ARTIK İMAM HATİP LİSELERİ...

Adnan Bahadır

ARTIK İMAM HATİP LİSELERİ ÜZERİNDEN SİYASET YAPILMAMALI

            Ak Parti iktidarının yapmış olduğu en güzel icraatlardan birisi de, şüphesiz meslek liselerinin önünü açmış olmasıdır. Belki bu konuda biraz duygusal, biraz ezik, biraz da hırslı olabilirim ama nasıl ki herkesin hassas olduğu bir tarafı var, benim de bu okullarla ilgili hassasiyetim olduğunu itiraf etme mecburiyetim var. Ben her zaman şuna inandım; bu ülkede şayet din öğretimi kurallarına göre öğretilecekse, devletin kontrolü altında olmalı. Eskilerimizin deyimi ile elifi gördüğünde mertek sanan kişilerin izbe mekânlarda kafalarına göre İslami Eğitim adı altında kendi bildiklerini topluma İslam diye yutturmaya çalışmalarına şiddetle karşıyım. Hiç unutmuyorum bundan on, on beş yıl önce kız istemeye gittiğimiz ailenin yakın akrabalarından bir bayan, bize kadınların kara çarşaf giyip, omuzlarına da vatka koymamayı İslam"ın emri olarak anlatınca küplere binip, “Sizin kızınız da lazım değil” deyip, çıkmıştım yanlarından. Meğer kadın yukarıda bahsettiğim ne olduğu belirsiz, kafasına göre İslam"ı anlatan şarlatanlardanmış.

            Ülkemizde son 15–20 yıldır İmam Hatip Liseleri ile ilgili ciddi sıkıntılar meydana gelmiş, toplum gerilmiş, yanında olanlar, karşısında olanlar, arka bahçe, ön bahçe gibi gereksiz ve lüzumsuz tartışmalara şahit olmuş ve bu okullar kapatılınca da bazı cemaat liderleri memnuniyetlerini ifade eden beyanlarda bulunmuştu. Okumak isteyen birçok vatan evladı okuyamamış. Sizin anlayacağınız bu olaylardan herkes kafasına göre nemalanmış. Kimisi siyaset adına nemalanmış, kimisi özel okullarının önü açılsın diye gizliden, gizliye bayram yapmış, kimisi üzülmüş ama olan okumak isteyen yavrularımıza olmuş. Peki, bu söylediklerim sadece İmam Hatip Liseleri için mi geçerli, elbette hayır. Meslek Liseleri de aynı şekilde fevkalade zarar görmüştür. Okullar boş kalmış, bir sürü öğretmen, öğrenci okulundan uzak kalmış, mesleki eğitim perişan olmuş, başka bir deyişle kurunun yanında yaş da yanmıştır. Bunca olandan sonra birileri akıllandı mı veya ders aldı mı diye soracak olursanız, ben kimsenin ders aldığını veya akıllandığını düşünmüyorum. Nedenine gelince, daha önce de belirttiğim gibi bu müesseselerin başına gelen sıkıntıların nedeni yine bu müesseselerin içerisindekilerdir. 28 Şubat sürecinde şehrimizdeki İmam Hatip Lisesi binalarının tamamı korunup, başka kurumlara verilmezken, bu okulların önünün açıldığı bu gün binalardan bir tanesi doğum evine kiraya verilmiş, alt katı okul öncesi kreş olarak açılmış, okula müracaat eden bin kişiden sadece altı yüzü okula alınabilmiş, geriye kalan dört yüz öğrenci okulun kapısından geri gönderilmiştir. Bunun vebalini kim çekecektir? Bu çocuklar başka okullara gidebilirler veya gidemezler ama içlerinden bir tanesinin dahi okuyamayacak olması o müesseselerde görev yapan insanlara vebal olarak yeter de artar bile. Bu millet o okulları yaparken ticari müessese olsun, düğün salonları kiraya versin, kreş açsın, doğumevi"ne kiraya verilsin de para kazanılsın diye mi yoksa okumak isteyen çocuklarımızın geleceğini teminat altına almak için mi bu binaları yaptı? İnsan bu kadar sorumsuz, bu kadar insafsız, bu kadar vurdumduymaz olabilir mi? Olursa sonucunun geçmişte yaşanan felaketler gibi olacağını herkes bilsin.

            Bu müesseselere herkes sahip çıkmalı. Buralar kimsenin babasının malı olmadığı gibi hiçbir siyasi partinin de arka bahçesi de değildir, olmayacaktır da. Ancak burada hepimizin dikkat etmesi gereken önemli konu, bu müesseselerden uzak durmayıp, olan, bitenden haberdar olmamız ve yanlış yapan varsa o yanlışı düzeltmek veya düzeltmeye gücümüz yetmez ise toplumla paylaşmaktır. Bakıyorum ki bu okulların en sıkıntılı döneminde taşın altına elini koyan insanlar dışlanmaya çalışılıp, yine eskisi gibi olaya sadece belli çevreler sahip çıkmaya çalışıyor. Bu insanlar şayet samimi iseler kimseyi dışlamaya hakları olmadığını bilmelidirler. O müesseseler onların tapulu yeri olmadığı gibi, babalarından da miras kalmamıştır onlara. Bu konuyu daha önce de detaylı bir biçimde yazmıştım, yazmaya da devam edeceğim. Çünkü benim vicdanım bana bunu emrediyor, onların vicdanı kendilerine ne emrederse etsin. Bu toplum doğru olan her şeyi bilme hakkına sahip olduğu gibi, yanlış olanları da bilme hakkına sahiptir. Artık şeffaf bir döneme girdiğimizi herkes bilsin. Kimsenin insanların manevi duygularını sömürmesine veya kendi emellerine alet etmesine izin vermeyeceğiz. Bunu yaparken de nefsimizi öne almayacağız, doğruları ve gerçekleri öne çıkarmaya çalışacağız, ama şunu herkes bilsin artık 25 kuruşa şoför mahalli yok.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (4)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.