Samsun'un Bafra ilçesinde 2 sene önce evinin önünde dolaştıkları için tüfekle ateş ederek 20 yaşındaki Tuğrul Kılcı isimli gencin ölümüne, 18 yaşındaki Yasin Kurt'un felç olmasına sebep olan imam Hasan Korkmaz akıl hastası çıktı.
15 Ocak 2011 tarihinde Bafra'nın Mevlana Mahallesi Tepe Sokak'ta saat 16.30 sıralarında sakin, sessiz biri olduğu ifade edilen ve 29 yıldır imamlık yapan Hasan K. evinin önünde sohbet eden Tuğrul Kılcı, Yasin Kurt, Emre ve Murat'a evin önünde konuştukları için silahla ateş açmıştı.
İmam Hasan K.'nın açtığı ateş sonucunda Tuğrul Kılcı ve Yasin Kurt ağır yaralanmış, 20 yaşındaki lise mezunu Tuğrul Kılcı 19 Ocak 2011 tarihinde yaşamını yitirmiş ve 18 yaşındaki Yasin Kurt ise felç olarak tekerlekli sandalyeye mahkum olmuştu.
ADLİ TIP RAPORU AİLEYİ ŞOK ETTİ
Olayın ardından sanık Hasan K. hakkında adam öldürme ve adam öldürmeye teşebbüs suçlaması ile Bafra Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı. 29 Ağustos 2012 tarihinde başlayan dava sürecinde sona yaklaşıldı. Tuğrul Kılcı'nın yaşamını yitirmesine, Yasin Kurt'un felç olmasına sebep olan 29 yıllık imam Hasan K. hakkında Adli Tıp Kurumu 10 Şubat 2012 tarihli raporu ile sanığı bulunduğu adam öldürmeye teşebbüs suçuna karşı cezai sorumluluğu tamdır. dedi. Ancak itiraz üzerine dosyayı tekrar inceleyen Adli Tıp Kurumu bu kez de 14 Kasım 2012 tarihli rapor ile de cezai sorumluluğu yoktur kararı verdi. Son karar yaşamını yitiren Tuğrul Kılcı'nın ailesinde ve felç kalan Yasin Kurt ve ailesinde şok etkisi yarattı.
ADLİ TIP ÖNCE, CEZAİ SORUMLULUK TAM, SONRA YOK DEDİ
Adli Tıp Kurumu 10 Şubat 2012 tarihli raporunda özetle; Kişinin yapılan psikiyatrik muayenesinde bilinci açık, yöneliminin tam olduğu, psiko-motor aktivitesi olağan, düşünce içeriği ile uygun, çağrışımları düzgün, amaca yönelik kişide düşünce ve akıl bozukluğu saptanamamıştır. Tetkikler neticesinde; kendisinde cezai sorumluluğu etkileyecek veya ortadan kaldıracak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı veya akıl zayıflığı tespit edilmediği. Sanığı bulunduğu adam öldürmeye teşebbüs suçuna karşı cezai sorumluluğu tam olduğu kanaat ve mütalaamızı bildirir. ifadelerine yer verdi. Adli Tıp Kurumu'nun 14 Kasım 2012 tarihli raporunda ise şu ifadelere yer verildi: Muayene sonucu elde edilen bilgi ve bulguların yorumlanmasından; cezai sorumluluğunu müessir ve kişide şuur ve harekat serbestisini ortadan kaldıracak mahiyet ve derecede (psikotik bozukluk) denilen akıl hastalığının saptandığı, adli tahkikat dosyasının tetkikinde mezkur suçu işlediği sırada fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını idrak etme ve bu akıl hastalığının etkisi altında olduğu anlaşıldığı, bu duruma göre Hasan Korkmaz'ın 15.11.2011 tarihinde sanığı bulunduğu suça karşı cezai sorumluluğu olmayıp hakkında ilgili madde gereğince korunma ve tedavi amaçlı akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanmasının uygun bulunduğu oy birliği ile mütalaa olunur.
