Anneler Ağlarken

Bayram Ocak

Anneler Ağlarken

Osmanlı imparatorluğu, çöküş döneminde, iç ve dış meseleler batağına saplanmış , batının  işgalci politikalarına karşı  ayakta durma adına  mücadele etmeye çalışırken,  emperyalist güçler, çöken imparatorluğun yok olması için,içinde ki azınlıklar kullanılarak ülkeyi iki ateş arasında bırakmak için faaliyet göstermekte idi. Osmanlı imparatorluğu iki ateş arasında kalmamak için, doğuda silahlandırılan  ve  bölgede Rus’ların desteğinde halka ölüm saçan Ermeni’lerle mücadele etmek adına  tehcir kararı alıyor.

 Adana’da bir Ermeni  ailesi , başlayan yolculuğun  sonunu olumlu görmedikleri için erkek çocuklarını komşusu olan Türk aileye teslim ederek bölgeden ayrılıyor. Anne evladına hasret, evlat annesine.  Yurdun değişik yerlerinden Ermeni asıllı vatandaşlar anılarını, yaşadıkları toprakları geride bırakarak  yola çıkıyor. Emperyalizmin hazırlamış olduğu oyunun kuklası olan Ermeni  azınlık ,Rus emperyalizminin dümeninde hayal peşinde koşarken, bu topraklarda yüz yıllarca yaşayan Ermeniler ne olduğunu anlamadan zorunlu göçe tabi tutuluyordu .

Bir gece, erkeklerini vatan için savaşa göndermiş , yaşlılar, kadınlar ve çocuklardan oluşan silahsız ve savunmasız köy halkı ,   şiddet, tecavüz ve insanlık dışı muamelelerle evlerinden toplanıyor. Annelerinin gözü önünde çocuklar, çocukların gözü önünde anneler  katlediliyor. Çocuk anneye, anne çocuğuna yanmış. Karşılarında emperyalizmin sadist köpekleri acımasızca katliama başlamış. Feryatlar,yanan köy, acı ve katledilen Türk aileleri.

Dünya üzerinde ki paylaşımlar iki dünya savaşıyla tamamlandıktan sonra yeni kurulan devletlerin kontrol altında tutulabilmesi için halklar arasında fitne tohumları eken emperyalizm. Bağımsız ülkelerde ki halkları birbirine düşman etmenin mücadelesine başlıyor.

Bunun için hedef ülkelerde oluşturdukları  sorunları  diri tutabilmek için terör silahını kullanıyorlar. Kurdukları  örgüt bölgede kendini ispatlamak için, savunduğunu söylediği halka karşı katliam yapmaktan çekinmiyor. Ülkenin bir köşesinde, normal yaşantısını sürdüren köy halkı, teröristlerce meydanda toplanmaya başlıyor. Şiddet ve korku ile adını duyurmaya çalışan örgüt, kundakta yatmakta olan bebeği bile öldürmekten  çekinmiyor. Yine çocuklar, yine annelerinin gözü önünde katlediliyor.

Başka bir bağımsız devlet, emperyalizmin kurguladığı terör ile boğuşmaktadır. O ülkeye yine senaryosunu yazan devlet tarafından ,demokrasi getirme adına halkın farklılıklarını kaşıyarak yıllarca bir arada yaşayan insanları birbirine düşman ederek, bölgede ölüm ve göz yaşı üzerine kurulan sistemini ayakta tutar.

Bir gece, terörden kan ağlayan  insanların normal yaşantılarını sürdürmek adına yapmış oldukları evlilik merasimi için toplandıklarında, gece gök yüzünden bu savunmasız insanların üzerine  ölüm yağar,neşe içinde başlayan gece, çocukların ve annelerin parçalanan bedenleri ve yanlışlıkla vuruldu açıklaması ile son buluyor.

Cuma nazmı kılmak yada pazar alışverişi yapmak için toplanmış insan gruplarının ortasında, kullandıkları kukla örgütlerce bomba patlatarak, annelerin ve çocukların göz yaşlarını seyrederken, terörle mücadelede yanınızdayız pişkinliği ile  o ülkeden elde ettiği gelir ile kendi ülkesinde ki çocukların huzur içerisinde yaşamasını sağlıyor.

 

İslam coğrafyası ve kara kıta Afrika kan ve göz yaşı ile boğulurken, suçlu her zaman o ülkelerin ya basiretsiz yönetimleri, yada halkın geri kalmışlığı dır.  Hiçbir güç çıkıp boğazımızdan o kana bulanmış ellerinizi çekin diyemez. Perdenin ardında kanlı elleriyle dik duran  bu güç, perdenin önünde, halka yardım  etmenin havariliğine soyunmaktadır. Diğer taraftan ‘’Kahrolsun Emperyalizm ‘’diye yine bu güçler o ülkenin halkları bağırır.  

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.