Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, dün Anayasa Mahkemesi'nin kapatılması öngören belediyelerin seçime girmesine vize veren YSK kararına ilişkin yaptığı açıklamanın ardından Başkan Vekili Osman Püksüt'ün 'Bu açıklama Anayasa Mahkemesi'nin görüşünü içermiyor. Açıklamadan haberemiz yoktu' şeklindeki açıklamasına cevap verdi.
Kılıç, Paksüt'ün bu yasanın iptaline ilişkin davada karşı oy kullandığını dün yapılan açıklamanın ise kendisi ile birlikte aynı yönde oy kullanan arkadaşlarının arzusu, onayı, isteği doğrultusunda yapıldığını ve yalnız başına yaptığı bir açıklama olmadığını söyledi.
Kılıç, Anyasa Mahkemesi'ne gelişinde gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Dün Anayasa Mahkemesi adına yapılan açıklamanın ardından Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt'ün 'Yapılan açıklamaya katılmıyorum. Bu Anayasa Mahkemesi'nin görüşünü içermiyor' sözlerinin hatırlatılması üzerine Kılıç, kapatılması öngörülen belediyelerle ilgili 5747 sayılı yasanın iptali istemiyle açılan davanın 6'ya karşı 5 oyla reddedildiğini hatırlattı.
Kılıç, "Yaptığımız açıklamayla bu 6 arkadaşımızın ne demek
istediğini bir kez daha kamuoyuna duyurmak istedik. Yaptığımız bundan ibarettir. Yapılan dünkü açıklama benimle birlikte bu arkadaşların yani çoğunlukta kalan 6 arkadaşın arzusu onayı ve isteği doğrultusunda yapılmıştır. Yalnız başıma yaptığım bir açıklama değildir" dedi.
Bir gazetecinin ,'YSK'nın kararının ardından sizin verdiğiniz karar işlevsiz kaldı, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?' yönündeki sorusuna Kılıç, "Biz Mahkeme Başkanı ve üyeler verdiği kararın arkasında durmak, ne demek istediğini anlatmak ve onun sahibi olmak durumundadır. Eğer dışarıda karar bizim mahkememizin iradesi dışında bir noktaya götürülmüşse bunu kamuoyuna açıklamak da bizim görevimizdir. Bundan sonraki iş tamamen YSK'nın iradesi içindedir. Buna onlar karar verecek. Bunun bizimle hiçbir ilgisi yok. Sadece biz Anayasa Mahkemesi'nin bu konuda ne demek istediğini dünkü açıklamamızla bildirmek istedik" cevabını verdi.
Kılıç, açıklamaların 'Yüksek yargıda çatlak' yorumlarına neden olduğunu hatırlatılması üzerine ise şunları söyledi:" Çatlak, kurumlar arasında bir öfke, kavga asla olmaz. Her kurumun görev alanı vardır. Bu görev alanları ile ilgili ne yaptığını ne demek istemediği bilmek ve söylemek zorundadır. Anayasa Mahkemesi'nin yaptığı dünkü açıklama bu çerçevede yapılmış bir açıklamadır. Bunun dışında bir anlam bunun dışında bir tavır yüklemeyin lütfen."
Kılıç başka bir gazetecinin 'Hemen açıklamanızın ardından Sayın Paksüt açıklama yaptı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorusu üzerine üzerine ise şunları söyledi: "Sayın Başkan Vekili zaten muhalefetteydi, karşı görüşteydi. O görüşünü de muhalefetinide kararında belirtti. Bundan dolayı Osman Bey'in bu konuda haberdar olmaması normaldir."
Bir gazetecinin 'YSK Salı günü açıklama yaptı, Başbakan sabah saatlerinde yaptı. Sizin açıklamanız da akşam saatlerinde geldi. Bu açıklamanızın denk gelmesi tesadüf mü? yönündeki sorusu üzerine Kılıç, "YSK'nın kararını dün öğrendik. Bizim elimize dün öğleden sonra geldi Resmi Gazete. Ona baktık yaptığımız değerlendirmelerden sonrabu açıklamanın ancak akşam saatlerinde olması tamamen bir tesadüftür. Yani bir özel zamanlama yapılmış değildir" karşılığını verdi.
"Başkan Kılıç'ın sözlerine katılmıyoruz"
Anayasa Mahkemesinin 8 üyesi, ortak bir açıklama yaparak, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı tarafından, 'kapatılan belediyelerin dava açma süresine ilişkin' dün yapılan açıklamanın, Anayasa Mahkemesinin görüşünü yansıtmamadığını' bildirdiler.
Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Alifeyyaz Paksüt, üyeler Fulya Kantarcıoğlu, Mehmet Erten, Cafet Şat, A. Necmi Özler, Fettah Oto, Şevket Apalak ve Zehra Ayla Perktaş'ın imzaları bulunan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Anayasa Mahkemesi Başkanlığı tarafından 24 Aralık 2008 gününde yapılan açıklama, Anayasa Mahkemesinin görüşünü yansıtmamaktadır. Anayasa'nın 149. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi, Başkan ve on üye ile toplanır, salt çoğunluk ile karar verir. Bu bağlamda, belirtilen usule uyularak yapılmayan açıklamalar Mahkeme görüşü olarak kabul edilemez. Öte yandan, Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmasından, anayasal görev, yetki ve sorumluluk, ilgili kurum ve kuruşlara aittir. Önceden haberdar olmadığımız, bu nedenle de oluşumuna hiçbir katkıda bulunamadığımız açıklamaya katılmıyoruz".