BANA İLAÇ VERDİLER
Bir süredir psikolojik tedavi gördüğü ve ilaç aldığı öğrenilen sanık Hasan K. ilk duruşmada, suçlamaları kabul etmeyerek, havaya ateş açtığını, maktul ve mağduru kaza ile vurduğunu söyledi. Kendisine ilaç verildiğini iddia eden sanık, Ne yaptığımı bilemedim, olay kazadır. Kasti bir şey yoktur. havaya ateş açtım, tüfek arızalıydı ki maktule ve mağdura isabet etmiş. Olay tarihinde balkonun altında toplanmışlar, ses yapıyorlardı. Ben onlara ses yapmayın dedim. İçlerinden ben askerim diyen kişi ağzı bozuk şekilde karşılık verdi. Öyle cevap beklemiyordum. Şoka girdim. İlaçların etkisi ile ne yaptığımı hatırlamıyorum. dedi.
HİÇ KONUŞMADAN ATEŞ ETTİ
Tüfekle açılan ateş sonucu yaralanan ve felç kalarak tekerlekli sandalyeye mahkûm olan Yasin Kurt ise mahkemede olayı özetle şöyle anlattı:
Dersaneden çıkıp 16,30 sıralarında oturduğum evin bulunduğu apartmanların önüne geldim. Orada arkadaşlarım Tuğrul, Emre, Murat ile karşılaştım. Sohbet etmeye başladık. Bir süre sonra yanımıza Murat ve Tuğrul'un kardeşleri geldi. Sohbete devam ettik. Bu sırada yanımıza sanık geldi. Burada ne yaptığımızı sorarak çabuk gitmemizi söyledi. Bende kendisine bu apartmanlarda oturduğumu nereye gideceğimi söyleyerek cevapladım. O da bunun üzerine gidin buradan, vururum, tararım şeklinde konuştu. Daha sonra yanımızdan ayrıldı. Biz kendi aramızda konuşmaya devam ettik. Sanık tekrar gidin dedi. Biz aldırış etmedik. Sanık hiç konuşmaksızın ateş etti. Ben ve önümüzdeki Tuğrul yaralandık
ADALET İSTİYORUZ
Olayda yaşamını yitiren Tuğrul Kılcı'nın annesi Hayriye Kılcı ateşin düştüğü yeri yaktığını, kanserden ölen eşinin ardından genç yaşta oğlunu da yitirdiğini ve adalet istediğini söyledi.
Hayriye Kılcı, " Olayın olduğu 2011 yılında Hasan K.isimli imam mahallemize taşınalı 5 ay olmuştu. Kendisiyle muhatap değildik konuşmuşluğumuz da yoktu. Ancak tedavi gördüğünü ve sorunları olduğunu gizlenmiş olmasının faturasını oğlum canıyla ödedi. Ailesinin şahsın ilerleyen rahatsızlığına gerekli önlemleri almamaları biz ve bizim gibilerin içine ateş düşürdü. Adli Tıp'tan iki ayrı rapor gelmesi ve bir biri ile zıt raporlar olması da işin başka yönü. Akli dengesi bozuktur raporu bizleri üzdü. Biz adalet bekliyoruz. Bu durumu kabullenemiyoruz. Daha birçok bilmediğimiz aydınlatılması gereken konunun açığa kavuşturulmadığını düşünüyoruz. Sadece 3 farklı duruşmadaki sorularımız cevapsız kaldı. Çaresiz durumdayız . Ben evladımın acısıyla yanıyorum. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı dedi.
Adli Tıp klasiği
Samsun'un Bafra ilçesinde 2 sene önce evinin önünde dolaştıkları için tüfekle ateş ederek 20 yaşındaki Tuğrul Kılcı isimli gencin ölümüne, 18 yaşındaki Yasin Kurt'un felç olmasına sebep olan...
İlk yorum yazan siz olun