Asalaklığın evrensel güçleri

    Alçakgönüllülük yani mütevazı olma, "kompleksli megaloman" (kendini çok büyük gören) kişilerin kendi istekleri ve hırslarını gizleme yolunda "en şirin görünen söylemi" gibi algılanır. Ancak psikolojik çözümlemelerde dikkati çeken bir durum vardır ki; o da bunun, kompleksli megaloman kişinin, kendinden ileri gelen "ıstıraplarını dindirme uğraşı"nın bir yansıması olarak değerlendirilmesidir.

   Buradan hareketle iki felsefi kavram belirir, her ne kadar birbirleriyle çelişir gibi görünse de; "makyavelizm, pragmatizm"dir bunlar ve bir üçüncü kavramın oluşumuna etki eder ki; o da "kariyerizm"dir. Bu üç kavramın, felsefi ve psikoljik anlamda birbiriyle örtüreşek, başta değindiğim kişilerin özelliklerinde görüldüğü ileri sürülür.
 
   "Makyavelizm, siyasal bir öğreti"dir. İtalyan düşünür "Machivelli Nicolo Di Bernardino" (1469-1527) tarafından ortaya konan bu öğreti, devletin varolabilmesi uğruna "her şeyin mübah sayılaması"dır. Güç ve güç sahibi olmak bu öğreti için çok önemlidir. Devlet yönetimi için yapılacak işlerde hiçbir çekincenin olmamasını sağlamak" için gereklidir bu. Hal böyle olunca devlet yönetiminin güçlendirilmesi gerektiğinden, her yola başvurulur. İnsanların inandığı değerlerin tümünün devlete bağlı olması gereğini ortaya koyan bu öğretiye göre, devlet "kendine bağlı kıldıklarına asla bağlanamaz". Bu durumu kişilik özelliklerine uygulayabilirsiniz. Devlet alanında bir öğretidir ancak kişilerce de uygulanır.

     "Pragmatizm", tamamen keserin kendine yontması gibidir. Her durum, iş ve davranışta "tek yanlılık söz konusu"dur. İş, davranış gibi günlük eylemlerde ortaya çıkan "sonuçlar, değer görür bu öğreti"de. Yani "bilgi ve düşünceden daha çok eylemin doğurduğu sonuçlar önemli"dir. Bu sonuçlar doğru ve gerçeklik olarak kabul görür. İlke bağlamında bir üstünlük varsa, onu öne çıkarır; bu da ancak, eylemledir. Eylemlerden ortaya çıkan bilgi ve doğruluk yaşam için sadece araçtır. Ahlak felsefesindeki "yararcılık"la örtüşürken bilgi kuramı alanında da "araçsallık"la paralel yöndedir.

     Bu iki kavramın beslediği "kariyerizm"se; bir işte zaman ve çalışmayla elde edilen aşama, başarı ve uzmanlık anlamına gelen kariyerin, (kariyer, buraya kadar olan tanımda, kariyerizmle karıştırılmamalı; çünkü kariyerizm, kariyerin amaç dışı kullanımının hastalıklı durumudur!) yapılmasını ve "en yüksek amaç olarak görülmesi"ni öngören düşünce sistemidir.

     Bu kavramların birbirinden ayrılmaz hale getirilmesi, çağımızda bir virüs gibi yayılmaktadır. Hatta, Turgut Uyar bir yazısında der ki; "İdealizmin zamanla kariyerizme dönüşmesi çağımızın en büyük dramlarından biri." 

    Diyelim, bir hedef belirliyorsunuz. Eğitimli bir adam olmak niyetindeyiz. "Kariyerle birlikte zenginlik" de istiyorsunuz. Bu durumda "bu üç kavram muhtaçsınız çağımızda". Bu hedef için "birilerinin sizin için" bir şeyleri yoluna koyması gerekiyorsa; o kişileri amacınız için kullanarak "makyavelizmi işletirsiniz". Eriştiğiniz noktada da, olanakları kariyeriniz için kullanmak için gerçekleştirdiğiniz "her eylem, pragmatik oluşunuzu" devreye sokmanızı getirecektir. Böylelikle adım adım önünüzü açacaksınız. İstemeseniz de, sevmeseniz de yarar görmek niyetinde olduğunuz tüm kişileri ve araçları bulmanız ve kullanmanız kolaylaşacaktır. Para, eş dost, tanıdığınız ya da tanımadığınız ve hatta "karşı görüşte gördüğünüz kişiler bile" sizin için gereklidir artık.

   O zaman ne mi oalcak? "Demokrasiyi hakkıyla işletmiş göreceksiniz" kendinizi. Çünkü diyeceksiniz ki, "demokrasilerde çareler tükenmez". Evet, demokrasiyi de kariyeriniz için kullanacaksınız. Hem de aranıp da bulunamayan o "çoğulcu demokrasiyi" hem de. Artık her görüş ve düşünce sizin için vardır!.. 

   Peki, hiç mi bir şeyler yitirmeyeceksiniz? Elbette yitireceksiniz... Sizden de "tavizler istenecek" karşılık olarak. Kökünüzü, "sele verdiğiniz bir toprakta" tutmaya çalışmak nasıl boş bir çabaysa; "kişiliğinizde de çoraklaşma" yaşamamanız kaçınılmaz olacak. "Yabancılaşacaksınız"... Ödün verdiğiniz her değeriniz, size kariyer ve para olarak dönerken; "duygularınız hırsınızın kamçısı altında ezilecek". Ancak bunu yalnız, siz bileceksiniz. "En kötüsü de bu olacak". Yeni yaşam biçiminiz, görünürdeki yaşam alanlarınızda at koştururken, "içinizdeki yabancı kemirecek" sizi. Ve artık çok geç olacak. Zaman yeni kimliğiniz için işliyor olacak. Ulaşmak istediğiniz yer, kamçılayacak edindiğiniz sado-mazoşist kişiliğinizi.

   Bu durumda bile makyavelizm yetişecek yardımınıza yeniden. Ve yeniden başalayacak üçlü kuvvet desteğiniz. Duygularınızı paralarcasına haplanacaksınız onunla. "Sizin tek reçeteniz o olacak". Paragmatizm tek yönteminiz. Şunu bile sormaktan yoksun kalacaksınız aslında; "daha büyük bir amaç uğruna ödüllendirilmiş bir asalak mıyım acaba?" diye.