarrr çokk acımasız annemm zaman çabuk geçiyorr aşure çorbasını ıspanak yemegını her yediğimde ayrıca hatırıma geliyorsun ......şimdi elimi uzatsam tutabilecek yüreğimdeki yorgunluğu hissedebilecek sana özlemimi hissedebilecek durumda değilsin ..nasıl ihtiyacı oluyor evladın hangı yaşta olursa olsun annesıne birbilsen ..kızlarım daha beni anlayamıyorlar belki de hissettiremiyorlar bende öyleydim anne olunda anlarsınız diyordun evet annem geçte olsa hayatın gerçeklerini öğreniyor insan. iyiki hayattasın hayatın zorluklarını benimle paylaşamasanda iyiki varsın..kimseye muhtac değilsin henüz..olumsuzlukları düşünerek mutlu oluyorum evlatlarıma senin bize gösterdiğin sabrı gösteremiyorum biliyorumm ama bende onları çok seviyorum senin gibi çok gösteremiyorum bende.yaşam koşulları belki  annem ..Deniz"in hayatın akışına kapıldık gidiyoruz tek gerçek sensin seni seviyorum deyişiGülşah"ımın sabah elinde paketle ardından Tutku ve Deniz"in  gelip beni öpmeleri bugün yanına gelemediğim için beni çok duygulandırdı annem..kendi kendime koyduğum yasağı nezaman kaldırırım bilmiyorum ama tek gerçek seni çok seviyorum….Bir annenin kendi annesine aktardığı  mektup ve şiirlerinden bir kısmını  size aktardım. Yukarıda da ifade ettiğim gibi aslında ülkemizde ailenin bütün yükünü   sırtlanarak yaşamlarını sürdüren aile sayısı haddin çok fazla. Ve çok üzücüdür sevgili okurlarım ailenin tüm yükünü yüklenen annede onu yanlız bırakan babada, yada tam tersi durumların müsebbi olanlar yüzdeye vurduğumuzda üniversite mezunu insanlar.  Sözde birbirlerine deli gibi aşık insanlar bunları yapanlar. Gazetelerin üçüncü sayfaları bunun en basit örnekleri. Her gün mutlaka bir yerlerde kocası karısını döverek hastanelik etti üstüne üstlük de 5 çocuğu ile yüz üstü bırakıp gitti gibi haberler yığınla okunmakta. Dünyanın en güzel varlıklarını çocuklarını dünyaya getiren anne ve babalar  hiç birinizin onları annesiz ve babasız bir dünyaya terk etmeye hakkınız yok. Eğer bu hakkı ne cüretle kendiniz de görüyorsanız o zaman size insan demek için bence bin tanık değil yüzbinlerce tanık gerekir. Çocuklarının kursağından tek bir haram lokma geçirmeden hem üretimde var olan hemde üretime katkısı olsun diye 3 kızını bugünlere kadar tek başına getiren anneye ve annelere ben şapka çıkarıyorum ve saygıyla onları selamlıyorum...! Saygılarımla....