Erdoğan BM Genel Kurulu'nda ....

Erdoğan BM Genel Kurulu'nda ....
Başbakan Erdoğan, New York'ta Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda Suudi Arabistan'ın Dinler Arası Diyalog Girişimi çerçevesinde düzenlenen "Barış Kültürü" konulu toplantıda bir konuşma yaptı.

Uluslararası camiada baş gösteren kutuplaşmanın, anlayış eksikliğinin ve ayrımcılığın tehlikeli bir boyuta ulaştığını belirten Erdoğan, "Farklılıklara saygı gösterilmesi ihtiyacını karşılamak üzere atılacak adımların niteliği ve bunların kaydedeceği mesafe, önümüzdeki on yıllarda uluslararası ilişkilerin mahiyeti üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olacaktır" dedi.

"Hepimiz güvende değilsek, hiçbirimiz güvende değiliz"

20'inci yüzyıla ait davranış kalıplarının artık geçerliliğini yitirdiğini ve dünyanın "modern zamanlarda" birçok yeni risk ve tehditle karşı karşıya olduğunu açıklayan Erdoğan, "Terörizm, kitle imha silahlarının yayılması, kaçakçılık ve örgütlü suçlar küresel boyutlar kazanmıştır. Küreselleşme sayesinde yakın geçmişte üretimde ve refah seviyesinde büyük ilerleme kaydedilmesine rağmen, bu refahın adil şekilde paylaşıldığı ve dünyamızın daha güvenli bir hale getirildiği söylenemez. Hep birlikte yaşadığımız acı tecrübeler ışığında diyorum ki 'hepimiz güvende değilsek, hiçbirimiz güvende değiliz'. Artık "iyi terörist, kötü terörist" ayrımı tamamen ortadan kaldırılmalı, başkalarının teröristlerini barındırıp onlara destek vermekten kaçınılmalıdır. Kaynağı, gerekçesi ve hedefi ne olursa olsun, terörizm insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Sözünü ettiğim risk ve tehditler uluslararası işbirliği ve dayanışmayı her zamankinden daha fazla gerekli kılıyor. Ancak bu risk ve tehditlere karşı ortak bir siyasi irade göstermekte yeterli derecede başarı kaydettiğimizi söyleyemeyiz. Özellikle uluslararası toplumda görülen kutuplaşma, anlayış eksikliği ve ayrımcılığı ortadan kaldırmaktan hala uzağız. Bu yolda daha çok mesafe kat etmek durumundayız" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda 2 gündür tertiplenen Yüksek Düzeyli Toplantı'da yapılan görüş alışverişinin, uluslararası toplumun artan hassasiyetinin bir göstergesi olarak algılanmasının uygun olacağını belirtirken, "Bu alanda yürütülen diğer girişimler de artık mesajın anlaşıldığının, kutuplaşma ve çatışmanın çözüm olmadığı gerçeğinin görüldüğünün birer ifadesidir" dedi.

Medeniyetler İttifakı

İspanya Başbakanı Zapatero ile birlikte başlatılan Medeniyetler İttifakı girişimine özel bir önem atfettiğini belirten Erdoğan, "Medeniyetler İttifakı, BM Genel Sekreteri'nin desteğiyle bir BM süreci haline gelmiştir. Medeniyetler İttifakı, bugün itibariyle 78 ülke ile 13 uluslararası kuruluşu bünyesinde barındırmaktadır. Medeniyetler İttifakı; demokrasi, insan hakları ve yasaların hakimiyeti gibi bizleri birleştiren temel değerlerin, kültürel farklılıklarımızdan daha güçlü olduğunun bir kanıtıdır. Daha önce değindiğim iki aşırı ucun yarattığı potansiyel tehlikenin kontrol altına alınabilmesi için, bu alanda mevcut olan tüm girişimlere ihtiyaç vardır" diye konuştu.

"İfade özgürlüğü, özgürlüklerin de temelidir"

Geleceğe güvenle bakabilmek için tutarlı bir vizyona ihtiyaç olduğunu açıklayan Başbakan Erdoğan, "İfade özgürlüğü ile inançlara saygı ilkelerinin bağdaştırılması hususu bu meyanda akla gelen en önemli unsurlardan biridir. İfade özgürlüğü, medeniyetimizin vazgeçilemez unsurları arasındadır ve diğer özgürlüklerin de temelidir. Ancak, ifade özgürlüğü ile ayrımcılığa ve hatta şiddet kullanımına teşvik eden kışkırtıcı tutumlar arasındaki çizginin zaman zaman çok inceldiğini de üzülerek görüyoruz. Son yıllarda yaşadığımız Karikatür Krizi benzeri gelişmeler, ifade özgürlüğü kavramıyla izah edilemeyecek ölçüde kışkırtıcı olmuştur" dedi.

Küresel huzur için Arap-İsrail ihtilafının çözümlenmesi ve Irak'ın kalıcı biçimde istikrara kavuşturulması gerektiğini vurgulayan Başbakan, "Evrensel olduğuna inandığımız değerler temelinde tüm insanlık için, ırk, dil, din ayrımı gözetmeksizin ortak bir medeniyet bağının söz konusu olduğunu icraatımız ve söylemimizle ortaya koyabilmeliyiz. Aksi yöndeki tüm söylemlere, tüm çabalara ve tüm girişimlere rağmen, bizler, şunu yüksek sesle söylemeye devam edeceğiz: Birlikte yaşamak mümkündür. Farklılıkları birer zenginlik olarak görmek mümkündür. Çatışma kolay olan, uzlaşma ise zor olandır" ifadelerini kaydetti.