DEĞİŞİKLİK OLUMLU YANSIDI
Ve Samsunspor'daki köklü değişiklik meyvelerini vermeye başladı. 1983-84 sezonunda lige çıktık. O kadroda Savaş'lar, Yaşar'lar, Muzaffer'ler, Orhan'lar, Rıfat'lar, Tanju'lar, Dobi Hasanlar, vardı. Bu jenarasyon belki de Samsunspor tarihinin en başarılı takımı oldu. Aldığımız başarılı sonuçlar bizi 1984-85 sezonunda şimdi Süper Lig eski adıyla Birinci Lig'e taşıdı. Bu dönem Hasbi Menteşoğlu'da kulübün başkanlığına getirildi. Menteşoğlu'nunda başkanlığa getirilmesiyle artık Samsunspor'un yükselişi başlamış oldu.
TARİH YAZMAYA BAŞLANDI
Özellikle 83-85 sezonu 43 yıllık Samsunspor tarihinin unutulmaz zamanlarıydı. Fethi Demircan ve Mitroviç'in teknik direktörlüğü dönemlerinde Samsunspor, göze hoş gelen futbolu hemde aldığı başarılı sonuçlarıyla tüm Türkiye'nin sempatisini kazanmıştı. Daha dün gibi hatırlıyorum. Samsun'da oynadığımız bir Çorumspor maçı vardı. İlk yarıyı 3-0 önde bitirmiştik ve buna rağmen taraftarımız bizi protesto etti. Neden mi? 3-0 seyircimize yetmemişti. Çünkü o dönemde hem içerde hem dışarda oynadığımız maçları 5, 6 farklı kazanıyorduk.
SAMSUNLU OYUNCULAR ÇOĞUNLUKTAYDI
1984-85 sezonunda Samsunlu oyuncuların çoğunlukta olduğu o kadro ile Birinci Lig'de tam 21 hafta lider kalmıştık. 'arkayı fenerleyelim' söyleminin tüm Türkiye tarafından benimsenmesi o yıllarda olmuştu. Hasbi Menteşoğlu'nun döneminde fırtına gibi esen, Fenerbahçe'yi iki maç üst üste 4-0 yenmesi hasebiyle Samsunlu dolmuşçular arasında 'arkayı dörtleyelim' söylemi yerine 'arkayı fenerleyelim' söylemi halk arasında yerini almış Samsunspor o yıl Türkiye'nin gündemine oturmuştu. Artık bizim önümüzde kimse duramıyordu.
ARKADAŞLIK BAĞLARI ÇOK GÜÇLÜYDÜ
O takım, 87-88 sezonunda Türkiye Kupası'nda final oynadı. Sakaryaspor ile karşılaşmaştık ve rakibimize mağlup olarak kupayı alamamıştık. Başarılı geçen bir sezonun sonunda ligi üçüncü olarak tamamlamıştık. Bu başarımızın altında yatan en büyük etken bana göre takımdaşlıktı. Çünkü biz oynayacağımız her maç öncesi ve sonrası ailelerimizle bir araya gelirdik. Arkadaşlarımızla aramızdaki dostluk bağları çok güçlüydü. Bu birlik ve beraberlik saha içinede yansıyordu. Böyle bir takımın başarılı olmama gibi bir lüksü zaten olamazdı. devamı yarın...