Başbakan: Başbakanlığa gökten zembille inmedim ..

Başbakan Erdoğan, Ankara adaylarının tanıtıldığı toplantıda konuşuyor

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin sıradan bir ülke olmadığını tüm dünyanın artık bilmek durumunda olduğunu ifade ederek, ''Türkiye, akıntıya kapılan, rüzgara göre yol alan bir ülke değil, akıntıya yön veren, rüzgara rota çizen, gerektiğinde fırtınalar dahi estiren bir ülkedir'' dedi.

Erdoğan, partisinin Ankara belediye başkan adaylarının Atatürk Spor Salonu'ndaki tanıtım toplantısına katıldı. Erdoğan, Ankara'nın; Anadolu'nun, Türkiye'nin, Kurtuluş Savaşı'nın, milli mücadelenin kalbi olduğunu vurgulayarak, ''Ankara, ülkemizin, milletimizin,cumhuriyetimizin başkenti. Başkentimizin her semtine, mahallesine, sokağına yürek dolusu selamlarımı gönderiyorum'' dedi.

Bundan 86 yıl önce Cumhuriyet'in ilanından hemen önce 13 Ekim 1923'te Ankara'nın başkent ilan edildiğini anımsatan Erdoğan, O gün 30 bin nüfuslu kasaba olan Ankara'nın, bugün 4 milyonu aşan nüfusuyla çağdaş bir kent olduğunu kaydetti.

İşte Erdoğan'ın konuşması:

'Cumhuriyetimizi ilan ettik, o andan itibaren yeni bir mücadeleye başladık. Nedir bu mücadele? Bu mücadele kalkınma mücadelesidir, bu mücadele çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkma mücadelesidir, bu mücadele yeniden güçlü, yeniden büyük, yeniden saygın bir Türkiye inşa etme mücadelesidir.

Bizim, Kurtuluş Savaşı'nda kazanmaktan başka bir seçeneğimiz, kazanmaktan başka bir alternatifimiz yoktu. 'Ya istiklal ya ölüm' dedik ve tarihte görülmedik bir destan yazdık.

Aynı şekilde kalkınma mücadelesinde de bizim kazanmaktan başka bir seçeneğimiz yok. Türkiye'yi Atatürk'ün ifade ettiği muasır medeniyetler seviyesine çıkarmaktan başka bir seçeneğimiz yok. Bunu illa başaracağız.

Türkiye'yi dünyanın en güçlü ülkeleri arasına sokmaktan başka seçeneğimiz yok. Türkiye'nin ekonomisini büyütmekten, güçlendirmekten başka seçeneğimiz yok. İşte biz, bu ruhla, bu coşkuyla, bu heyecanla yolumuza devam ediyoruz. AK Parti olarak, bütün teşkilatımızla, bütün vatandaşlarımızla, bütün yol arkadaşlarımızla birlikte azim ve kararlılıkla yola devam ediyoruz.

Şunu tüm dünya artık bilmek durumundadır: Türkiye, ülkelerden bir ülke değildir. Türkiye, sıradan bir ülke değildir. Türkiye, öz güveni yüksek, itibarı yüksek, saygınlığı yüksek bir ülkedir. Türkiye, akıntıya kapılan, rüzgara göre yol alan bir ülke değil, akıntıya yön veren, rüzgara rota çizen, gerektiğinde fırtınalar dahi estiren bir ülkedir. Türkiye, gündemin arkasına takılıp giden bir ülke değildir, gündem belirleyen bir ülkedir. Türkiye başkaları ne der diye düşünen değil, 'Türkiye ne der?' sorusunu tüm dünyanın zihninde var eden bir ülkedir.

Bizim Çanakkale'den aldığımız ruh budur, bizim Kurtuluş Savaşı'ndan edindiğimiz ruh budur

Biz milletimizin onurunu bugüne kadar çiğnetmedik, bundan sonra da asla çiğnetmeyeceğiz. Zaman zaman birileri çıkar, sağda solda yazılı görsel medyada, birilerinin, Türk'ün ve Türkiye'nin dışında avukatlığına soyunabilir ama biz diyoruz ki 'işte hizmet işte millet'. Bizim farkımız bu.''"Milleti aldatacaklarını zannediyorlar. Bu oyunlara gelmeyiniz. Yolsuzluk, yoksulluk, yasaklar bu ülkede kimlerin döneminde olduğu benim milletim bilir.

Doğalgazda ciddi adımlar atıldı. Ve ağı her gün genişliyor. Anamuhalefetin lideri diyor ki geçen yılki zamları ne yapacağız. Ben müjdeli haber derken petrol fiyatları sebebiyle olan düşüşü kastediyorum. Onlar doğalgaza yapılan zammı söylüyor. Dışa bağımlı olduğumuz konuda zam varsa o zammı yapmak zorundayız demiştik. Biz neden milletimizi aldatalım? Vatandaşımız bizi anlayışla karşılayacaktır. Biz enflasyonun o zulmeden anlayışına vatandaşlarımızı feda etmedik. Biz karşılıksız para basmayan tek hükümetiz. Bunun anlamı vatandaşın cebindeki parayı almaktır.Bunlar vatandaşın cebindekine göz diktiler. Gerekirse biz zammı da yaparız. petrol fiyatı yükselirse bunda benim yapacağım bir şey yok.

