AK PARTİLİ FİTNECİLER

Adnan Bahadır

Önceki gün yapılan mitingle ilgili dün yazma gereği duymadım. Nedenine gelince herkes ne yazıp çizecek diye merak ettim. Yazıları okuyunca üç aşağı beş yukarı benim de düşüncelerimle aynı olduklarını görünce yazmamakla doğru yaptığımı anladım. Bu toplum Erdoğan’ı seviyor, onca soğuğa rağmen evinde yatmak varken meydana akın eden bu insanların tek derdi Erdoğan sevgisi… Bunun dışında en ufak bir beklentileri olmadığı ortada olan bu insanlar 16 yıldan beri destek verdikleri Erdoğan’a bir kez daha destek olmak üzere Cumhuriyet Meydanını doldurdular. Bu arada 10 yıllık gazetecilik mesleğimde ilk kez AK Parti’den protokole davet edildim ama bizim işimiz protokolde olmak değil, meydanın nabzını ölçmek olduğundan arkadaşlarımızın nazik davetlerini geri çevirmek zorunda kaldık. Bu hassasiyeti gösteren başta İl Başkanı Ersan Aksu beye ardından yıllardan beri dostluk yaptığımız İl Başkan yardımcısı Mehmet Köse beye de teşekkür ediyorum. Meydandan edindiğim intiba gayet olumlu, eski heyecan olmasa da insanlar Erdoğan’ı seviyorlar. Onun yüzü suyu hürmetine de AK Parti’ye oy verecekler.

 

 

AK Parti’de en büyük sıkıntı vatandaşın tepkisi değil, parti içerisinde olan muhalafetin adaylara yönelik yaptıkları karalama kampanyalarıdır. Bunu en bariz biçimde haberlerimize ve köşe yazılarına gelen yorumlardan öğrenebiliyoruz. Milletin iki kişiyle çok derdi var bunlardan birisi kayınçom, diğeri de Erdoğan Tok. Allah için doğruları söylemek gerekirse bu iki siyasetçiyle ben yıllarca kavga ettim, Mahkemelerde hesaplaştım, her türlü olumsuz haberleri yaptım. Ancak karşılarında olanlarla kıyasladığımda bunların onlardan on kat daha adam olduklarını görünce sesimi çıkarmaktan vazgeçtim. İsterseniz ne demek istediğimi biraz açıklayayım. Kayınçomun karşısında olanları teker teker ele alacak olursak bunların başında Çağatay Kılıç gelir.  Çağatay Kılıç iki dönem Vekillik bir dönem de Bakanlık yaptı bu şehirde. Sorarım size taş üstüne taş koymuş mu? Günahım kadar sevmediğim Suat Kılıç’ın başlattığı yatırımları bitirmenin dışında tek bir çivi çakmış ise söyleyin de bilelim. Aynı şekilde iki dönemdir AK Parti Genel Başkan yardımcılığı ve Samsun Milletvekilliği görevini yapmakta olan Çiğdem Karaaslan’ın bu şehre en ufak bir katkısı varsa söyleyin de bilelim. Aynı şekilde yirmi yıla yakın bir süre Belediye Başkanlığı yapan vezir hazretleri bu şehrin tam on yıllık geleceğine ipotek koyarak 3 katrilyon lira borç batağına batırmanın dışında ne yararı olmuş bu şehre, söyleyin de onu da bilelim.

 

Erdoğan Tok’a gelince onunla ilgili de geçmişte her türlü olumsuz haberi yaptım ama karşısında aday adayı olanlara bakınca Erdoğan Tok onların yanında sütle yıkanmış biri olduğuna kanaat getirdim. Karşısında aday olmaya çalışan Hasan Basri Kurt bu şehirde bir dönem Vekillik yaptı. Babasına güneş enerjisi yapınca kimse sesini çıkarmadı ama Fuat Köktaş yapınca herkes onu konuştu. Gerek Fuat Köktaş’a gerekse Erdoğan Tok’a olan tepkilerin tamamı kendi partilerinde onlara karşı çıkanların ortaya attığı ve kamuoyunda da belli oranda karşılık bulmuş saçma sapan iddialardır. Fuat Köktaş’la ilgili ortaya atılan iddialara bakıldığında tamamı ticaretiyle ilgili şeylerdir.

 

 

Bu konuda şunu söylemeden geçmek istemiyorum. Adamın bir kardeşinin tek işi bir odada bankaların kredilerini ödemeyle geçiyor. Öyle söylendiği gibi havada bulup karada yedikleri falan da yok. Bu konuda kimse benden daha acımasız olamaz. Geçmişte ben onların her türlü haberlerini yaptım. Devlet Demiryolları’ndaki nakliye işlerinden tutun da limandaki işlerine kadar her şeylerini yazdım. Ancak yaptığım araştırmalarda gördümki adamlar namuslarıyla, şerefleriyle ticaret yapıyorlar. Liman konusunda Yeşilyurtlar onlara destek oluyorlar ama öyle zannedildiği gibi hak etmedikleri işleri almıyorlar. Adamlar onlarca tır alıp iş yapmaya çalışıyorlar, Yeşilyurtlar da onlara iş veriyorlar. Demiryollarına gelince iki yıldan beri Devlet Demir Yolları’ndaki inşaat nedeniyle adamların 50’nin üzerinde personeli yattığı yerden maaş alıyor. İnşaat sektöründeki sıkıntılar da ortada. Gebze’deki fabrikayı sırf merhum Mehmet Yıldırım’ın çocuklarına destek olmak için almışlar, orada da sıkıntı had safhada. Piyasada konuşulanlara bakınca bu insanlar havadan para alıyorlarmış gibi bir hava estirilmeye çalışılmakta. Bunun tamamen hilaf-ı hakikat ve algı operasyonunun dışında bir şey olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Bu konuya neden girdiğime gelince Erdoğan Tok’a oy vermek istemeyen bazı AK Partililer ‘Erdoğan Tok’u ve Fuat Köktaş’ı yıkacağız’ deyip bu tür propaganda yaptıklarından bunu yazma gereği duydum. AK Parti’ye en büyük zararı AK Parti içindeki fitnecilerin vereceğini kimse unutmasın. O yüzden bu detayı verme gereği duydum. Yoksa seçimi kim alırsa alsın benim umurumda değil. Neticede Erdoğan Tok da insandır hataları olacaktır ama eleştirirken insaflı olalım. Adamın damadı Kavaklı, Kavaklıları sevmeseydi kızını Kavaklı ’ya verir miydi? Necattin Demirtaş da benim arkadaşım onu da severim ama AK Parti içerisindeki fitnecileri yazmadan da yapamam. Şunu unutmamak lazım ki bir aileyi dışardan kimse yıkamaz. Lakin içeriden ihanet edenler olunca yıkılması mukadderdir. Osmanlı İmparatorluğu da böyle yıkılmadı mı? Kalın sağlıcakla.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (20)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.