ADEM GÜNEY GERÇEKLERİ...

Adnan Bahadır

ADEM GÜNEY GERÇEKLERİ ORTAYA ÇIKMAYA BAŞLADI

Önceki gün AK Parti il Yönetim Kurulu Üyesi Yaşar Akça Adem Güney"e sert eleştiriler ve ithamlarda bulunarak, AK Parti il Yönetim Kurulu üyeliğinden istifa ettiğini açıkladı. Haberi biz manşetten girdik, bizim dışımızdaki gazeteler sadece görmüş olmak adına küçük bir haberle geçiştirmeye çalıştılar. Olayı enine, boyuna değerlendirdiğimiz zaman çok önemli bir gelişme olduğunu ve istifa eden arkadaşımızın yaptığı ithamları da göz önüne aldığımızda, fevkalade ciddi bir durumun söz konusu olduğunu söyleyebiliriz. İstifa eden arkadaş menfaat talep edip, alamadığından istifa etmemiş, tam aksine partinin Adem Güney"in çıkarları doğrultusunda yönetildiğinden ve despot bir yönetim olduğundan istifa ettiğini söylüyor. Bu istifa kongre yanaştığı bir döneme denk gelmiş olsaydı, çok fazla anlamı olmazdı, ama ortada kongrenin olmadığı halde istifa etmeyi tercih etmişse ortada çok ciddi bir durumun olduğu açıkça belli. Güçlü lider kendinden emin olan, yanında kapasiteli insanları çalıştıran kişidir. Rahmetli Özal bunun en iyi örneklerinden birisidir. Yanındaki arkadaşları bürokraside, siyasette ve ticarette güçlü insanlardan seçmiş, o doğrultuda da başarılı olmuştur. Partilerin il örgütleri genel merkezin taşradaki aynası durumundadır, vatandaş onlara bakarak partiyi değerlendirir. AK Parti kurulduğu günden bu güne kadar sürekli olarak Genel Başkan"ın karizmasıyla oy almıştır, ancak bundan sonraki süreçte durum farklı olacağa benzemektedir. Artık vatandaş ilindeki siyasetçi profiline bakarak oy verecektir. Mahalli idareler seçimi bunun en güzel örneğidir. AK Parti"nin bir önceki kongresinde, Ali Akyüz İl Başkanı olduğunda teşkilat başkanlığı koltuğuna oturan Adem Güney ilk önce kendisine özel bir sekretarya kurmuş, sekreter aradığında AK Parti Teşkilat Başkanı Sekreteri"yim, Teşkilat Başkanı görüşmek istiyor diyordu. Ondan sonra Ademciğim telefona bağlanıyordu, Ademciğim kendisi İl Başkanı olunca makamını Hüseyin Altınova"ya bıraktı. Hüseyin Altınova Refah Partisi"nde birlikte çalıştığım, sevdiğim bir insandır. O zaman da Adem Güney"in Teşkilat Başkanı idi, ancak Hüseyin Altınova zavallı bir insandır, bırak kendisine özel sekreter tahsis etmek, mevcut sekreteri dahi istihdam etmekten aciz bir arkadaşımızdır. İktidar Partisinin Teşkilat Başkanlığını yapan kişinin donanımlı, kültürlü, birikimli, adab, erkan, usul bilen bir insan olması gerekir, Hüseyin insan olarak iyi bir insandır, ancak yöneticilik yapacak durumda bir arkadaş değildir, Adem Güney"in onu o makama oturtmasının tek nedeni partiyi tek adam olarak yönetme isteğidir. Zaten bu nedenle Yaşar Akça yönetimden istifa etmiştir. Yönetim Kurulu"nda demokrasinin d sinden bahsetmek mümkün değil, İl Başkanı"nın dediği mutlak doğrudur. Hiç unutmuyorum Refah Partisi"nde beraber çalışırken toplantı odasına “Baş başa bağlı, baş da adalete bağlı” diye bir söz yazdırıp astırmıştı, burada demek istediği il başkanı Erbakan Hoca"ya, Hoca"da Allah"a bağlı. Bu silsilede İl Başkanı"na itaat etmeyen Allah"a isyan etmiş sayılır anlamını taşımaktaydı. Bu anlayışı tüm parti mensuplarına verebilmek için zaman, zaman partiye yakın hocaları partiye çağırıp, seminerler verdirirdi. Aradan geçmiş on beş yıl, dünya hızla değişiyor, insanların kültürel düzeyleri gelişiyor, ama Ademciğim hala daha kaldığı yerde sayıyor. Çok hoşuma giden bir çorap reklamı vardı, “Eskimiş çoraplarınızı atın, artık Türkiye"ye Jill çorapları geliyor” diye bir sloganı vardı, bu sloganı biraz değiştirerek Ademciğime uyarlamak istiyorum “Eskimiş fikirlerinizi atın, artık Türkiye"ye yeni fikirler geldi” diyorum, ancak yeni fikirleri uygulayacak yeni insanlara, yeni aydınlara ve yeni siyasetçilere veya kendisini yenileyebilen eski siyasetçilere ihtiyaç var. Nato kafa, nato mermer kafalarla bu işin olacağına inanmıyorum. Burada üzerinde durulması gereken bir diğer konu da teşkilatlara giren menfaat beklentili insanlar ve etrafındakilere iş bulabilmek için o koltukları dolduranlardır. Bu insanları teker, teker yaptıkları ile birlikte açıklayacağımdan emin olabilirsiniz. Sağ olsun temiz ruhlu insanlar ellerindeki tüm dokümanları getirip, haber yapılmasını istiyorlar. Geçtiğimiz gün posta kutusuna bırakılmış bir mektup ve beraberindeki evrakları görünce içimden dedim ki, bu ülke yıkılmaz, zira şehit kanları ile alınan topraklarda ihanet edenlerden çok daha fazla dürüst insan var, öyle olmasaydı her gün onlarca belge bize ulaşmazdı. Belge getiren arkadaşların ne zaman haber yapılacağını veya köşe yazılacağını merak ettiklerini biliyorum, ancak sabırlı olsunlar tamamını yayınlayacağız, çok belge geldiğinden, sırası geldikçe hepsi yayınlanacaktır. Bizlere bu kadar çok güvenen insanları mahcup etmeyiz. Yüce Allah"da bizleri mahcup etmemesi temennisiyle kalın sağlıcakla.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.