Başarı nedir ?

Nihat Kahvecioğlu

Başarı,başarmak insanlar için bir ihtiyaçtır.
Sözlüğe bakıldığında, “BAŞARI: Bir işte elde edilen yararlı sonuç, muvaffakiyet” olarak tarif edilmektedir.
Başarı durumsal bir anlama sahiptir. Yani göreceli bir kavramdır. Bana göre başarı sayılabilecek bir sonuç,size göre başarılı sayılmayabilir.
Kim başarılı olmak istemez ki..! Ama her başarının bir bedeli vardır. Bu bedeli ödeyenler,ona sahip olur. Bedel; Başarı için sevdiğiniz başka şeylerden vazgeçmek, bazen de başarı için hiç sevmediğiniz şeyleri yapmaktır.
Halk arasında çok sık duyduğumuz bir söz vardır.”BAŞARI ÖZVERİ İSTER”. Çok doğru bir söz değil mi. Başarmak, başarıyı yakalamak için; Zamanınız,enerjiniz, rahatınız,paranız ve sağlığınızdan ödün vermek zorunda kalabilirsiniz.
Başarırken; Vazgeçtiklerinizi bir tarafa, başarınızı bir tarafa koyun, ne kadar çok vazgeçtiğiniz şey varsa, o kadar bedel ödemişsiniz demektir.  Bir taraftan da kaybedilen o bedel, başarınızın ölçüsüdür. Anlaşılan vazgeçtiklerinizin değeri, o başarının bedelini gösterir.
Başarı miras değildir. Başarıyı yakalamak için verdiğiniz uğraşta; emek,akıl ve alın teri vardır. Başarıyı besleyen, size güven veren, başarıdaki en önemli unsur alın teridir.
Alın teri olmayan hak edilmiş başarılar da, şans, bolca insan ilişkileri     –torpil- varsa, bu insan da güven duygusu yaratmaz. Aksine,  hak edilmeden elde edilen başarı, kişi de o başarıyı kaybetme korkusu yaratır.
Alın teri en gerçek başarı kriteridir. Başarının değerini, onun için harcanan akıl ve alın teri toplamıyla ölçebiliriz. Güzel bir söz ile takviye edelim “ulaşılan başarının değeri, uğruna aşılan zorluklar kadardır.”
Yapılan seminerlerde, başarılı olmak için başarı formülleri anlatılır da anlatılır. Formül aranır. Amaç başarıyı yakalamak, başarılı olmaktır.

Mahatma  Gandhi" nin bir duasındaki başarı ile ilgili yakarışları;
“Tanrım, başarılı olduğum zaman sarhoşluğuma izin verme, nede başarısız olursam umutsuzluğa düşmeme. Daha ziyade, başarısızlığın, başarının öncesinde bir deneme olduğumu hatırlamamı sağla. Eğer beni paradan yoksun bırakırsan, bana umudu bırak. Ve eğer beni başarıdan yoksun bırakırsan, başarısızlığı yenebilmek için irade gücünü bırak bana... Amin!"

Çok eski tarihlerde, Orta Asya Türklerinde, başarılı olmayan çocukların adı yoktu. O zaman ki anlayışa, töreye göre, doğar doğmaz çocuğa isim konulmaz, ilk ulaştığı başarıdan sonra ismi verilirmiş. Tarihi Dede Korkut hikayelerinde, Dirse Han"ın oğlunun bir boğayı cesur bir şekilde yenmesi sonucu, Dede Korkut tarafından oğluna “Boğaç Han” adının verildiği yazılıdır. Çocuk 15 yaşına gelinceye kadar beklenir, bu süreçte başarı gösterip isim almamışsa, obaya gelen ilk yabancının ismi verilirdi. Obaya ilk gelen, ilk görülen insan olduğu gibi bir hayvan da olabilirdi. Yaşanan örnekler arasında geyik ve tilki isimleri de vardır. Tarihçiler böyle yazıyor.
Tüm bu yazılanlar, Türklerin başarıya ne kadar önem verdiğini gösteriyor.
Başarıyı yakalamak ve başarılı olmanız dileğimle..!
Her şey gönlünüzce olsun.
SEVGİLERİMLE.
13.01.2009  
Nihat KAHVECİOĞLU

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.