Türkiye'nin stratejik sonucunu ortaya koyacak ne yaptınız. barış için gelişme için ne yaptınız. Şu ülkede şu Ankara'da göstereceğiniz kaç eseriniz var. Burada belediye başkanlığı yaptınız nerede eserleriniz. Bunların üzerine çok fazla konuşmaya gerek yok. Her şey ortada.

Bu ülkede geçmişinden bugüne neler yaptıklarını milletim çok iyi biliyor. Dedelerimizin babalarımızın nüfus kağıtlarında gaz yağı mühürlerinin olduğunu çok iyi bilir. Ekmek, un bunlar hep mühürle alınırdı. Sayın Baykal'ın enerji bakanlığında bu ülkede benzin kuyruklarında nasıl zaman kaybettiğimizi çok iyi biliriz. Sana yağ kuyruklarında, şeker kuyruklarında 12 Eylül öncesi bu ülkede yine koalisyon vardı ama neler çektiğimizi sizler çok iyi biliyorsunuz. Şimdi çıkıp konuşuyor. Hangi yüzle?

Diyorlar ki ne yaptınız. Halep oradaysa Arşın Ankara'da. Devletin borçlanırken ödediği faiz neydi biliyor musunuz? Yüzde 63.4. şimdi ise 15.14'e düştü. Enflasyon neydi yüzde 30. Şimdi ne? Buyurun yine tek haneli rakama düştük yüzde 9.5. Daha da aşağı inecek. Yere biz sağlam basıyoruz. Bu mücadelemizi hız kesmeden sürdürdük sürdürüyoruz.



Tüm Cumhuriyet tarihimiz boyunca 362 bin derslik yapıldı. 6 yılda biz 130 bin derslik yaptık. Bu gerçekleri görmüyorlar. 6 yılda 400 hastane yaptık. 6000 km duble yol yapılmışken, biz bu 6 yıla 9000 km duble yol sığdırdık.Geçmişte zaten toplu konut diye bir olay yoktu. Şu anda 237 bin konutu sahiplerine teslim ettik.



Dediler ki Türkiye'nin stratejik önemi var dediler. Köprüyüz dediler. Önemli ülkeyiz dediler. Türkiye'nin üç tarafı denizlerle, dört tarafı düşmanlarla çevrili dediler. Peki ben soruyorum. Siz bunun için ne yaptınız? Siz iktidara geldiniz de, bu sorular karşısında ne yaptınız. Şunun cevabını verin.



Biz bize verilen 4 yıl 7 ay gibi bir sürede alnımız ak bir süre içinde hizmetlerimizi devam ettirdik ve çok fazla talep üzerine kırmadık, seçimi biraz öne aldık ve seçime gittik. Bu defa yüzde 47 ile milletimiz bize 'durmak yok yola devam' dedi. MHP şu anda mecliste, CHP çok daha önce zaman zaman iktidarlara ortak olabiliyor.



Geçmişine baktığımız zaman zaten hani o çok partili dönemden önce, 1950'den önce ülkemde tek partili dönem vardı. Bu dönemin özelliği, bu CHP'nin hep iktidar olduğu dönemdi. Çünkü ondan başka parti yoktu.Öyle bir demokrasi anlayışları vardı ki, laik, sosyal, hukuk devleti gibi bir devlet anlayışı vardır dersiniz. Dolayısıyla demokrasi CHP ne derse o olur anlayışıyla süre gelmiştir. Daha sonra işte çok partili dönem ve Demokrat Parti'nin ortaya çıkışı. Sonra Demokrat Parti 1960'a kadar iktidar oldu.Benim milletim CHP'ye zaten tek başına iktidarı vermez bu ülkede.



Türkiye'nin potansiyelini açığa çıkarmak için ne ürettiniz? Demokrasiyi güçlendirmek için bugüne kadar ne çalışma yaptınız. Kaç derslik yaptınız, kaç km yol yaptınız. Başta Ankara, İstanbul, Antalya, Kocaeli olmak üzere,sizler buralarda belediye başkanlığı yaptınız. Ne yaptınız?



Ben Başbakanlığa gökten zembille inmedim. Siyasete 18 yaşında başladım, buraya kadar geldim. Benden genç yaşta siyasette çok önemli yol alanlar da oldu. 40 yaşında İstanbul Belediye Başkanı oldum. Peki halkımız neden bize bu görevi verdi? Onlara güvenmediği için verdi.Şimdi bakıyorsunuz, CHP İstanbul'a ithal bir aday koymuş. İstanbul'da çamurlu sokak arıyor. Heralde inşaat şantiyesinde dolaşıyor, sonra da çamur diyor.



