Gelişmek için tarım şart

Türk tarımının uzun bir süredir orantılı bir biçimde gerileme içerisinde olduğunu, Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) içindeki payının da giderek azaldığını ve giderek ithalata muhtaç hale geldiğini ifade eden Binici, 1980'li yıllara kadar tarımsal üretimininin yüzde 4 oranında büyüme gösterirken, bu tarihten sonra hızla gerileme gösterdiğini ve son 5 yıl içinde tarımsal üretimin eksi düzeye indiğini söyledi. Bu gerilemenin ülke ekonomisi için alarm anlamına geldiğini vurgulayan Binici, "Türkiye'de gerilemesine tanık olduğumuz tarım, ekonomisi ve teknolojisi gelişmiş ülkelerde büyüyor. Çünkü tarımın ekonomik değeri azalarak dünyada gelişmiş bir ülke yok. Kalkınmada ilerleme demek daha az nüfusla daha çok ürün elde etmek demektir" diye konuştu.

NERELERDE YANLIŞ YAPIYORUZ
Türkiye'de tarımsal üretimin ciddi boyutta azalma gösterdiğini ifade eden Binici, tarımsal gerilemenin altında iki temel yanlışın yattığını kaydederek, "Birinci yanlış tarıma tarımcı, ziraatçı, çiftçi gözüyle bakmak yerine maliyeci gözüyle bakılmakta ve bunun sonucunda da mali sıkışıklığın faturası tarım kesimine ödetilmektedir. İkinci yanlışlık ise, serbest pazar ekonomisine tarım kurban edilmektedir" dedi.

ÇİFTÇİ GÜÇLENDİRİLMELİDİR
Türkiye'de hükümetin tarımsal girdilere destek vermediğinin altını çizen Binici sözlerine şöyle devam etti: "Çiftçi ve köylüye yeterli destek sağlanamıyor. Hükümet bu konuda attığı adımları sıklaştırmalıdır. Dışa bağımlı bir tarım politikası yanlıştır. Küresel ısınmanın da etkisiylme tarımın, suyun, toprağın önemi artmakta ve tarıma gerekli desteği veren ülkeler bu süreçten karlı çıkmaktadır. Hükümet de bu konuyu acil gündemine alarak, çiftçiyi,tarımı güçlendirmenin yollarına bakmalıdır"

Miraç Öztürk