ACAİP BİR DURUM

Bayram Ocak

Futbolda şiddetin nedenleri hakkında yapılacak programda,kişinin deşarj olmasından, hakem hatalarından,federasyondan, stadyumlara getirilen yasaklı maddelerden, kulüp uygulamalarından, toplum psikolojisinden, saha içi olaylarına kadar aklınıza ne gelirse konuşulur. Fakat  o programların sonucuna bakın asla problem çözülmez,daha  karışık bir hal aldırılır. Gazete ve televizyon haberlerinde dört büyük  takımdan başka bir renk göremesiniz, şuanda elimde olan bir günlük  gazetenin spor bölmünün üç sayfası iki takıma ayrılmış.dördüncü sayfanında yarısı üçüncü büyük takımın, kalan bölmünde ise iki yabancı sporcu, bir başkanlık  seçimi ve bir basket haberiyle sayfa  sonlandırılmış. Spor tartışma programlarına baktığınız zaman bu  dört büyük takımın, fanatik yorumcuları ile program bitirilir. Devlet televizyonun spor programlarının  bunlardan geri  kalan hiçbir yanı yoktur. Üç  büyüklerin maçları saatlerce  gösterilir, maç sonuna gidilmesi olayı bitirmez, evlerine kadar nasıl gittiklerine el  atmadıkları kalır. Takımın biri şampiyonluğunu ilan etmiş, ikinci olan takım  ile  derbi adı altında maç yapacak, maçın ana fikri puandan ziyade mutlak galibiyet . İki hafta önceden başlıyor tartışma, şampiyonu kendi sahasında ikinci takım alkışlayacak mı? İngiltere'de  Arsenal alkışlamış, Somali'de omuzlamış, Papua Yeni Gine'de masum buseler kondurulmuş şampiyon olan takım futbolcularının alnına. Spor programlarında alkışlamalı yok alkışlamamalı, sivri tartışmalar reyting uğruna havalarda uçuşur. Devlet kanalı reyting peşinde, gazeteler aynı dertte, diğer takımlar başka ülkenin takımlarıymış havasının sonucunda , sabaha kadar süren tartışmalar devam ederken , maç saati  gelir  çatar. Derbiye yakışır kavgalarla ve kutlamalar ile seyirciler iyice doldurulur, eline hastalığından dolayı muz alan, evden çıkarken bayrak diye aldığı muzu, eve geri getirmek için yanında taşıyan, kazayla sahaya doğru onu sallayanların masum, kasıtsız, bu  davranışları, ülkeye  ikinci devlet meselesini altın tepsiyle sunar.   Buyurun ırkçılık tartışmaları. İnsanlarla dolu bir caddede delikanlılığın,  cesaretin (aslında korkaklığın)sembolü  olan bıçak bir başkasına saplanır, ölen, öteki dünyaya, kalan cezaevine ,parayı alan futbolcular eğlence merkezlerine  diğerleri  normal yaşantılarına devam ederken , maymun dediğin bir futbolcu çıkar, ''senin iki  golünü de atan benim maymun  kardeşim'' der,  bütün topluma  insanlık dersi verir. Spor programları bu  kez  kaşıyarak hazırladıkları sonuç için ,saatlerce suçlu arama çalışmaları başlatır. Neden arıyorsunuz ki ? suçlu sizlersiniz. Programlarınızda dostluk, futbol sevgisini işleyeceğinize, nasıl gererizi işlemeseydiniz, belki de futbolcular istem dışı birbirini kutlayacaktı. Seyirciler birbirini tebrik edecektiler. Sizler ne yaptınız, yarayı  hazırladınız ,kanattınız, kabuk bağlamasına  dahi  müsaade etmiyorsunuz. Siz ,yaptığınız işin karşılığını alıyorsunuz maddi olarak, Türk futbolu dünya futboluna göre gerilemeye başlamış, milli takım bitmiş,futbol kalitesi düşmüş  kimin umrunda. Küçük bir notta  şehrimize, 22 yıl sonra Urfa maçını izliyorum . Takım kötü bir futbol sergilerken Trabzon kümeye  tezahüratı başladı, ne alaka diye bakınırken dakikanın 61 olduğunu gördüm. Trabzon süper ligde  burası birinci lig,  Trabzon  amatör  kümeye düşsün, Samsun'un kötü  futbolunu düzeltirmi bu  tezahürat, bizler küme düşsün dediğimiz takımın yedek takımıyla aynı ligdeyiz. Bu konudaki eksikler üzerinde  durulursa  eğer, kötü futbolu bununla kamufle etmeyiz

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.