MHP'den tarihi uyarı!
"Senaryo hazır, oyuncular hazır... Dikkatli olalım. Birlik olalım..."
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İl Başkanı Abdullah Karapıçak, Türkiye gündemini değerlendirdi. Karapıçak, 301. Madde üzerindeki değişiklik teklifinden, ekonomiye, son dönemde artan provakatif olaylardan, belediye seçimlerine kadar önemli açıklamalarda bulundu.
"NOKTASINA BİLE DOKUNDURTMAYIZ"
MHP'nin 301. Madde ile ilgili başlattığı kampanya hakkında bilgi veren Karapıçak, tavırlarının bu maddenin 'noktasına-virgülüne' dokundurtmamak olduğunu söyledi. Karapıçak şöyle dedi: "301, Türk milleti için bir elbise ve zırh manasına gelmektedir, çelik yelektir. Orada değişecek olan metinle hedeflenenler ortadadır. 301'in cezası üç yıldan iki yıla indirilmek istenmektedir. Bu, suçun işlenmesini kolaylaştırmayı sağlayan bir değişikliktir. Çünkü, üç yıl olursa cezaevine girmek söz konusu, iki yıl olursa hakimin takdirinde serbest bırakılabiliyor."
"İÇ İŞLERİMİZE MÜDAHALE KABUL EDİLEMEZ"
AB'nin AK Parti'nin kapatılma davası ve 301 ile ilgili iç müdahalelerde bulunmasını da sert bir dille eleştiren Karapıçak, hiçbir devletin Türkiye'nin iç meselelerine karışma hakkı olmadığını kaydetti. Karapıçak, "Sürekli değişen bir gündem var. Ekonomik kriz dalga dalga geliyor. 301 de bu maddelerden birisi oldu. Karşımıza AB dayatmaları çıktı. Tıpkı Vakıflar Yasası'nda olduğu gibi. AB'ye gireceğiz diye Lozan'ı delerek, Sevr'e döneceksek, biz öyle bir AB'yi de öyle bir kanun değişikliğini de istemiyoruz. Hiçbir devlet işimize burnunu sokmamalı. Bu hükümetin zayıflığıdır" dedi.
"KARDEŞLİK DUYGULARIMIZ ZEDELENİYOR"
Türkiye'nin kardeş kavgalarına sürüklendiği bir dönemin yaşandığına da dikkat çeken Karapıçak, Milli Mücadele döneminin kaygı ve tehditleriyle stratejik benzerlikler gösteren bir sürecin yaşandığına dikkat çekti. Karapıçak, şunları söyledi: "Türkiye'miz dört bir yandan yabancı sermaye çevreleri ve onların yerli acente ve işbirlikçileri ile kuşatılmak istenmektedir. Türk milletini ayakta tutan yapı taşı olan birlik ve beraberliğimiz tahrip edilmekte, kardeşlik duygularımız zedelenmektedir. Türkiye Cumhuriyeti'ne dayatılan dönüşümün sosyal, ekonomik, psikolojik ve siyasal şartları, bu talepleri bir talimat gibi algılayan sadık hizmetkârları ve ilkesiz siyaset tüccarları tarafından kayıp yıllar içerisinde adım adım olgunlaşmıştır."
Miraç Öztürk