Samsun'dan AK Parti milletvekili adayı olan Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Canik ilçesinde AK Parti Seçim Koordinasyon Merkezi'nin açılışında yaptığı konuşmada, bir yerde yönetim olabilmesi için orada iradenin oluşması gerektiğini söyledi.
İradenin bulunmadığı yerde yönetimin olamayacağına işaret eden Muş, AK Parti öncesinde Türkiye'de istikrarsız bir dönem yaşandığını anlattı. ANAP'ın tek parti iktidarından sonra kendilerinin iktidara geldikleri döneme kadar Türkiye'nin hep koalisyonlarla yönetildiğini belirten Muş, "Yönetimler, çok kısa süreli iktidarda oldu. Sivil yönetimlere müdahalelerle hükümetler, hükümet etmekten edildi, yani darbeler yapıldı. Dolayısıyla Türkiye, bu sarmalın bedelini 2001 kriziyle ödemek zorunda kaldı. Milyarlarca dolar bankacılık sistemine koymak zorunda kaldı. Bankalar o dönemde hortumlandı. Neden? Çünkü yönetimler zayıf, kısa ömürlü, irade koyamıyor hükümet. Bunun neticesi 2001'de patladı. Milyarlarca dolar, Türkiye hazinesine yüklendi. Şimdi bakıyoruz, birileri sanki bunlar hiç olmamış, sanki milyarlarca doları Türkiye ödememiş, bu işin içinden çıkmak için çeşitli anlaşmalara imza atmak zorunda kalmamış, Meclis'ten '15 günde 15 kanun' söylemleri hiç yaşanmamış gibi konuşuyorlar." diye konuştu.
"Biz bu filmi daha önce izledik ve bedelini çok ağır ödedik"
Benzer hikayenin tekrar Türkiye'nin önüne konulduğunu belirten Muş, şöyle devam etti: "Diyorlar ki, 'Biz yürütmede 7 parti olacağız. Hep beraber kararlar alacağız.' Eskiden koalisyonlar bir, iki, bilemediniz en fazla üç partiydi. Burada bir değil, iki değil, üç değil, dört değil, beş değil, altı değil, yedi parti yürütmede olacak. Yedi cumhurbaşkanı yardımcısı olacak. Bu 7 cumhurbaşkanı yardımcısının beşi aynı zamanda genel başkan. Üç bilinmeyenli denklemler vardır matematikte, ona benziyor biraz. Beşi genel başkan, bunların da birer bakanı olacak. Şimdi hükümetin içindeki bir bakan cumhurbaşkanına karşı mı sorumlu olacak, yoksa kendi genel başkanına karşı mı? Cumhurbaşkanının dediğini mi yapacak, yoksa kendi genel başkanının dediğini mi? Birisi ekonomiyle alakalı liberal politikayı savunuyor, birisi 'A' diyor, birisi 'B' diyor, birisi 'C' diyor, birisi' D' diyor. Nasıl anlaşılacak da buradan Türkiye'ye bir hayır üretilebilecek. Biz bu filmi daha önce izledik ve bedelini çok ağır ödedik. Böyle bir memleket idaresi olmaz. İrade böyle bir yönetim şekli ile de olmaz. Buradan memlekete bir hayır gelmez."