5378

Sedat Yılmaz

 

sayılı Kanunun geçici 2. maddesi yerel yönetimlere çok açık sorumluluklar getirdiği gibi .

 

"Kamu kurum ve kuruluşlarını da bu sürece dahil etmiştir.

ve hatta erişebilinirlik üzerine bir çok paneller konferanslar yapıldığı gibi kamu kurum kuruşları sivil toplum örgütleri ile birlikte ortak eylem planı hazırlanmış olup yetkili kuruluşlara dağıtılmış.

ancak sonuç kaplumbağa misali ağır aksak yol almakta olduğunu görmekteyiz .

 Bakalım mı? yapılması gereken kanun maddesi çıkartılıp plan proje hazırlanan uygulanması istenen neler imiş .

    *      mevcut resmî yapılar, 

    *     mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçidi,

    *     açık ve yeşil alanlar, spor alanları  ve benzeri sosyal ve kültürel alt yapı alanları ile.

    *    gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapılar.

 

bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi yıl içinde engellilerin erişilebilirliğine uygun duruma getirilir." hükmü yer almaktadır.

 

Kanunun geçici 3. maddesinde ise toplu taşımacılık hizmetleri ile ilgili görevler belirtilmektedir:

 

Mevcut özel ve kamu toplu taşıma araçları, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi yıl içinde özürlüler için erişilebilir duruma getiril.

 Genelgede 5378 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinde, belirtilen uygulamaların gerçekleştirilmesi için tanınan 7 yıllık sürenin 7/ 7/ 2005 tarihinde başladığını hatırlatarak, bu konudaki en büyük görevin yerel yönetimlere düştüğü belirtilmektedir.

 Genelgeye göre, bu düzenlemeler, hazırlanacak eylem planları doğrultusunda gerçekleştirilecektir.

 

Bu Genelge ile Yerel Yönetimlerin yapmaları istenen Eylem planları,

kısa vadeli (2005-2007),

orta vadeli (2008-2010) ,

uzun vadeli (2011-

 

12.08.2008 tarihinde tüm kamu kurum ve kuruluşlarına gönderilen Başbakanlık Talimatı ile de;

 yapılı çevredeki uygulamaların standartlara uygun olmadığına değinilerek yeni yapılaşma alanlarında veya yeniden düzenleme yapılan alanlarda ve kamu binalarının veya kamunun kullanımına tahsis edilmiş bulunan diğer yapılarda, mevzuata uygun şekilde düzenlemelerin yapılması için gereken önlemlerin alınması istenmiş .

 

istenmiş istenmiş te bakalım elde ne var sebep sonuç ilişkisine bakıldığında sanki bütün bunlar engellilere birer lütuf gibi geliyor değil mi? yok hayır.

iyi ve güzel olması gerektiğine inandığımız her güzel şeyde de olduğu gibi ortak yaşam alanların düzenlenmesinde biz vatandaşlarında bireysel sorumluluğumuzu yerine getirmemiz gerektiğini düşünüyorum ..

çevre düzenlemeleri binaların yediden yetmişe tüm yurttaşlarımızın rahatça kullanımını kim istemez.

Herkes ister peki neden yapılmaz illa da kendi başımıza gelince mi? anlayacağız peki bu konuda hiç mi bir şey yapılmıyor elbette yapılıyor ancak yetersiz.

yaşlısına engellisine geleceği olan çocuklarına sahip çıkmayan toplum gelişmişlikten söz edemez

diyorum.

saygılar sevgiler benden en güzel engelsiz yarınlarda sevenlerinizin ve sizlerin olsun

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.