Maalesef artık kriz kapımızda değil içeri girdi

Maalesef artık kriz kapımızda değil içeri girdi
OMÜ Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Yusuf Demir, “Son yıllarda yaşanan küresel iklim etkisine bağlı olarak da maalesef üzülerek ifade ediyorum. Maalesef artık kriz kapımızda değil içeri girdi." dedi.

OMÜ Bilim İletişim Ofisi’nin (BİO) Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) desteğiyle yürüttüğü BİO faaliyetleri kapsamında ‘Bilim Kafe’ etkinliği düzenledi. Atakum ilçesi Kurupelit Yat Limanı’nda gerçekleştirilen etkinlikte ‘Suyumuz Tükeniyor, Bilim Ne Diyor, Biz Ne Yapmalıyız? ve İlk Yardım: Hayat Kurtarmanın Altın Dakikaları’ konuları işlendi. İlk olarak OMÜ Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğr.Gör.Dr. Asuman Şener ve Öğr.Gör.Dr. Dilek Kıymaz, katılımcılara ani hastalık ve kaza durumlarında profesyonel sağlık ekibi gelene kadar ilk ve acil yardım konusunda uygulamalı bilgiler verdi. Ardından İl Emniyet Müdürlüğü Deniz Limanı Şube Müdürlüğü Gemi Adamı Komiser Yardımcısı Muhammet Durkan ise boğulmalar konusunda bilgiler verdi. Etkinlikte OMÜ Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Yusuf Demir ise, dünyada ve Türkiye’de yaşanan kuraklık sorununu ve suyun doğru yönetiminin önemine vurgu yaptı. Boğulma hakkında vatandaşları bilgilendiren Gemi Adamı Komiser Yardımcısı Muhammet Durkan, “Boğulma dünyanın her yerinde yaşanıyor. Şuan dünya genelinde yılda ortalama 250 bin ile 300 bin arası kişi suda boğularak vefat ediyor. Ülkemizde de 2023 verilerine göre 572 kişi yalnızca suda boğularak yaşamını yitirdi. Boğulmaların yüzde 90’a yakını sessiz olur. Yani yanınızda bir kişi boğulur belki anlamazsınız. Yardım bile isteyemez sizden” diye konuştu.

omulu-prof-dr-demir-su-krizi-kapimizd-877874-260802.jpg

Rip akıntıları genellikle Karadeniz'de olur
Rip akıntıların genellikle Karadeniz bölgesinde olduğunu belirten Durkan, “Özellikle Samsun, Ordu, Kırklareli kıyıları ve İstanbul’un Karadeniz kıyıları, özellikle Şile. Bu bölgelerde özellikle çok yoğun rip akıntıları var. Çünkü Karadeniz sığ bir deniz. Diğer denizlerimiz çabuk derinleşiyor ama Karadeniz sığ. Bu yüzden gelen dalgaların geri dönüşleri kuvvetli oluyor. Bir de Karadeniz’in zemin yapısı gereği yükseltiler orantılı gitmiyor. Atakum’da belki görüyorsunuz. Denize girdiğinizde bir yerde su dizinize kadar geliyor. Daha sonra bir adım attıktan sonra da su bir anda göğsünüze kadar gelebiliyor. Akıntıda bu sebepten oluyor” dedi.

omulu-prof-dr-demir-su-krizi-kapimizd-877873-260802.jpg

"Su krizi kapımızda değil, içeri girdi"
Dünyada ciddi anlamda bir su krizinin olduğunu ifade eden OMÜ Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Yusuf Demir, “Son yıllarda yaşanan küresel iklim etkisine bağlı olarak da maalesef üzülerek ifade ediyorum. Ülkemizde bu krizden yoğun bir şekilde etkileniyor. Maalesef artık kriz kapımızda değil içeri girdi ve ülkemizin şu anda yaşadığı süreç hem su kaynaklarımızın yaşadığı sıkıntı, hem kuraklık ve kuraklığa bağlı olarak tarımsal üretimimizde oluşan gelişmeler hepimizi endişelendiriyor. Bu konuda halkımızı bilinçlendirmek, vatandaşlarımızı duyarlı hale getirebilmek, suyumuzu daha doğru kullanabilme noktasında sürdürülebilir su yönetimi amacıyla bir çalışma yapıyoruz. Tabii suyumuzun bu kadar sıkıntılı olması elbette hem halk olarak bizlerin sorumluluğunda hem yerel yönetimlerimizin hem de ülkemizi idare eden insanların sorumluluğunda. Dolayısıyla suyumuzu daha doğru, daha sağlıklı kullanmayı hepimiz öğrenmeliyiz. Bunun için önce suyu tanımalıyız” diye konuştu.

omulu-prof-dr-demir-su-krizi-kapimizd-877876-260802.jpg

Kuraklık hat safhada
Kuraklığın hat safhaya ulaştığının altını çizen Demir, “Hepimizin bildiği gibi maalesef kuraklık şu anda hat safhada. Türkiye'nin pek çok metropol şehrinde günlerdir görüyorsunuz, televizyonlarda açıklamaları yapılıyor. Maalesef su seviyesi neredeyse işte 1 ay 1,5 ay bazı yerlerde daha düşük su kalmış durumda. Bunu biz 6 ay önce sizlerle uyarmıştık. Tabi bundan sonraki süreçte önümüzdeki 2-2,5 aylık süreç benzer tabloyla geçecek gibi gözüküyor. Bu da bu krizin büyüyerek devam edeceğini gösteriyor. Onun için de halkımızı bilinçlendirmemiz ve suyu daha tasarruflu doğru kullanmamız lazım. Bu, bu seneyi kurtarma noktasında aslında bizim temel gayemiz tabi ki gelecek nesilleri kurtarma torunlarımıza yaşayabilir bir ülke yaşanabilir bir dünya bırakabilme, sürdürülebilir bir su kullanımı öğretebilmektir” dedi.

Kaynak:DHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.