Mabedin esrarı
Samsun'un Vezirköprü ilçesi Oymaağaç köyü sınırlarında Hititler'in dini merkezi Nerik'in izlerini bulabilmek için 2006 yılında yapılan yüzey araştırması sonrası başlatılan Oymaağaç kazılarının Başkanı Doç. Dr. Rainer Czichon, mabedin bilinmeyen bir kesimi olan bir sur ve surun kapısını bulduklarını belirterek, ''Bu belki de en önemlisi'' dedi.
MABEDİN SIRRI ÇÖZÜLMEYİ BEKLİYOR
Doç. Dr. Czichon, Oymaağaç höyükte yaklaşık 4 hektarlık bir alanı kapsadığını tahmin ettikleri Hititlerin kutsal kenti Nerik'i gün ışığına çıkarmak için kazı çalışmalarının bu yıl da sürdüğünü ifade etti. Almanya ve Türkiye'den çeşitli bilim dallarından oluşan ekiple bu yılki kazı çalışmalarını 26 Mart-25 Nisan arasında gerçekleştirdiklerini söyleyen Czichon, jeoelektrik yöntemiyle çalışarak yeniden yüzey araştırması yaptıklarını anlattı.
''MABEDİN KUZEY KÖŞESİ ORTAYA ÇIKARILDI''
Aynı zamanda jeoloji araştırmaları yaptıklarını, kazılarda çıkan seramik kapların o bölgede yapılıp yapılmadığını anlamak için kil yatağı bulmaya çalıştıklarını söyleyen Czichon, Almanya'da kille ilgili detaylı bir analiz yapıldığını kaydetti. Şuana kadar 486 metrekarelik bir alanda gerçekleştirdikleri kazılarla mabedin kuzey köşesini ortaya çıkardıklarını belirten Doç. Dr. Czichon, şu bilgileri paylaştı; ''Mabedin bilmediğimiz bir kesimini keşfettik bir sur ve surun kapısını, bu belki de en önemlisi. Kazılarla birlikte mabette şimdiye kadar bilmediğimiz duvarlar daha kesin net gözüküyor. 2.5 metre yüksekliğindeki temel duvarları ortaya çıkardık. Dış duvarda nişler var. Nişler özellikle mabette kullanılıyor Hititlerde de rastlanıyor.''
BOĞA FİGÜRÜ, HAVA TANRININ SEMBOL HAYVANI
Kazılarda çeşitli kaplar ve boğa figürünün parçalarını bulduklarını da belirten Czichon, ''Boğa figürünü Hattuşaş'dan tanıyoruz. Özellikle boğalar hava tanrının sembol hayvanları. O yüzden bu parçalar bizim için çok önemli. Çünkü onlar gösteriyor ki bu yapının mutlaka hava tanrının mabedi olması lazım'' dedi.
İkinci dönem kazılara 1 Ağustosta başlayıp hava şartları elverirse 15 Ekime kadar devam edeceklerini söyleyen Doç. Dr. Czichon, 24 işçi ve 20 kişilik ekiple çalışacaklarını, ekipte özellikle antropoloji, jeomorfoloji, jeoloji bilim dallarından kişilerin bulunacağını kaydetti.
KENE TEHLİKESİNE RAĞMEN KAZILAR DEVAM EDİYOR
Kazı yapılan bölgede Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına yol açan kenelerin bulunduğunu bildiklerini, gerekli tedbirleri aldıklarını ifade eden Czichon, bunun için kene kovucu spreyler kullandıklarını, pantolon paçalarını çorap içine soktuklarını ve duş olmadan önce mutlaka kene kontrolü yaptıklarını söyledi.
KAZILARDA NELER ELE GEÇİRİLDİ
Bugüne kadar dini törenlerde kullanılan küçük kaplar, çivi yazılı tabletler ve Roma dönemine ait olduğu düşünülen toplu mezarların bulunduğu Oymaağaç kazıları, Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle Gerda Henkel Vakfı, Freie Universitesi, Deutsche Orient-Gesellschaft, Bilkent Üniversitesi, Knödler Decker Vakfı, Dresden Teknik Üniversitesi, Tepe Knauf ve özel sponsorların desteğiyle sürdürülüyor. Oymağaç kazılarının 10 yıldan fazla sürebileceğini belirtiliyor.