Erdoğan sert çıktı! ....

Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu toplantısından ayrılırken gazetecilerin sorularını cevaplandıran Başbakan Erdoğan, 'YSK, zamanında itiraz eden ve kapatılan nüfusu 2 binin altındaki beldelerin seçime gireceğini açıkladı. Nasıl değerlendiriyorsunuz?' yönündeki bir soru üzerine, kapatılan belde belediyeleri ile ilgili ilk kararı veren Danıştay'ı hedef aldı.

Başbakan Erdoğan, nüfusu 2 binin altındaki belde belediyelerinde belediyecilik açısından hizmetlerin verilmesinin pratik ve teorik planda mümkün olmadığını gördükleri için ve kaliteli bir hizmet almalarını sağlamak amacıyla bir adım attıklarını söyledi. Bu belediyelerin hemen hemen tamamına yakınında bir tane mumar, avukat, mühendis bulunmadığını anlatan Erdoğan, bilim teknolojisi noktasında bu belediyelerde bunu kullanacak eleman bulunmadığını ifade etti.

Bunun içerisinde 800 civarında AK Partili belediye olmasına rağmen böyle bir karar aldıklarını dile getiren Erdoğan, beklentilerinin herhangi bir siyasi rant elde etmek olmadığını, sadece ülkenin yerel yönetimler noktasında daha güzel hizmeti alabilmesine yönelik bir adım attıklarını kaydetti. Bu kararı alan merciin TBMM yani yasama organı olduğunu belirten Erdoğan, yasama organının böyle bir karar almasının ardındanAnayasa Mahkemesi'ne itarazda bulunulduğunu söyledi. Yüksek Mahkeme'nin de bu kararı onayladığın hatırlatan Erdoğan isim vermeden Danıştay'ı eleştirirek şunları söyledi:

"Ben doğrusu yeni bir şey öğrendim şimdi. Türkiye'de demek ki ikinci bir Anayasa Mahkemesi çıktı. Anayasa Mahkemesi bir tane var Türkiye'de ikinci bir Anayasa Mahkemesi yok. Yasama organının çıkardığı kanunların üzerinde tasarruf yetkisi olan sadece Anayasa Mahkemesi'dir. Doğrusu beni şaşırtan bir olay olmuştur. Ama siyaseten biz burada herhangi bir sıkıntı görmüyoruz."

'Yüksek Seçim Kurulu'nun dünkü kararının ardından çalışma yaptıklarını ifade eden Erdoğan, "YSK'nın uymuş olduğu bu karar çerçevesinde biz seçime girer, yine mücadelemizi veririz ama bana göre bütün o beldeler kaybetmiştir. Ben bunu belediyecilik yapmış biri olarak konuşuyorum. Niye kaybetmiştir. Hizmet noktasında kaybetmiştir. Bunlar daha büyük ölçekle yerel yönetim hizmetine kavuşmuş olsaydı daha fazla hizmet alacaklardı. Türkiye'de yanlış bir algılama var. Eğer kapıdaki tabela değişirse zannediyorlar ki hizmet gelir. Hayır gelmez. Önemli olan oraya hizmeti verecek olan kurumdur. Kurumun gücü var mı, yok mu? Yoksa gitmez" dedi.