Hükümet de muhalefet de sınıfta kaldı
Saadet Partisi Lideri Kurtulmuş, Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı tarafından Mümtaz Turhan Sosyal Bilimler Lisesi'nde düzenlenen basın toplantısında gündeme ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasında DTP'nin kapatılmasına değinen Kurtulmuş, 11 Aralık 2009'un Türk siyasi tarihine önemli bir not olarak düşüldüğünü söyledi.
KARARIN SİYASİ YÖNÜ DE VAR
Kararın hukuki yönü kadar siyasi yönünün de bulunduğuna işaret eden Kurtulmuş, "Biz başından itibaren parti kapatmalarının imkânsız hale getirilmesini, parti kapatmanın aslında siyasi fikirlerin kapatılması demek olduğunu bilen ve bu anlamda da partiyi kapatmak yerine suça bulaşmış parti mensuplarının siyaseten cezalandırılmasının daha doğru bir yol olduğuna inanıyoruz." şeklinde konuştu. Son süreçte yaşanan gelişmelerin böyle bir siyasi sonucun, böyle bir hukuki sonucun siyasi zeminini de hazırladığını söyleyen Kurtulmuş, "Bu anlamda keşke Demokratik Toplum Partisi başından itibaren terör örgütü ile arasına mesafe koyabilmiş olsaydı.
KİMSE ELLERİNİ OVUŞTURMASIN
Özellikle son süreçte Türkiye'nin 5-6 aydır tartıştığı demokratik açılım sürecindeki gerginlik ortamının özellikle sonunda Tokat'ta 7 tane evladımızın şehit olması sürecinden sonra PKK terörü ile arasına mesafe koyabilmiş olsaydı ve böyle bir kararın alınmasındaki siyasi zemin ortaya çıkmamış olsaydı. Bu noktadan sonra geriye dönüş yok, herkes aklıselim ile hareket etmeli. Herkes Türklerle Kürtler arasında fitne tesis edecek davranışlardan kaçınmalı. Bu kararla kimse elini ovuşturmasın. 'Ne güzel oldu, bunu vesile ederek yeni gerginliklerin, sokak eylemlerinin önün açar ya da bunun siyasal zeminin hazırlarız' diye bir hesabın içine girmesin" uyarısında bulundu.
MUHATAP BÜTÜM TÜRKİYE'DİR
DTP'nin kapatılmasıyla PKK'nın bir siyasi parti haline veya uluslararası diasporası da olan Kürtçü siyasi hareket haline getirilmemesi gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, "Türkiye asıl bunun tedbirini almalıdır. Bunun için de yapılması gereken baştan beri de söylüyoruz bu sadece bir bölgeyi ilgilendiren, sadece bir siyasi grubu ilgilendiren, sadece bir etnik kökenli vatandaşlarımızı ilgilendiren değil bütün Türkiye'yi ilgilendiren bir sorundur. Bu sorunun çözümü için bütün Türkiye muhatap alınmalıdır" dedi.
HÜKÜMET VE MUHALEFET SINIFTA KALDI
Saadet Lideri Kurtulmuş konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. "Terör örgütünün demokratik açılımı istemediği değerlendirmeleri yapıldı, DTP 'desteğimizi çektik' açıklaması yaptı, CHP ve MHP baştan itibaren istemediklerini ifade ettiler. Terör örgütü ile muhalefet partilerinin isteklerinin kesişmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu yanıtlayan Kurtulmuş, "Bu grupların hepsi şu soruya cevap vermeli. Biz gerçekten 30 senedir devam eden bir fitne var. Bu topraklarda hiç kimse diğerinin hangi etnik kökenden olduğunu 20 sene evvel sorgulamazdı. Ama son olaylarla herkes bir tedirginlik içerisindedir. Herkes yanındakinin komşusunun etnik kökenini merak eder hali geldi. Bu bir fitne, bir kirli oyun. Bu oyunu sona erdireceğiz mi erdirmeyeceğiz mi? Herkesin bunun üzerinde durması lazım. 30 bin insanımız ölmüş, 7 bin şehit vermişiz, kaç yüz milyar dolar olduğu daha hesap edilemeyen mali bir fatura ve bu bölgenin amiral gemisi olan, gelişme potansiyeli olan Türkiye'nin yıllardır ayaklarından çeken terör vardır. Bunun sona erdirilmesi lazım. Bunun sona erdirilmesi için üç anahtar kelime vardır. İyi niyet, feraset ve kararlılık. Bütün gruplar bunlarla hareket ederse çözüme katkı sağlar. Herkes üzerinde anlaşsa bile yine çözümden memnun olmayan gruplar olabilir. Burada feraset onu gerektirir ki ortaya konacak olan çözüm Türkiye'de yaşayan insanların kahir ekseriyetinin kabul edebileceği bir çözüm olur." diye konuştu.