İstanbul'da Roman Diyojen gibi dolaşılmaz. Önce bakacaksın, bu İstanbul neydi ne oldu? Biz İstanbul'da çizmelerle dolaştık. Sene 92. Ama o İstanbul'u aldık, Şimdi asfaltı betonu olmayan yer bırakmadık. Yeni gelişen yerlerde tabiî ki bu olacaktır. Ama bunu hepsine mal edemezsin. Fatih, “Bizim fiilimizin ulaştığı yere, onların hayalleri bile ulaşamaz” diyor ya işte biz bu anlayışla geldik. Ankara'da İstanbul'da aday adayları seçim yarışına girdiler.



Az önce Melih Başkan bir şey söyledi. Almış eline dosyaları İstanbul'da dolaşıyor. 'Bunların şu yolsuzlukları, bu yolsuzlukları var' diyor. Git savcıya suç duyurusunu yap, o zaten gereğini yapar. Bu kadar kendini yormana gerek yok. Ne oldu? Var mı bir şey ortada? Belediye başkanlarıyla ilgili bir iddian varsa, onların dokunulmazlığı da yok.



Milleti aldatacaklarını zannediyorlar. Bu oyunlara gelmeyiniz. Yolsuzluk, yoksulluk, yasaklar bu ülkede kimlerin döneminde olduğu benim milletim bilir. Onun için biz burada büyükşehir belediyemizin tam 140 projesini az önce izledik. Ankara'nın geleceğine damga vuracak tam 140 proje.

İzmir'dekiler dedi ki 'Ankara'daki arsenik miktarı yüksek.' Hâlbuki bu noktada arsenik oranı hala yüksek. Diyor ki merkezi yönetim bize su vermiyor. Ayıp oluyor. Bakın şu anda büyükşehir belediyelerine merkezi yönetimlerin su getirme ya da götürme sorumluluğu yoktur. Belediyeler su sorununu kendisi çözer. Biz 180 km uzaktan dağlardan İstanbul'a su getirdik ve sorunumuzu çözdük.


Tüm ilçe yönetimlerimizin projeleri var. Bizim yaptıklarımız da yapacaklarımız da ortada. Hakikaten ben buna üzülüyorum. Yani niye halkı aldatıyorsunuz?


Her ay yoksul aileye 600 TL verecekmiş. Bu yaklaşık yılda 1 milyar TL eder, eski parayla 1 katrilyon. Birde 25 bin kişiyi de işe alacakmış. Bu da 1.4 katrilyon. Melih Başkan'a sordum: Senin yıllık gelirin nedir? Dedi ki 1.3. Arkadaşlar ben diğerlerine girmiyorum. Yatırımlardı şunlardı bunlardı hiçbirine girmiyorum. Sadece işçi alacağım diyor 25 bin.


Bu çöpü neyle kaldıracaksın, suyu neyle halledeceksin. Karı var kışı var bunları nasıl çözeceksin? Çöp, çukur, çamur bunları ne ile halledeceksin?


Geldiğimizde işsizlik yüzde 10.7. Ben açık konuşuyorum. Biz bunu daha aşağı düşüremedik. Sen belediye başkanı olursan bunu nasıl yapacaksın? Ha doldur. E biz izin vermezsek nasıl alacaksın? Taşeron firma. Oraya nasıl yerleştireceksin? O firma nasıl alacak? Yıllardır böyle yaptılar, belediyelere doldurdular. Zaten CHP belediyelerinin başarısızlığının altında da bu yatıyor. İşte bu zihniyet Türkiye'yi harap etti.

Bildiğiniz gibi nüfusu 2 binin altında kalan belde belediyelerinin kapatılmasını öngören bir yasa çıkardık. Bu beldelerden bir çoğu AK Parti'liydi. Ancak gördük ki belediyelere hizmet götüremiyoruz. Şimdi Büyükşehir belediyeleri sınırı içindeki beldelerimiz çok daha fazla hizmet alacak. Buralarda Büyükşehir belediye meclisi üyesi hizmet götürecektir.
Erdoğan Davos'u terk etti
İsrail Cumhurbaşkanı Peres'in açıklamalarını protesto eden ve ve oturum başkanının kendisine kısıtlı...

İlk defa görüntülendiler
Kolombiya dağlarında, 3'ü zehirli kurbağa, 3'ü saydam derili cam kurbağa cinsinden olmak üzere hem k...

Kupada dev randevu
Galatasaray, Fortis Türkiye Kupası Çeyrek Final rövanş karşılaşmasında Sivasspor'la deplasmanda karş...

Türkiye'nin en büyük devlet hastanesi
İl Özel İdaresi tarafından İstanbul'un en modern ve çağdaş Hastanelerinden biri olarak tasarlanan, İ...











Servisler | Abonelik | Hakkımızda | Prodüksiyon Hizmetleri
Yasal Uyarı | Insan Kaynakları | SDC | İletişim | Sitene Son Dakika Ekle | Açılış Sayfası Yap
(C) İhlas Haber Ajansı 1993-2008. Her Hakkı Saklıdır.

--------------------------------------------------------------------------------

29 Ekim Cad. İhlas Medya Center, Medya Blok Kat:2 Yenibosna-İstanbul
Telefon: 0212 454 33 33 - Faks: 0212 454 33 35

Haberleri