CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın basına yönelik olarak söylediği Eğer yalan yanlış yazıyorsa, onu yokluğa mahkûm etmelisiniz sözüne sert tepki göstererek, Ne yalansa çık söyle. Başbakan, Türk basınının üçte ikisini kendi denetimi altına almış. Sayısal olarak bakılsa daha yüksek. Yani, o üçte birin yazacağı yanlıştan ne korkuyorsun? Hükümet desteği ile gazete çıkarırsın ama hükümet desteği ile inandırıcılık kazanamazsın dedi.
Parti Meclisi (PM) toplantısı öncesinde soruları yanıtlayan Baykal, şöyle konuştu:
ÇOK TEHLİKELİ ZİHNİYET: Bu çok tehlikeli bir zihniyet. Yalan yazan gazeteler Türkiye'de yokluğa mahkûm edilse acaba Türkiye'de kaç gazete kalır? Basınımıza saygı içinde söylüyorum, çünkü bazen hayatın akışı içinde gerçek olmayan şeyler yazmak kaçınılmaz olabilir. Bunu tercih ederek, planlayarak, bundan yarar görerek yalan yazmak ayrı, yalan yazmak ayrı. Yalan yazmaya engel olamama, fırsat vermek ayrı.
HÜKÜMET DESTEĞİ İLE GAZETE: Başbakan, Türk basınının üçte ikisini kendi denetimi altına almış. Sayısal olarak bakılsa daha yüksek. Yani, o üçte birin yazacağı yanlıştan ne korkuyorsun sen? Eğer üçte biri yanlış yazıyorsa sen zaten doğrusunu yazıyorsun. Ama senin yazdığına itibar edilmiyor, o grubun yazdıklarına itibar ediliyorsa o zaman sen inandırıcılığını kaybetmişsin demektir. Hükümet desteği ile gazete çıkarırsın ama hükümet desteği ile inandırıcılık kazanamazsın.
İKTİDARDAN VİZE ALMAZ: Ne yalansa çık söyle. Bütün devlet senin elinde, televizyonlar, gazeteler elinde. Yalan diyerek, doğruları itibardan düşürmek mümkün değildir. Senin hakkında söylenenler ortada. Son zamanlarda bir sürü iddia ortaya atıldı. Basını düzeltmenin, reforma tabi tutmanın, doğru yazar hale getirmenin yolu iktidardan bunun vizesini, talimatını almak değildir. Sen basına yön verme durumunda olamazsın.
YSK'YA MEYDAN OKUYORLAR Tunceli'deki yardımlar konusunda da, AKP, seçim hovardalığı ile kampanya götürüyor. YSK karar alıyor, başbakanından bakanlarına herkes Bu bizi ilgilendirmez diye YSK'ya meydan okuyor.
İstanbul Beylikdüzü'nde BBP kökenli Vecdet Öz'ün aday gösterilmesini protesto eden 11 otobüs dolusu CHP'li arasında yer alan az sayıdaki çarşaflı ve türbanlı, Eyüp'te yaşanan toplu istifalara göndermede bulunarak, Biz rozeti çarşafa değil, kalbimize taktık yazılı pankart taşıdı.
Fotoğraf: SERDAR ÖZSOY