Irkçılık düzeyine getirilmemeli
Saadet Partisi (SP) İl Başkanı Nuri Başar, açılımın ırkçılık boyutuna çekilmesinin, bu ülkeye yapılacak en büyük ihanet olacağına dikkat çekti. Hükümetin adını "açılım" olarak koyduğu gelişmelerin her geçen gün değişik bir boyut kazandığını ve içinden çıkılmaz hale geldiğini belirten Başar, "Bu çalışmayı medya ısrarla 'Kürt açılımına' çekmek istiyor. Ülkemizde sadece Türkler ve Kürtler yaşamadığına göre meselenin ırkçılık boyutuna çekilmesi, bu ülkeye yapılacak en büyük ihanet olacaktır. İşin en garip yanı ne iktidar, ne muhalefet ve ne de PKK tarafı sorunun çözülmesinden yana değil. Herkes 'gerekirse diyet öderiz' edebiyatı ile gerilimden siyasi çıkar sağlamanın peşinde" dedi.
DAHA KAÇ İNSAN ŞEHİT OLMALI?
"Bu nasıl açılım hareketi ki; gerilimler azalacağına her geçen gün dozu artıyor" ifadesini kullanan Başar, "Gelinen bu noktada; mevcut yasaları uygulamakta olan bağımsız yargı, PKK yanlısı propaganda yaptıkları için bazı milletvekilleri hakkında yine mevcut yasalara göre dava açıyor. TBMM Başkanı gelen celp ilamını hukuku gerekçe göstererek kabul ettirmiyor ve geri çeviriyor. Haklarında dava açılan milletvekilleri davanın Anayasa hükümleri ile örtüşmediğini ileri sürerek mahkemeye gitmiyor. Bunun üzerine mahkeme ilgilerin polis marifeti ile getirilmesine karar veriyor. Meclis Başkanı ise bir Milletvekili bile vermem diye tribünlere oynuyor. Mesele yasama ve yargı arasında hukuk mücadelesine dönüşüyor. Sayın Başbakan Yardımcısı, Anayasa'nın bu hali ile milletvekillerini yargılamanın sakıncalı olduğunu, gerilimin azalması için ilgilerin ifade vermelerini tavsiye ediyor. 40 bin kişinin canının sorumlusu terör örgütünün propagandasını yapanların yargılanması Anayasa'ya takılmış ise bunu çözmek herhalde sokaktaki vatandaşın görevi değil. Sayın Başbakan, 'Anayasa değişikliği bizim baştan beri gündemimizde idi ancak, TBMM buna hazır değil' diyor. Peki, TBMM Anayasa değişikliğine hazır olması için daha kaç bin insanın şehit olması gerekiyor?" diye konuştu