Ekonomik buhran her yanı sardı
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Samsun İl Başkanı Abdullah Karapıçak, Türkiye'nin son zamanlarda karşı karşıya kaldığı riskler hakkında bir açıklama yaptı. Karapıçak, Türkiye'nin kendi öz kaynakları ile ayakta durabilecek bir ülke iken, gelinen nokta itibarıyla bu konumundan hızla uzaklaştığını söyledi.
SICAK VE KARA PARANIN MAHKUMU OLDUK
Türkiye'yi bir arada tutan etmenlerin yavaş yavaş ortadan kaldırılmaya çalışıldığını savunan Karapıçak, şöyle konuştu: "Türkiye, öz kaynaklarına dayanarak kendi ayakları üzerinde durabilecek takatten uzaklaştırılmış, uluslararası finans güçlerinin faiz ve rant ülkesi olarak sıcak ve kara paranın mahkumu haline getirilmiştir. Türkiye'yi pazarlamayı bir misyon ve marifet kabul edenler, özel ilişkilerle ve kayıt dışı görüşmelerle akraba, eş-dost ayrımını bir gelenek haline getirerek kaynak ve servetlerimizi peşkeş çekmekte bir mani durum görmemişlerdir. Türk milletinin bin yıllık kardeşliğinin sorgulanmasına neden olacak süreçlerin önünü açan, Cumhuriyet'imizin sosyal, kültürel ve ekonomik kazanımlarını göz ardı eden iktidar zihniyeti, ülkemizi ve milletimizi bir arada tutan değerleri de temelinden sarsmış ve ağır bir yıkıma neden olmuştur"
TERÖR DIŞ GÜÇLERCE AZDIRILDI
Terör sorunun son aylarda dış güçlerce azdırıldığını kaydeden Karapıçak, yaşanan tahribatın derinden hissedildiğini belirterek, "Etnik kimliklerin milli azınlık olarak tanınması, bunlara Anayasa teminatı altında siyasi ve hukuki statü kazandırılması, Türkiye'nin milli birliğini yıkarak Türk milletinden ayrı bir millet yaratma arayışları hız kazanmıştır. Bu hain oyunun nihai hedefi ise, tek millet-tek devlet esasına dayanan Türkiye Cumhuriyeti'nin milli birlik, bölünmez bütünlük ve milli egemenlik anlayışının yeniden tanımlanması ile çok kimlikli, çok milletli parçalı bir devlet yapısının kabul ettirilmesi olduğu ortaya çıkmıştır. Küresel senaryoların bütün şiddeti ile sahnelendiği yakın coğrafyamızdaki tahripkar gelişmelerden etkilenerek dışa bağımlılığın alabildiğine arttığı süreçte, yoksullukla, yolsuzlukla boğuşan milletimiz bu dönemin bütün tahribatını derinden hissetmektedir" diye konuştu.
SINIRLI VE İMTİYAZLI BİR ZÜMRE VAR
Bugün Türkiye'de sınırlı sayıda ve imtiyazlı bir yandaş zümrenin saltanatının var olduğunu ifade eden Karapıçak, bir yanda da açlığın, adaletsizliğin, yokluğun, yolsuzluğun, yoksulluğun ve yozlaşmanın olduğunu söyledi. Karapıçak, Türkiye'nin yaşadığı 'vahim tablo' ile ilgili olarak, "Yaşadığımız bu vahim tablonun özeti; milli sermayede, milli yatırımlarda giderek artan yabancılaşma, ekonomik ve mali yapıda çaresizliğin getirdiği bunalım ve umutsuzluk, sosyal yapıda, yoksulluğun neden olduğu boyun eğme hali ve ahlaki aşınma, siyasi alanda çatışma, gerginlik ve kutuplaşmadan beslenen seviyesizlik ve ilkesizlik, milli kimlikte değerlerin istismarı ve alt kültürlerin okşanması ile ortaya çıkan tahrikler ve yozlaşma, uluslararası siyasette, küresel taşeronluğa talip olan bir ürkekliğin neden olduğu tek taraflı taviz ve teslimiyettir. Milletimizi kuşatan ağır bir buhran hali bütün kesimlere ulaşmış, tahammül edilemez hale gelen sosyal ve ekonomik sorunlar toplumumuzu yoğun bir karamsarlığın içine sürüklemiştir. Üretimden ve tasarruftan uzak bir anlayışın neden olacağı kaçınılmaz bir ekonomik buhranın kapıya dayanacağı, kardeşlik hukukumuzun zedelenerek üniter yapımıza yönelik tehditlerin artacağı, küresel gelişmelerin daha fazla tesir edeceği vahim bir dönemin işaretleri karşımızdadır" dedi.
Miraç ÖZTÜRK